‘Aşkıdil Hanımın Öğrencileri’ Milas’taydı

Kemal KAŞKAR - Milas Belediyesi’nce bu yıl 6’ncısı düzenlenen ‘Sanat Edebiyat Günleri’ kapsamında Hemşerimiz, Profesör Doktor Aşkıdil Akarca’nın (1916-2010) anısına düzenlenen "Arkeoloji ve Aşkıdil Akarca’nın Emeği Sempozyumu" 19 Eylül Cumartesi…

Milas Önder Gazetesi
Kemal KAŞKAR - Milas Belediyesi’nce bu yıl 6’ncısı düzenlenen ‘Sanat Edebiyat Günleri’ kapsamında Hemşerimiz, Profesör Doktor Aşkıdil Akarca’nın (1916-2010) anısına düzenlenen "Arkeoloji ve Aşkıdil Akarca’nın Emeği Sempozyumu" 19 Eylül Cumartesi akşamı yapılan ikinci oturumla tamamlandı. Sempozyumun ikinci gününde yapılan sunumları, Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Başkan Yardımcıları Zeynep Mat ve Faik Karagöz ile Gazipaşa-Firuzpaşa Mahalle Muhtarı Recep Panay’ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 25 kişiden oluşan bir grup izledi. Burcu Kutsal’ın sunumuyla başlayan ikinci oturum, sempozyum yöneticisi Halim Şafak Şanlıdağ’ın konuşmasıyla başladı. "Hiç kimse 9 kişiye konuşmak istemez!" Şanlıdağ, katılımın azlığına değinerek, "Bu tür toplantılara 9 ila 150 kişi arasında bir katılım olur. Bunu biliyoruz. Sempozyumun kitaplaştırılmış olması da bizim için çok önemli, hattâ yeterli. Bunu da söylüyoruz. Dolayısıyla bu bizi rahatlatabilir de belki, ama hiç kimse 9 kişiye konuşmak istemez. Ben de 9 kişiye hitap etmek istemem. Yıllar önce yine bir sempozyumda benzer bir durum olmuştu. Neyse ki 10 kişi gelmişti. Bu bakımdan rahat değilim. Rahat değilim, çünkü burada sadece toprağın altı ile değil üstü ile ilgili de bir şeyler söyleyen, bir tarih-bir dünya anlatıcısından söz ediyoruz. Aşkıdil Akarca’nın metinleri, bir romandan, bir öyküden parçalar okuyormuş gibi okunur. Bir taştan konuşurken yanındaki çiçekten, ağaçtan konuşmak, dağdan tepeden konuşmak; o dağa, tepeye isimler vermek ... Eşitlikçi ve çok insani bir durum bu. Burada bunlardan söz ediyoruz ... Geçmişle bugün arasındayız burada. Geçmişi görmeden geleceğe bakamayız. Bugün halâ daha şehir tartışmalarının Çatalhöyük üzerinden yapılıyor olması bu dediklerimi doğrular. Bugüne geçmişle direnebiliriz çünkü ... Azlığımızı açıklamak için söyledim bütün bunları" dedi ve programda, katılacağı belirtilen Nezih Başgelen’in başka bir etkinliği tercih edip gelmediğini açıklayıp sunumlarını yapmak üzere Mustafa Hamdi Sayar ve Veysel Tolun’u davet etti. Sunumlar Sempozyumun ikinci oturumunda, yine Aşkıdil Akarca’nın iki öğrencisi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar "Aşkıdil Akarca ve İstanbul Üniversitesi" ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Veysel Tolun da "Mektuplarıyla Hocam Prof. Dr. Aşkıdil Akarca" başlıklı sunumlarını yaptılar. "Aşkıdil Akarca ve İstanbul Üniversitesi" Prof. Akarca’nın, 1933 yılında kurulan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Klasik Arkeoloji Kürsüsünün kuruluş sürecinde Prof. Dr. Arif Müfid Mansel’in asistanı olarak, kürsünün ilk kuşağı içinde yeraldığını belirtip adım adım kitap ve makaleleri hakkında bilgiler vererek "Prof. Dr. Aşkıdil Akarca, çalışmalarının sonuçlarını sadece titizlikle yayımlamakla kalmamış, gelecek nesillerin de çalışabilmesi için buluntuları düzenli bir şekilde kutulayarak ve bu kutuların üzerine ayrıntılı bilgiler yazarak, araştıracak olan kişinin daha ilk anda neyle karşı karşıya olduğunu anlamasını sağlayacak örnek bir arşivleme faaliyetini de gerçekleştirmiştir" diyen Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar, bugün bilimsel çalışmalarda ileriye doğru bir adım atılabiliyorsa, bunun, Aşkıdil Akarca gibi değerli bilim insanlarının yaptıkları çalışmaların temelleri üzerinde yükselerek gerçekleşebildiğini sözlerine ekledi. "Mektuplarıyla Hocam Prof. Dr. Aşkıdil Akarca" Aşkıdil Akarca’nın ‘son öğrencilerinden’ olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Yrd. Doç Dr. Veysel Tolun, sunumunda Prof. Akarca’nın kendisine yazdığı mektuplardan örnekler aktardı. Bu mektuplarda, "İstanbul’a gitmeyi düşünüyorum" deyip deyip de bir türlü bu düşüncesini gerçekleştiremeyen Akarca’nın satırları arasında; "Şu ölümlü dünyada kafa dengimiz nice insan vardır şüphesiz, fakat nasıl tesadüf etmeli", "Türkiye’nin planlamaya ne kadar çok ihtiyacı var" ve kitaplarını ‘Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ne bağışlaması önerisi üzerine: "Eğer kitaplarımı hediye edeceksem, öncelik Milas Halk Kütüphanesi’nin olmalı. Milas, soyumun sopumun ülkesi" gibileri dikkat çekiyordu ... Mezarı yaptırılmamış! Tolun, Milas Belediye Başkanı ve Halim Şafak Şanlıdağ’a, hocalarına gösterdikleri ilgi nedeniyle teşekkürlerini dile getirerek başladığı sunumunun sonunda, "Üzülerek paylaşmak zorundayım, bugün, hocamızın mezarını ziyaret edip bir çiçek bırakalım istedik. Mezarlığa gittik ama hocamızın mezarının yaptırılmadığını gördük" diyerek, Prof. Akarca’nın ölümünün üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, henüz mezarının yapılmadığını, aile mezarlığında son derece görkemli anne, baba, hala mezarlarının yanında Aşkıdil Hanımın mezarını belli edecek hiç bir şeyin olmamasından ötürü kırıldıklarını, üzüldüklerini ve bu duruma hiç bir anlam veremediklerini, gerekirse öğrencileri olarak bu görevi üstlenebileceklerini sözlerine ekledikten sonra, "Hocamızı sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum" diyerek sunumunu tamamladı. "Geçmişi kurtarabiliriz" Sempozyum, Halim Şafak Şanlıdağ’ın yaptığı kapanış konuşmasıyla sona erdi. Şanlıdağ konuşmasında, ‘Arapsaçından Telturlamaya  Milas Yemek Kültürü’ kitabının, Aşkıdil ve Turhan Akarca kardeşlerin, "Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisiyle MİLAS" kitabından alıntılarla ve etkilenmelerle oluştuğuna dikkat çekerek; "Başından beri belirtiyorum. Bugünü geçmişle oluşturabilirsiniz. Geçmişe dönemeyiz ama onu sahiplenip kurtarabiliriz" dedi ve katılımcılara teşekkür ederek sözlerini tamamladı. Plaketler-hediyeler verildi Sempozyum, Milas Belediyesi Başkan Yardımcıları Zeynep Mat ve Faik Karagöz’ün katılımcılara özel plaket ve hediyeler sunmasıyla tamamlandı. "Milas Belediyesi gereğini yapacaktır" Bu sırada bir konuşma yapan Başkan Yardımcısı Zeynep Mat, "Yanıbaşımızdaki değerleri farketmemizi sağladığı için Halim Şafak Şanlıdağ’a ve tüm katılımcılara teşekkür ediyoruz" dedi ve Aşkıdil Akarca’nın mezarı ile ilgili olarak da, konudan bu vesileyle haberdar olunduğunu ve Belediye olarak bu durumla ilgilenileceğine dikkat çekip "Milas Belediyesi gereğini yapacaktır" dedi. Tabela önünde anı fotoğrafı Sempozyuma katılan Aşkıdil Akarca’nın öğrencileri, etkinliğin yapıldığı binanın girişindeki Milas Belediyesi Prof. Dr. Aşkıdil Akarca Sahnesi tabelası önünde bir de anı fotoğrafı çektirdiler ...