5’incisinde başarsın diye!..

Kemal KAŞKAR - Adnan Ayar, 1965 Konya Ereğli doğumlu

Milas Önder Gazetesi
Kemal KAŞKAR - Adnan Ayar, 1965 Konya Ereğli doğumlu. Adana’da yaşamış. En son Manavgat’ta boya-hırdavat satışı yapıyorken anlaşılmış karaciğerindeki çöküş… O gün bugündür rahatsızlığını artarak yaşayan bir karaciğer hastası o. Son aşamasındayım hastalığın! "Karaciğerim bitti bitecek. Son aşamasındayım hastalığın. Yakın zamanda uygun karaciğer bulunamazsa …" diyor ve organ nakli için sıranın kendisine gelmesini ya da kendisine özel bir kadavradan bağış yapılmasını umutla beklemekte olduğunu söylüyor …   Milas İzmir’e yakın diye!.. Yaklaşık 6 yıl önce teşhis konduğunda, karaciğerinin % 70’inin işlevini yitirdiğini söylüyor ve son bir buçuk iki yılda bu durumun tam anlamıyla açığa çıktığını belirterek; "Ciğerimin çoğu bitmiş olduğu halde hiçbir şey hissetmemiştim. Çok sinsi bir hastalık. Benimki alkole bağlı değil, hepatit kaynaklı. Yaklaşık bir yıldır haftada iki kez karnımdan hemen hemen 10 litre kadar sıvı aldırmak zorundayım. En son, Adana’dan Milas’a geldikten kısa bir süre sonra nakil için çağrıldım ama gereken sürede Adana’da olamayacağım için o şansımı kaybettim. ‘Gelmeyin hiç’ dediler. Daha önce benzer durumu İstanbul’da Memorial Hastanesi’nde üç kez yaşamıştım. Bir türlü yetişemedim. Bir türlü nakli uygun yakınlıkta bekleme imkanım olmadı. İşte, en son, Abim Kadir Ayar’ın Milas’ta oluşundan, izmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yakın olması ve İzmir’de organ nakli kültürünün Türkiye ortalamasının üzerinde görünüyor olması nedeniyle Milas’a geldim. Ama dediğim gibi, buraya geldikten kısa bir süre sonra Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden gelen davete yetişemedik bu kez. Bizden ‘iki saat içinde gelmemiz’ istenmişti. Bu imkansızdı. Böylece o şansımı da kaçırdım…" diyor. Yüzü solgun. Halsiz görünüyor. Onu gülümsetmek için tüm becerimle birşeyler söylemeye çalışıyor ve başarıyorum... Gülümsüyor. Rahatlıyoruz sanki biraz ...   Ege’de karaciğer çıkarsa hayatım kurtulacak … ‘Son aşama’da olduğunu söyleyip "Aslında çok kafama takmamaya, umudumu kaybetmemeye çalışıyorum. Sağolsun abim, ailesi ve dostlar yardımcı oluyorlar. Cuma günü Ege Üniversitesi’nde son iki film daha çektireceğim. Sonra sıraya girebileceğim sanıyorum. Ege’de kaçıncı sırada olunduğu söylenmiyormuş galiba. Örneğin Çukurova’da üçüncü sırada olduğumu biliyordum yetişemediğim davet gelmeden önce… Ege’de karaciğer çıkarsa hayatım kurtulacak…"   Damarlar hassas, bir de albümin eksikliği var ... Daha sonra, mide ve yemek borusundaki kan damarlarının genişlediğinden; vücudun, bu bölgelerde yeni damarlar oluşturup karaciğere uğramadan kanı geçirmeye çalıştığından, bu yeni damarlara varis adı verildiğinden ve duvarları çok ince olan bu damarların hasarının ölümcül olabileceğinden söz ediyor Adnan Ayar ve yemek borusu çevresindeki damarlarda meydana gelmiş hasarlar nedeniyle 9 adet ‘kelepçe’ olduğunu belirtiyor. Bir de ‘albümin eksikliği’ sorunu var tabii. Albümin, karaciğerde sentez edilen, kanda en çok bulunan plazma protein. Sorun karaciğer yetmezliği olunca, vücutta ‘albümin eksikliği’ ortaya çıkıyor. Bunun için dışardan albümin takviyesi de yapılıyor. Karın bölgesinde biriken sıvının alınmasıyla ilintiliymiş bu durum. "Albümin eksikliğinin yanında iç organlarıma da baskı uyguluyor, adeta yakıyor, sancı veriyor, çok rahatsızlık veriyor bu sıvı" diye yakınıyor haklı olarak Adnan Ayar... (Bunu demeden çok önce, konuşmaya başladığımız sıra, "Kusura bakmayın böyle oturuşum için, karnımdaki şişlikten ..." deyişini anımsıyorum...) Görüşmemizden bir gün önce 7 litre sıvı alınan karnının şişliği açıkça görülüyor... Ve umutlu bekleyişlerini sürdürüyorlar. "İnsan vücudu çok dayanıklı!..." diyorum. Bunun üzerine konuşuyoruz biraz da... ‘Sanki biraz daha mı umutlandık gibi’ diye geçiyor aklımdan ...   535 748 68 48 Abisi Kadir Ayar, "Benim telefonumu yazın, belki iyi bir tesadüf" deyip ekliyor: 535 748 68 48 ...   Ve çağrı: Böyle bir haber nasıl biter? Organ bağışının büyük önemine dikkat çekerek belki ... Belki, bu haberi okumuş tüm yurttaşlarımızın duyarlı vicdanlarına seslenerek ... Ama ille de umutla ve fakat kesinlikle zamanla yarışıldığına da dikkat çekerek!... Elbette ‘geçmiş olsun’ dilekleriyle ve Adnan Ayar’ı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden ya da özel bir nakil olanağının doğmasıyla yapılacak 5’inci daveti kaçırmayacağına olan içten inancımızla uğurluyoruz gazetemizin bürosundan... "Yine bekleriz" davetimizi de eksik etmeden ...