“Barış Şehitleri Ölümsüzdür!”

ÖNDER Haber / Oktay ÇAYIRLI - Ankara’daki kanlı terör saldırısına tepkiler dün gün boyunca yapılan açıklamalarla sürdü… İlçemizdeki en son protesto eylemi ve açıklama dün saat 17’de Atatürk anıtı önünde…

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber / Oktay ÇAYIRLI - Ankara’daki kanlı terör saldırısına tepkiler dün gün boyunca yapılan açıklamalarla sürdü… İlçemizdeki en son protesto eylemi ve açıklama dün saat 17’de Atatürk anıtı önünde gerçekleştirildi… Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciliği öncülüğünde yapılan kitlesel basın açıklaması sırasında, “Barış şehitleri ölümsüzdür”, “Savaşa inat barış, hemen şimdi”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Vardık, varız, var olacağız”, “Hükümet istifa”, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek” sloganları atıldı…   “Savaşa inat barış, hemen şimdi!’ demek için ... Alanda toplananlara hitaben önce, Eğitim Sen Milas İlçe Temsilcisi Mustafa Ali Demirci seslendi. “Türküler sustu, halaylar durdu. Hüzün geldi baş köşeye oturdu. Unutur mu insan olan bu yapılanı. Hayat kısa, katil uzun dostlar. 10 Ekim’de Ankara’da, CHP’linin kanı EMEP’liye, ÖDP’linin kanı SYKP’liye, HDP’linin kanı Egeli Türk’e, Karadenizli Lazın kanı Çerkez’e, Trakyalı Roman’ın kanı Yörüğe, Öğretmenin kanı Öğrenciye, Doktorun kanı Mühendise karıştı” diyerek konuşmasına başlayan Demirci, daha sonra Ankara’da yaşamını yitiren Hakan Dursun Akalın’ın sosyal medyadan paylaşmış olduğu, “Gel demekle gelmiyor. Umut edip beklemek acizlere göre. Kaçıp saklanacak vakit değil. Sevgi emek ister ya; ekmek ve huzur içinde emek. Ankara’da imiş BARIŞ alıp getirmek gerek. Ben gidiyorum kalanlara selam olsun. Getirebilirsem BARIŞI, kızıma sefa olsun” sözlerini alandakilerle paylaşarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “10 Ekim Cumartesi günü Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Türkiye’nin dört bir yanından gelmiştik. Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiştik. İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için gelmiştik. ‘Savaşa inat barış, hemen şimdi!’ demek için gelmiştik. Saray’ın saltanatı uğruna aylardır kan dökenlere ‘Dur!’ demek için gelmiştik. Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için gelmiştik. Başvurusu Ankara Valiliği’ne yapılmış (ve Valilikçe uygun görülmüş), bütünüyle barışçıl bir miting için gelmiştik. Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları. Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın, binlerce polisin gözü önünde patlattılar. Şu ana kadar belirlenebilen doksan beş kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz yaralandı. Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız!   Bombaları tanıyoruz! Katilleri tanıyoruz! Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin. Bombaları tanıyoruz. 18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’deki, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki, 20 Temmuz’da Suruç’taki patlamalardan tanıyoruz; “aynı seriden” olduğunu biliyoruz. Katilleri tanıyoruz. Katiller; diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır. Katiller; 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir. Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip çıkmaya çalışanlardır. Katiller; aylardır AKreplerle, TOMAlarla, tanklarla, toplarla ülkeyi kan gölüne çevirenlerdir. Amaçlarını biliyoruz. Amaçları; bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllık zulüm ve hırsızlık düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır. Amaçları; Gezi isyanından bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın iradesini kırmaktır. Amaçları; halkın iradesine rağmen KaçAK Saray’daki iktidarlarını devam ettirmeye çalışmaktır. Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimizi kana bulayanlara sesleniyoruz: Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz! Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz! Döktüğünüz kanda boğulacaksınız.”   Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyan ediyoruz! Eğitim Sen Milas İlçe Temsilcisi Mustafa Ali Demirci’nin ardından, Ankara’daki katliamla ilgili olarak hazırlanan “Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyandayız! Katliamı ve katilleri asla unutmayacağız!” başlıklı basın açıklaması Eğitim Sen Milas İlçe Temsilciği Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Coşkun tarafından, okundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “10 Ekim'de Ankara'da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Saray'ın saltanatı uğruna aylardır dökülen kanlara dur demek, savaşa karşı, barışı savunmak için yollara düştük. Kamu emekçilerinin, işçilerin, halkların özlemlerini haykırmak, umutlarını yaşatmak için, kandan ve savaştan beslenenlere karşı ‘Savaşa inat barış, hemen şimdi!’ demek için gelmiştik. Türkiye'nin dört bir yanından, emek, barış ve demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiş, kadını erkeği, genci yaşlısı, barış türküleriyle birlikte halaya durmuştuk. Türkiye'nin göbeğinde, Ankara Garı'nın önünde, binlerce polisin gözü önünde patlattılar bombalarını. 128 canımızı aldılar aramızdan. Canımızdan can gitti, yüreklerimiz dağlandı. Annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, yoldaşlarımızı kaybettik. İki gündür yüreğimiz yanıyor, içimiz kanıyor. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyan ediyoruz. Bizler patlama sonrasında canlarımızı kurtarmaya çalışırken, polislerini gaz bombaları ile üzerimize salanlar, yüzümüze sırıtarak ‘güvenlik zafiyeti yok’ diyorlar. Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin. Ankara'nın orta yerinde göz göre göre bombaları patlatanları, yakın tarihimizin en vahşi saldırısına göz yumanları biliyor, katillerin hepsini tanıyoruz. Katiller; diktatörlük heveslileri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kaldığı için, ülkeyi kan gölüne çevirip, yaşanan ölümler üzerinden ‘oy avcılığı’ yapanlardır.”   Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz! Katiller; yarattıkları şiddet, korku ve katliam atmosferinde ‘tek başına iktidar’ olmak için ülkeyi ateşe atıp, kendilerini kurtarmaya çalışanlardır. Emek, barış ve demokrasi mitingimizi kana bulayanlara ve katliama seyirci kalanlara sesleniyoruz: Bütün vahşetinize, bütün şiddetinize, bütün katliamlarınıza rağmen eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamı ve barışı savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Bizi korkutmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Ne kadar saldırırsanız saldırın, korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve asla affetmeyeceğiz! Bu katliamı yapanlara sesleniyoruz: Hepiniz döktüğünüz kanda boğulacaksınız! Kanlı ellerinizle işlediğiniz bütün suçlardan yargılanacak ve hesap vereceksiniz! DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak katliamda kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek için dünden itibaren üç gün yastayız. Bütün Türkiye'de grevdeyiz! Acımız büyük, yaralarımız derindir! Katiller ve arkasındaki güçler bulunana kadar bize rahat yok! Katliamın sorumluları hesap verene kadar susmayacağız, yılmayacağız ve asla affetmeyeceğiz! Hepimizin başı sağ olsun!”