“Adaletsizdir, ayrımcıdır!”
ÖNDER Haber /A
Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber /A. Kemal KAŞKAR -
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, TBMM'nde düzenlediği basın toplantısında, Hazırladığı Bütçe Kanunu Tasarısıyla işçiyi, memuru, kamusal hizmetleri değil sermayeyi, savaşı ve diyaneti öncelediğini öne sürdüğü hükümetin ücret-maaş zamları konusunda adaletsiz ve ayrımcı politikalarına dikkat çekerek, işçiye, emekçiye, köylüye ve emekliye çok görülenin bazı toplum kesimlerine adeta rüşvet gibi verildiğini öne sürüp 17-25 Aralık yolsuzluk ve hırsızlık soruşturmalarında ve Mecidiyeköy’de yapılan rezidans inşaatında meydana gelen asansör faciası hakkında Torunlar İnşaat hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirterek şu soruları sordu:
"Hakimler ve Savcılara bu kararları almaları için mi rüşvet veriyorsunuz? Hırsızlık ve yolsuzluklarınızı örtbas etmek için mi rüşvet veriyorsunuz? Bunun yanında mahkemelerde ve yargı kurumlarında hâkim ve savcılar dışında çalışan kâtip, mübaşir, evrak memuru gibi personel yok mu sayılmaktadır"
2015 Bütçe Kanunu
Tasarısı eleştirisi
Açıklamasına; ‘Credit Suisse’in geçenlerde ‘Küresel Servet Raporu’nu açıkladığını, bu rapora göre Türkiye’nin, eşitsizliğin çok yüksek olduğu ülkeler arasında yer almakta olduğunu, Türkiye’de en zengin %10’nun, 2000 yılında servetin % 67’sine sahipken, 2014’te % 78’ine sahip olduğunun belirtildiğini ve ülkemizde zenginlerin servetlerini arttırırlarken, buna karşılık yoksulluğun hızla arttığını belirterek başlayan Prof. Demir, sözlerini daha sonra şöyle sürdürdü:
"TÜİK tarafından en son açıklanan işsizlik rakamlarına göre, bir önceki yıl % 9.1 olan işsizlik oranı % 9.8’e çıkmıştır. İşsiz sayısı 2 milyon 867 bin olmuştur. Özellikle yüksek öğretim mezunları arasında işsiz sayısı 657 bine ulaşmış ve bu işsizlerin % 54 ile çoğunluğunu kadınlar oluşturmuştur.
Bu rakamlar, ülkemizde nitelikli işgücünün işsiz dolandığını ortaya koymaktadır.
Ülkemizde yoksulluk ve açlık sınırı da hızla artmaktadır.
TÜİK’in son yayınladığı istatistiklere göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 190 lira, yoksulluk sınırı ise 3 bin 876 liradır. Bir kişinin yaşam maliyeti ise bin 410 liradır.
Sürekli yoksulluk oranı Avrupa Birliği’ne üye 28 ülke için yüzde 10,2 iken, bu oran Türkiye'de yüzde 16’dır.
Bu rakamlar ışığında bakıldığında; işçilere, emekçilere verilen zamları devlet, üzerinde büyük bir maliyet olarak tanımlamakta, toplumu kontrol altına almak için açıkça rüşvet dağıtmaktadır.
Bildiğiniz üzere 2015 Bütçe Kanunu Tasarısı açıklandı. Hükümet akademisyenlere, hâkimlere, savcılara zam müjdesi verdi.
Akademisyenlere yaklaşık 726 lira ile 835 lira arasında zam yapılacağı ifade ediliyor.
Hâkim ve savcılara ise yaklaşık bin 155 lira zam öngörülüyor.
Milletvekillerine ise yüzde 7 zam düşünülüyor.
Memurlara ise yüzde 3’lük bir artış verileceği belirtiliyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı açıklamada, 2014 yılı için toplu sözleşme çerçevesinde memura ve emekliye verilen artışların, geriye giderek değiştirilemeyeceğini belirterek, memurlar için nitelikli bir zam artışı olmayacağını açıkça dile getirmiştir.
Hükümet; memuru, emekliyi, akademide uzmanları kapsamlı bir zam kapsamına almamıştır. Memura, emekliye verilen sözler tutulmadığı gibi kamu personeli arasında da ayrımcılık yapılmıştır.
Hükümetin müjdelediği zamlar bu sebeble adaletsizdir. Toplumun her kesimini kapsamamaktadır. Bu sebeple de ayrımcıdır."
Üniversiteler üzerindeki
siyasi baskılar artmıştır
Açıklamasında daha sonra, son dönemde akademisyenler üzerindeki siyasi baskıların arttığını belirten Prof. Demir, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Hükümet, yeterince kaynak aktarmadığı üniversitelerde çalışan ve tüm kaynak kısıtlarına rağmen yaşam mücadelesi veren akademisyenlere de zam vaadinde bulunuyor.
Yaşanan ekonomik krizlere, artan işsizlik ve enflansyona rağmen 14 yıldır maaşlarına zam yapılmayan akademisyenlere şimdi zam verilmesinin amacı nedir?
Akademisyenleri zapturapt altına almak için rüşvet mi verilmektedir?
Madem böyle bir iyileştirme yapılıyor, bu iyileştirme neden bütün bir üniversite personeli için getirilmemektedir?
Üniversitelerde çalışan uzmanlar, şube müdürleri, mühendisler, teknikerler gibi idari ve teknik personel zam düşünülürken unutulmuş mudur?
Maaşlar-ücretler
arasındaki uçurum
ortadan kaldırılsın
Sözlerini, kamu emekçileri, işçiler ve emeklilerin içler acısı durumlarına dikkatk çekerek sürdüren CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin demir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hazırladığı bütçe kanunu tasarısıyla işçiyi, memuru, kamusal hizmetleri değil sermayeyi, savaşı ve diyaneti öncelediğini ortaya koymuştur.
Maaşlar arasındaki uçurum ve ücret adaletsizliği kamuda çalışma barışını ve iş verimini bozmaktadır.
Ayrıca soruyorum: Bu ülkede hâkim, savcı ve akademisyenler ile memurlar, emekliler gıda malzemelerini pazardan farklı fiyatlarla mı satın alıyor?
Vatandaşlarımız borçlarla bu kadar tükenmişken toplumda bu ayrımcılık neden yapılmaktadır?
Hâkim, savcı ve akademisyenlerin ücretleri konusunda atılan olumlu adım tüm memurları ve emeklileri kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
Hakim, savcılar ve akademisyenlerle aynı işyerinde ve beraberce çalışan memurlar da zam kapsamına alınmalıdır."