“Biz de çiftçimiz açısından endişeliyiz”

ÖNDER Haber / Melih KAŞKAR -

Milas Önder Gazetesi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi kararına tepki göstererek, “Gelişmiş ülkelerde görüldüğü gibi çiftçi örgütleri, çalışan ve kamunun içinde yer aldığı yeni bir yapılanma modeliyle bu fabrikalar yaşatılmalıdır. Teknoloji açısından güçlendirilmeli, çalışan sayısı artırılmalı, gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker pancarı üretiminde destekler artırılmalıdır” dedi.

 

Kahraman askerlerimizin sonuna kadar yanındayız

Şubat ayında fiyatlarda meydana gelen değişimlere de yer verdiği konuşmasına, “Öncelikle 5 milyona yakın çiftçimiz adına, Afrin’de Zeytin Dalı Operasyonu’nu başarıyla yürüten kahraman askerlerimizin sonuna kadar yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bu ülke için gözünü kırpmadan şehadet makamına ulaşan bütün kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum” diyerek başlayan Bayraktar, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin olarak özetle şu değerlendirmeleri yaptı …

 

Şeker stratejik bir üründür

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi olayına, basit bir özelleştirme işlemi gibi bakamayız. Şekerin stratejik bir ürün olduğunu, şekerin hammaddesi pancar üretiminin çiftçimiz açısından hayati bir tarımsal faaliyet olduğunu göz ardı edemeyiz. Pancar tarımı çiftçimiz açısından önemlidir. Katma değeri yüksek bir üründür. Ayrıca hemen her şeyi değerlendirilmektedir. Posası, yaş ve melaslı kuru küspesi ucuz hayvan yemi olarak kullanılmakta, hayvancılık açısından da önem taşımaktadır. Bunların yanı sıra, şeker pancarı çevreci bir bitkidir. Oksijen üretimi açısından önemlidir. Birim alanda orman alanlarından üç kat daha fazla oksijen üretmektedir. Şeker pancarı toprağı da organik madde açısından zenginleştirmekte, münavebeli tarımda ekilecek diğer ürünlerde de verim artışına sebep olmaktadır. Diğer taraftan küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılan pancar üretimi, kırsalda üretimin sürdürülmesi, göçün önlenmesi ve genç nüfusun tutulması açısından da önem taşımaktadır.

Özelleştirilecek 14 fabrika, 1575 köyden pancar alımı yapmaktadır. Bu fabrikalar 1,25 milyon dekar alanda üretim yapan 47 bin 758 çiftçimizden pancar alımı yapmaktadır. Yine bu 14 fabrikada, 4 binin üzerinde çalışanla 7 milyon ton şeker pancarı işlenmekte ve 947 bin ton şeker, 322 bin melas, 2 milyon 74 bin ton yaş küspe üretilmektedir. Bu rakamlar ihmal edilecek, vazgeçilecek rakamlar değildir. Sendikaların bu konudaki endişe ve sıkıntılarına katılıyoruz. Biz de çiftçimiz açısından endişeliyiz.

 

Randevu talebi

Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızdan randevu talebimiz oldu. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımızla bu konuyu görüşmeyi arzu ediyoruz. Devlete ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ülkemizdeki şeker pancarı üretimini büyük oranda etkileyecektir.

 

Sağlık açısından da önemli

Pancar şekerinin sağlık açısından önemi de bütün uzmanlar tarafından öne sürülmektedir. Nişasta bazlı şeker üretimde şu anda yüzde 10 üretim kotası bulunmaktadır. Bu kota, Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 oranında artırılabilmektedir. Halen 2 milyon 504 bin ton A ve B pancar şekeri kotası, 265 bin ton nişasta bazlı şeker kotası bulunmaktadır. Ancak merdiven altı üretim de dikkate alındığında nişasta bazlı şeker üretiminin fiiliyatta daha da fazla olduğu tahmin edilmektedir. Üstelik nişasta bazlı şeker üretiminde, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda olduğu gibi yabancı şirketlerin ağırlığı bulunmaktadır. Hem nişasta bazlı hem de yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda, yüksek k’ar paylarının ülke içinde kalmaması ve yurtdışına transfer edilmesi de önemli bir ekonomik kayıptır. Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur. Cargill gibi yabancı şirketlerin inisiyatifine, tekeline bırakılacak bir ürün değildir. Özelleştirmenin çözüm olmadığı daha önce başka alanlarda yapılan uygulamalarda da görülmüştür. Bir bütün olarak bakıldığında şeker fabrikaları zarar etmemekte, bazı fabrikaların yatırım eksikliğinden kaynaklanan zararları diğer fabrikalar tarafından telafi edilmektedir. Biz, sektöre bir bütün olarak bakılmasından yanayız. Bunun çiftçi, fabrika çalışanı, tüketici ayağı bulunmaktadır. Yarattığı katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine, artan nüfusa baktığımızda, hem şeker pancarı hem şeker üretimi artırılmalıdır.

 

Çiftçi örgütleri, çalışan ve kamunun

içinde yer aldığı yeni bir yapılanma

Gelişmiş ülkelerde görüldüğü gibi çiftçi örgütleri, çalışan ve kamunun içinde yer aldığı yeni bir yapılanma modeliyle bu fabrikalar yaşatılmalıdır. Teknoloji açısından güçlendirilmeli, çalışan sayısı artırılmalı, gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker pancarı üretiminde destekler artırılmalıdır.