“Baca Vergisi” (!?....)

Metin SALMAN / Sanayi Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Emekli Başkanı "Türkiye’nin başına dert olan bunca mesele varken, bu BACA VERGİSİ de nereden çıktı?" dediğinizi duyar gibiyim

Milas Önder Gazetesi
Metin SALMAN / Sanayi Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Emekli Başkanı "Türkiye’nin başına dert olan bunca mesele varken, bu BACA VERGİSİ de nereden çıktı?" dediğinizi duyar gibiyim. Biraz sabredin! "Baca vergisi"nin nereden çıktığını açıklayacağım. Osmanlı hazinesinin çok büyük kaynak sıkıntısı çektiği ve memurların maaşını bile ödeyemeyecek kadar tam takır kuru bakır kaldığı bir dönemde, vezir-i azam başkanlığında bütün vezirler, defterdar, hazinedar ve kazasker, hazineye kaynak bulabilmek için toplanırlar. Aralarında saatlerce tartıştıkları halde hazineye kaynak yaratacak vergi konusu bulamazlar. Çünkü akıllarına gelen her konudan vergi alınmaktadır. Sonuçta vezir-i azam başta olmak üzere hepsi kara kara düşünürken, vezirlerden biri "Efendim! Şu adreste oturan ‘Piş Mehmet Paşa’ isimli, maliye işlerinden anlayan birisi var; ona danışalım, o bize bir kaynak bulur" der. Vezir-i azamın, ‘çağırın gelsin bakalım’ demesiyle, Mehmet Paşa’ya haber salınır. Mehmet Paşa toplantıya katılıp meselenin ne olduğunu sorunca, kendisine hazirenin durumu anlatılıp acilen hazineye kaynak bulunması gerektiği söylenir. Mehmet Paşa da başlar vergi alınabilecek konuları saymaya. Ancak söylediği her konudan, daha önce vergi alınmaktadır. Mehmet Paşa, çaresizce sakalını sıvazlayarak, toplantı odasını bir aşağı bir yukarı adımlamaya başlar. Biraz sonra da, "buldum, vergi konusu buldum!" diye heyecanla bağırır. Vezir-i azam merakla, "ne buldun?" diye sorunca: "Efendim" der, "kişilerden BACA VERGİSİ alalım. Kimse buna itiraz edemez. Nasıl olsa her evde en az bir baca var" deyince, toplantıda büyük bir sessizlik olur. Herkes bu şeytanca öneri karşısında şaşırmıştır. Sessizliği vezir-i azam bozar ve kazaskere dönerek: "Söyle bakalım, erkeğin erkekle münasebette bulunması mı, yoksa zina mı daha büyük günahtır" diye sorar. Kazasker, "Erkeğin erkekle münasebeti daha büyük günahtır" deyince, başvezir itiraz eder ve "hayır!" der, "zina daha büyük günahtır". Başvezir ile kazasker, aralarında uzun süre tartışsalar da, kazasker başvezir’i erkeğin erkekle olan münasebetinin zinadan daha büyük günah olduğuna bir türlü ikna edemez. Zaten bu sorunun nereden geldiğini de anlayamayan kazasker, başveziri ikna edemeyince, "Tamam efendim, kabul edicem de, zina öbüründen niye daha büyük günahtır? Açıklarsanız sevineceğim" der. Başvezir, "Erkeğin erkekle olan münasebetinden hiçbir şey meydana gelmez. Amma, zinanın sonucunda, bunun gibi (Mehmet Paşa’yı göstererek) nesebi gayri sahihler doğar; gelir bizi burada BACA VERGİSİ ile uğraştırırlar. Onun için zina daha büyük günahtır" der. Türkiye’nin, Türk milletinin, ekonomiden teröre birçok çözüm bekleyen sorunları orta yerde üst üste yığılmış dururken, esas itibariyle onlara çözüm aranması gerekirken, günümüzün Mehmet Paşa’ları, o meselelerden dikkati başka tarafa çekerek, esas sıkıntıları gözden kaçırmak için Türk Milleti’ni "BACA VERGİSİ" ile oyalıyorlar. Çok yazık!...                                          (28.09.2015)