Bağımsız aday olmak
Sedat ATAY /
Milas Önder Gazetesi
Sedat ATAY / Eğitimci-msedatatay@gmail.com
Yaklaşan yerel seçim sürecinde kendi partilerinde aradıkları adaylıkları bulamayan bazı belediye başkanları, kendi partilerinden ayrılarak çeşitli arayışlar içine giriyorlar. Bu konu birkaç boyutu ile ele alınabilir. Birincisi, görev süreleri içinde çevrelerinin de abartılı övgülerini ciddi sanarak kendilerinin çok başarılı olduklarını sanmalarıdır. Oysa ki hiç kimse, bulunmaz Bursa kumaşı değildir. İkinci en önemli konu ise, feodal anlamda arkasında aşiret desteği olanlar için başarı veya başarısızlık hiç önemli değildir. Çünkü; kendisine oy vereceklerin ölçüsü başarı değildir.
Özellikle batı Anadolu bölgemizde bağımsız olarak seçim kazanmak nerede ise olanaksızdır. Nedenlerine gelince, bölgesel olarak feodal ilişkiler hemen hemen yok denecek kadar azalmıştır. Bağımsız adayların seçim için ciddi anlamda para harcamaları gerekmektedir. Bu paranın karşılığı, alınacak maaşlarla kesinlikle karşılanamaz. İnat içinde para harcamak, hiç akılcı değildir.
Bağımsız aday olan kişinin eskisi gibi dar bir alandan değil, örneğin; Akyaka veya Gökova yerine tüm Ula ve köylerinden oy alması gerekmektedir.
Partiler doğal olarak birer örgüttürler. Bu nedenle birlikten kuvvet doğar ilkesi ile hareket ederler. Bağımsız adayın tüm birimlerde değilse bile birçoğunda yandaşları olması gerekmektedir.
Bağımsız aday olacak bireylerin, görev sürelerinde çok ama çok başarılı işler yapmış olmaları gerekmektedir. Hele kendi partisinde ön seçim yitirmiş adayların, etrafındaki çıkarcıların kışkırtmasına daha soğukkanlı yaklaşması gerekmektedir.
Bağımsız aday olacakların, yıllarca birlikte çalıştıkları ve de kendilerini yıllarca savunmuş olan iyi niyetli geçmiş yandaşlarının yüzüne nasıl bakacaklarını da düşünmeleri gerekmektedir.
Geçmişte içinde bulunduğu partinin rakipleri tarafından, kışkırtılıp kışkırtılmadığını iyice düşünmesi gerekir, bağımsız aday olacak kişilerin.
Varsayalım ki, hakkının yendiğini, kendisinin emeklerinin göz ardı edildiğini düşünen bir egosu yüksek kişi bağımsız aday oldu. Varsayalım ki; hırsı aklının önüne geçti. Bir dolu da para harcadı. Yandaşlar da buldu. Sonunda varsayalım ki seçimi kazandı. Partilerin aldıkları oylar oranında temsil edildikleri bir meclisle seçim bölgesini yönetmek zorunda kalacaktır. Bu nasıl olacaktır? Böyle bir meclis ve başkan, seçim yöresine ne kadar yararlı olabilir.
Varsayalım, karizmatik başkan, bir şekilde meclisi de ikna etti. Peki, büyükşehir yönetimi ile nasıl uyum sağlayacaktır? Bu ve benzeri veriler bize, özellikle Muğla yöresinde bağımsız aday olmanın olanaksızlığını ortaya koymaktadır. Bu durumu gören ve bilen Fethiye Belediye Başkanı bile bağımsız aday olmadı.
Belli makamlarda olan kişilerin çevresinde çıkar grupları oluşur. Eğer makam sahibi, bu kişi veya kuruluşların çıkarları için söylediklerine inanırsa, kendilerinin çok ama çok başarılı olduklarını sanırlar. Ve ardından bu makamların kendileri olmadan başarılı olamayacaklarını sanarak psikolojik travmalar içine girerler.
Oysa ki seçilirken, bu makamların geçici olduğu kendilerine söylenmiştir. Fakat kariyer sarhoşluğu başlarını döndürür. Oysaki önseçim sonuçları kendilerini gerçekle yüzleştirmesi gerekirken, halâ gerçekleri görememekte oldukları için, etraflarındaki giderek azalan poh pohlayanların söylemleri ile bağımsız aday olmayı düşünürler.
Oysa ki aklıselim davranıp yıllardır kendisini iyi ve kötü günde sahiplenen partisine ve yıllardır kendisine bir dolu eksiğine karşın oy veren ve savunan insanlara saygısızlık yapmak yerine, vakarını koruyarak kendisini oralara taşıyan ve en zor zamanlarda bile savunan parti yöneticilerini zor durumda bırakmasa, gelecek yaşamında daha onurlu bir geleceği olur.
İlkesizlik, her toplumda zillet kabul edilr. Partisini inandırıcı gerekçeleri olmadan terk eden insanlar, tarih boyunca dönek sıfatı ile anılmış ve ardından gelen çocuklarına da kötü bir miras bırakmışlardır. Kariyer hırsı ile hareket edenler, hem başarılı olamazlar hem de gelecek yaşamlarında itibar görmezler. (06.02.2014)