Acıçay’da büyük çevre sorunu!

Oktay ÇAYIRLI / Melih KAŞKAR - İlçemiz ekonomisinin önde gelen üretici sektörleri arasında yerini alan deniz ve toprak havuz (tarla) balıkçılığı, ilimizden yapılan ihracatın çok büyük bir bölümünü oluşturacak denli…

Milas Önder Gazetesi
Oktay ÇAYIRLI / Melih KAŞKAR - İlçemiz ekonomisinin önde gelen üretici sektörleri arasında yerini alan deniz ve toprak havuz (tarla) balıkçılığı, ilimizden yapılan ihracatın çok büyük bir bölümünü oluşturacak denli yüksek bir üretim kapasitesine ulaşmış durumda. Ancak sektör, bu üretim başarısının yanısıra oluşturduğu çevre sorunlarıyla da zaman zaman gündeme geliyor. Bu sorunlardan biri de, toprak havuzların atıklarının, yakın çevreye gelişigüzel terkedilmesiyle, ötelenmeye çalışılmasıyla yaşanıyor. Geçtiğimiz Cuma günü gelen bir bilgi, bir toprak havuzda öldüğü öne sürülen çok sayıda balığın Acıçay’a atıldığı şeklindeydi. Geleneksel ‘öteleme yöntemi’yle akarsu yataklarına atılarak imha edilmeye çalışılan ölü balıkların büyük bölümünün akan suyla ‘ötelere taşındığı’nı belirten yurttaşlar, bu sorumsuz tutumun, başta kötü koku olmak üzere çevresel kirliliğe neden olduğuna dikkat çekiyorlar. İlçemiz, tarla balıkçılığı açısından önemli bir bölge. Türkiye’deki, tarla balıkçılığı üretiminin % 90’ı ilçemizde gerçekleştiriliyor. Özellikle Avşar ve Yaşyer mahalleleri sınırları içinde, yüzün üzerinde toprak havuz bulunuyor. Levrek ve çipura üretiminin yapıldığı havuzlarda zaman zaman balık ölümleri de meydana geliyor. Çeşitli çevreye duyarlı, sağlıklı, dolayısıyla mevzuata uygun imha yöntemleri olmasına rağmen bazı üreticilerin ölü balıkları bölgeden geçen Acıçay’a atmaları tepki çekiyor. Yaşyer Mahallesi Sarıkemer mevkiinde evi bulunan Mustafa Akçırahan adlı yurttaş, çocukluğundan beri bölgede yaşadığını, daha önceki yıllarda Acıçay’ın çeşitli alanlarda kullanıldığını, fakat meydana gelen kirlenmeler nedeniyle bir süredir sadece hastalık saçtığını belirterek, "Çocukluğumdan beri bu bölgede yaşıyorum. Daha önceleri bu çayın dibi gözükürdü. O kadar temizdi. Fakat zamanla kirlendi. Kirlenme giderek de hızlanıyor. Bölgemizde yer alan balık havuzlarından da zaman zaman ölü balık atılıyor buralara. Bu, çayı daha da kirletiyor. Sonuçta balıklar bir hastalık olduğu için ölüyor. Bu hasta balıkların çaya atılması yanlış. Rüzgarlı olmayan günlerde yoğun koku da oluşuyor. Buna rağmen, hiç bir denetim yok" dedi. Bu konuda, üretici yurttaşlara, neleri-nasıl yapıp neleri neleri yapmamalarıyla ilgili olarak çağrılar, uyarılar yapılmalı. Bu konularda üreticilerimizin bilgisizlikleri, düzenlenecek eğitimlerle acilen giderilmeli ve yaptıklarının ne denli büyük bir çevre sorunu oluşturduğu-oluşturacağı konusunda farkındalıklar yaratılmalı, geliştirilmelidir...