“Barışa barışa kazanacağız!”

ÖNDER Haber - 10 Ekim Cumartesi günü Ankara’da düzenlenecek Barış Mitingi öncesinde yapılan ‘canlı bombalı saldiriler’ yüzünden yaşamını yitiren yurttaşlarımızın sayısı, kimi iddialara göre 130’lara yaklaştı

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber - 10 Ekim Cumartesi günü Ankara’da düzenlenecek Barış Mitingi öncesinde yapılan ‘canlı bombalı saldiriler’ yüzünden yaşamını yitiren yurttaşlarımızın sayısı, kimi iddialara göre 130’lara yaklaştı. ‘Barış Mitingi’ni ‘Ankara Katliamı’na çeviren vahşi terör saldırısı, Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı olarak kayda geçti. Olayın duyulmasıyla birlikte, başta yurdumuzdan olmak üzere tüm dünyadan tepkiler geldi, gelmeye de devam ediyor. Hükümet, olayın hemen ardından ‘Üç Günlük Yas’ ilan ederken, aralarında TTB, KESK, DİSK ve TMMOB’nin de bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu da 12-13 Ekim tarihlerinde ‘grev’ kararı aldı ve bu karar, ülkemiz genelinde uygulandı. "Barış gelmeden de iyi olmayacağız" 10 Ekim Ankara katlıamına ilk tepki, aynı gün saat 17’de Atatürk anıtı önünde gerçekleştirilen protesto eylaminde verildi… "Barışa barışa kazanacağız" sloganlarının atıldığı protesto, 15 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi… Ankara’da 95 kişinin hayatını kaybettiği 246 kişinin de yaralandığı bombalı saldırı olayı Cumartesi günü saat 17’de Milas’ta bazı sendika üyeleri ve HDP’liler tarafından protesto edildi. Barış çağrımız devam edecek Atatürk Anıtı önünde toplanan grup adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen üyesi Sinan Coşkun, DİSK - KESK - TTB ve TMMOB’nin öncülüğünde bugün Ankara’da yapılması planlanan ‘Emek, Demokrasi, Barış’ mitingine yönelik yapılan kanlı saldırıyı kınadıklarını belirterek, "Kaybettiğimiz onlarca arkadaşımızın ailelerine, dostlarına sabırlar diliyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Ülkemizin içine sokulmaya çalışıldığı ateş çemberine, kirli savaş oyunlarına karşı DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’nin bu ülkenin aydın, yüreği barıştan yana atan herkesin katıldığı Barış Mitingini kana bulayanlara karşı çok ses tek yürek olarak alanlardayız. Bu katliamı gerçekleştirenlerden, olayın faillerinden hesap sorulması için sonuç alana kadar mücadelemizin ve barış çağrımızın devam edeceğini buradan bir kez daha haykırıyoruz. Aldığımız son bilgilere göre 86 arkadaşımızın yaşamını yitirdiğini ve 250’ye yakın arkadaşımızın yaralı olduğunu üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. İşçiler, eğitimciler, sağlıkçılar, mühendisler tüm emekçiler olarak barıştan yana tavır alan, ülkenin içine sokulmaya çalışıldığı karanlığa teslim olmayacağını haykırmak üzere Ankara’da binlerce yüreğin sesini duyurmak için bir araya gelen yiğit ve fedakar yoldaşlarımızın yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz" dedi. Biz barışı kardeşçe yaşamak için istiyoruz Barıştan yana taleplerini kardeşçe halaylarla haykıranları katledenleri, ölümlerden nemalananları, bu konuda pervasızca sosyal medyada kin ve nefret söylemleriyle toplumu kışkırtanları kınadıklarını dile getirerek konuşmasını sürdüren Coşkun, "Biz barışı insanlık için, insanca bir arada kardeşçe yaşamak için istiyoruz. Barışı herkes için istiyoruz. İnsan hayatı kutsaldır ve her insanın en temel hakkıdır yaşam hakkı. Ne güvenlik güçlerimizin ne de bu ülkede yaşayan insanlarımızın katledilmesi kabul edilemez. Ölüm insanlığı azaltır, birlik, dayanışma ve kardeşlik insanlığa hizmet eder. Biz KESK ve tüm emek örgütleri olarak yaratılmak istenen bu yarılmaya karşı ‘gün daha fazla kardeşleşme günüdür’ şiarını öne çıkarıyoruz. Fazla söze gerek yok. Hepimiz olup bitenin farkındayız. Ülkemizde insanlar ölüyorsa, bunun baş sorumlusu ‘ya 400 vekil ya kaos’ diyenlerdir. Silahların ölümlerin gölgesinde ülkemiz felakete sürükleniyor. Biz sessiz kalamayız" dedi. Hep birlikte barışta ısrar edelim Savaştan iktidar hesabı yapanların, sendikalı ve sendikasız emekçilerin örgütlü ve örgütsüz emekçilerin, birbirlerinden haberi olan ve olmayan emekçilerin, birbirlerinden farklı hayat tarzları, beklentileri, kimlikleri, kökenleri, gelecek beklentileri olan emekçilerin bütün bu farklılıklar içinde ortaklaştığı sözün ‘barış’ olmasından korktuğuna vurgu yapan Coşkun, "İşte onların en çok korktuğu bu ortak söz, bu korkunç günlere son verebilmemiz için bizim elimizdeki en büyük gücümüz. Emekçilerin seslerini, sözlerini, eylemlerini ortaklaştırdığında çok şeyi başarabiliriz. Barışı getirmek için, ölümleri durdurmak için, bizden çalınanları geri almak için elele verelim. Hep birlikte barışta ısrar edelim. Ülkemizde, Ortadoğu’da, dünyada yaşanan her türlü katliamlarda, hep beraber ‘iyi değiliz’ demiştik. Halâ iyi değiliz ve barış gelmeden iyi olmayacağız" dedi. "Barışa barışa kazanacağız", "Hırsız, katil AKP", "Devrim savaşçılarını unutmayacağız" ve "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganlarının atıldığı protesto 15 dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi. ‘Ankara Katliamı’nı protesto edenlere Muğla’da polis saldırısı ve gözaltı! Ankara’da KESK-DİSK-TMMOB-TTB’nin düzenlediği ve 128 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanması ile sonuçlanan Emek-Barış-Demokrasi mitingine yapılan saldırı Muğla’da protesto edildi.  11 Ekim 2015 tarihinde saat 17’de Muğla’da KESK’in çağrısı ile Sınırsızlık Meydanı’nda toplanan kitleye basın açıklamasını Eğitim Sen Muğla Şubesi Başkanı Bilgi Taşkıran yaptı. Anma ve basın açıklaması sonrasında yürüyüş yapmak isteyen gruba Hasan Ercan Caddesi kavşağında TOMA ile önce su sıkıldı ve ardından yoğun biber gazı atıldı. Müdahalede, yakın mesafeden plastik mermi de kullanıldı.  Müdahale sonucu dört kişi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Ara sokaklarda müdahaleye devam edildi. Kitle dağıtıldıktan sonra binalara girilerek Öğretmenevi’nden Eğitim Sen Muğla Şubesi Başkanı Bilgi Taşkıran, Mali Sekreter Nuran Aldan ve Kadın Sekreteri Dilek Gedik ile birlikte toplam 19 kişi gözaltına alındı...