“Asla teslim olmayacağız!”
Oktay ÇAYIRLI / Melih KAŞKAR - İlçemizdeki Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Yatağan’da bulunan Yatağan Termik Santralı’nın ve kömür ocaklarının özelleştirilme süreci devam ederken, santrallerde çalışan işçiler özelleştirmeye karşı…
Milas Önder Gazetesi
Oktay ÇAYIRLI / Melih KAŞKAR -
İlçemizdeki Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Yatağan’da bulunan Yatağan Termik Santralı’nın ve kömür ocaklarının özelleştirilme süreci devam ederken, santrallerde çalışan işçiler özelleştirmeye karşı mücadelelerini sürdürüyorlar… Dün Yeniköy Termik Santralı önünde toplanan işçilere seslenen Tes - İş Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik ve T. Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, yaşanan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "2000 yılında olduğu gibi 76 milyon insanın vergisiyle oluşturulan bu işyerlerinin teslim edilmesine müsaade etmeyeceğiz" dediler…
Yeniköy Termik Santrali’nde çalışan işçiler dün sabah mesai saati öncesinde santral önünde toplanarak, özelleştirme sürecine dikkat çekmek amacıyla eylem gerçekleştirdiler.
Direnişe muhalefet olunmaz
Santral önündeki işçilere ilk olarak Tes - İş Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik seslendi. Mücadele dirençlerini kırmak için siyasilerin, işverenlerin ve iktidarın çalışma yaptığına dikkat çeken Erçelik, "Bizler kendi aramızda şimdiye kadar ne siyasi, ne görüş ayrımı yaptık. Hep birdik, birlik içinde olduk. Direncimizi kurmak için çeşitli adımlar atılıyor. Direnmediğimiz takdirde tıpkı Sümerbank’ta olduğu gibi, Seka’da olduğu gibi yok olup gideceğiz hepimiz bunun farkındayız. Mücadelemiz başlayalı 421 gün oldu. Türkiye’nin en uzun soluklu mücadelesini hep beraber yürütmekteyiz. Özelleştirme kapsamına alınan işyerlerinde üç ayda, beş ayda bu süreç tamamlanmışsa, burada neredeyse bir buçuk yıla yakın bir mücadele sürecinde halen daha bu işyerleri teslim alınamadı. Direnişe muhalefet olunmaz. Pireye kızıp da yorgan yakılmaz. Ancak son zamanlarda farklı sendikalara üyeliklerin olduğu görülüyor. Soma’da 301 şehit olduğu halde insanların yaralarına merhem olunması gerekirken, maalesef bazı sendikal anlayışta olan insanlar üye kapma yarışına girmişlerdir" dedi.
Mücadele işçi sınıfı tarihine altın harflerle yazıldı
İşçileri bölmeye, mücadelelerini sekteye uğratmaya çalışanların sadece dışardan değil, içlerinde de bulunduğuna dikkat çeken Erçelik, "Turuva atlarını da kullanarak bu mücadeleyi yok etmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyiz. Şartlar ne olursa olsun, birlik beraberlik içerisinde bu mücadeleyi zaferle taçlandıracağız. Şu an itibariyle bile bu mücadele işçi sınıfı tarihine altın harflerle yazılmıştır. Önemli bir kazanım elde edilmiştir. Ama bunu taçlandırmak sizlerin ve bizlerin elinde. O büyük gün geldiğinde bu işyerlerinin önüne hep birlikte set oluşturacağız, halkı da yanımıza alacağız ve 2000 yılında olduğu gibi bu firmalara, bu akbabalara, bu kan emicilere 76 milyon insanın ve 76 milyon insanın vergisiyle oluşturulan bu işyerlerinin teslim edilmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi.
Siyasi iktidar kulaklarını da tıkadı, gözlerini de kapattı
Erçelik’in ardından söz alan T. Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin ise, işyeri ziyaretleri sırasında karşılaştıkları eleştiri ve duydukları söylemleri işçilerle paylaşarak çalışma süreçleri hakkında şunları söyledi:
"Biz işyerlerini dolaştığımızda şöyle bir eleştiri alıyoruz. ‘Başkan bir aydan beri sessiz kaldık. Ne o teslim mi olduk.’ Bunları duyuyoruz. Belki de nezaketen söyleyemiyorsunuz ama dillendiren arkadaşlarımız da var. Mücadelede asla durağan bir adımlar atmadık. Her zaman haklı kalabilmek için gün oldu cephede gün oldu masada bu mücadeleyi toplum nezdinde aşağı düşürmeden, haksız duruma düşürmeden belli plan programla bu günlere getirdik. Ancak Rekabet ve Özelleştirme Yüksek Kurulu devri onayladıktan sonra kamuoyunda tamamen ‘işçiler ne yapacak’ sorusuna cevap aradık. Hemen hemen her türlü demokratik eylemi gerçekleştirdik. Ancak siyasi iktidar kulaklarını da tıkadı, gözlerini de kapattı. Bu noktadan sonra bizlere düşen asıl mevziimiz olan işyerlerine çekilmek, işyerlerimizi sahiplenmek ve devir tarihinde bütün halkı da yanımıza alacak şekilde bu işyerlerine sahip çıkmanın, deyim yerindeyse ölüm dahil her şeyi göze almanın hazırlığını yapmak.
Bizler boş durmuyoruz. Her demokratik platformda, bu devir teslim olayına hazırlık yapıyoruz. Ola ki devir teslim için geldiklerinde Türkiye’nin her yerini Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy haline getirmenin çabası içerisindeyiz. Bu kapsamda Cuma - Cumartesi günü de Türkiye Barolar Birliği’nin düzenlemiş olduğu Enerji ve Hukuk Sempozyumuna gideceğiz. Burada tüm Türkiye’ye sesleneceğiz. Barolar birliğinin gündemi Yatağan mücadelesidir. Barolar Birliği, Yatağan üzerinden sempozyum düzenliyorsa bu sizin başarınızdır."
Bize ne onların parasının yattığından veya yatmadığından
Kasım veya Aralık ayı içerisinde ihaleyi alan firma yetkililerinin işyerlerini teslim almaya gelecekleri yönünde söylemler duyduklarını belirten Girgin, "Bazı arkadaşlarımız ‘şirket parayı yatırmış mı, ilk taksit alındı mı’ gibi konuları takip ediyor. Biz şirketin muhasebecisi değiliz. Biz onların ne yaptığıyla da ilgilenmiyoruz, kendi yapacaklarımıza bakıyoruz. Biz buralarda, bu cephede savunma yaparız. Bize ne onların parasının yattığından veya yatmadığından. Şirket yetkililerine de tekrar uyarı yapmak istiyoruz. İki kere Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, birkaç kere de bazı aracılar tarafından ‘bu iş artık bitti, şirket yetkilileri sizlerle görüşmek istiyor’ denildi. Kamuoyunda da şöyle bir algı var. ‘Başbakan onayladı, Rekabet Kurulu, Özelleştirme Yüksek Kurulu onayladı, artık bu mücadele bitti.’ Bu mücadelenin bitip bitmediğine karar verecek olan sizlersiniz. Bu işyeri, bu kale bizim. Burada YEAŞ ismi yazıldığı sürece son ana kadar bu kale bizim. Bundan dolayı asla ve asla şirket yetkilileriyle prensip olarak görüşmeyeceğimizi söyledik. Bir daha bu şekilde öneri daha gelsin istemiyoruz. Kesinlikle görüşmeyiz. Bizi veya bu işyerlerini teslim alacaksa, ancak kolluk kuvvetleri alır. Ancak bu işyerlerini kolluk kuvvetleriyle çalıştıramazlar, gücümüzün farkına varalım" dedi.
Sizler gerçek kaptanlarsınız
Yerel yöneticilerle görüşülerek, halkın ve emekçilerin işyerlerini teslim etmeme gününde Yatağan ve Milas’a davet edileceğini de dile getiren Girgin, "Bizler kararlı olduğumuz sürece zafer bize yakındır. Şartlar ne olursa olsun bu işyerlerini savunacağız, sonuna kadar direneceğiz. Birileri bu süreçte farklı dümen peşinde olabilir, çakma kaptanlıklar yapabilir. Ama unutmayalım ki gerçek kaptanlar dalgalı denizlerde, fırtınalı havalarda onurluca ekmeğine ve geleceğine sahip çıkanlardır. Sizler gerçek kaptanlarsınız" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından santral önünde toplanan işçiler yürüyerek işyerlerine gittiler. Yürüyüş sırasında işçiler "KİT’ler halkındır satılamaz", "Birlik, mücadele, zafer", "Asla teslim olmayacağız", "Zafer direnen emekçinin olacak", "Direne direne kazanacağız", "İş ekmek yoksa barışta yok" sloganları attılar.