Cezaevleri doldu taştı!

ÖNDER Haber /Kemal KAŞKAR - CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyesi Muğla Milletvekili Prof

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber /Kemal KAŞKAR - CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyesi Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 4 Ağustos 2015 tarihinde Denizli il merkezine 40 km uzaklıkta bulunan Denizli D Tipi Cezaevi’ne, basında yer alan iddiaları araştırmak üzere ziyarete gittiler. Ziyaretle ilgili olarak hazırlanan raporda, 745 kişilik kapasitesi olan cezaevinde halen 1337 hükümlü ve 320 tutuklu olmak üzere toplam tutuklu sayısının 1657 olduğunun yanısıra, ziyaretin yapıldığı gün 7 kişinin daha sevk edilip 1 kişinin de tahliye edildiği ayrıntısına yer verilirken, cezaeviyle ilgili şikayetlerin çok büyük ölçüde gerçek durumu yansıttığı sonucu ortaya çıktı. Raporda, cezaevlerindeki olumsuzlukların başında, kapasitesinin üzerinde tutuklu ve hükümlü barındırıldığı için cezaevinde yemeklerin yetmediği, özellikle ‘bekleyen sevkler’ olmak üzere yeterli ve nitelikli bir sağlık hizmeti verilemediği, yeterli spor olanağının sağlanamadığı, meslek edindirme ve yetenek geliştirme kurslarının açılmadığı, Cezaevi kütüphanesinin ‘son derece’ yetersiz ve kitapların çoğunun 1960-70 yıllarından kalma, eskimiş ve az çeşitli olduğu gibi sorunların yaşandığı belirtilerek, şu önerilerde bulunuldu: Çözüm ve iyileştirme önerileri Ceza indirimi, af ya da adli kontrol süresinin uzatılması bir nebze çözüm olabilir. Bu konuda Adalet Bakanlığı nezdinde gereken çalışmalar yapılmalıdır. İnsanca koşulların yaratılabilmesi için cezaevinin kapasitesi üzerinde doluluğu konusunda acil önlem alınmalıdır. Kişi başı 5 TL olan iaşe bedeli, mahkumların ihtiyaçları doğrultusunda arttırılmalıdır. Yemeklerin kalitesi konusunda düzenli denetimler olmalı, mahkumların sağlıklarını gözetecek biçimde yemek listeleri oluşturulmalıdır. Yemekler de cezaevinin mevcut kapasitesi gözönünde bulundurularak, herkese yetecek şekilde getirilmelidir. Mahkumlara atanan vasilerin mahkumlarla yeterince ilgilenmemesi, sosyal yalnızlık duygusuna yol açarak mahkumları psikolojik olarak olumsuz etkilemektedir. Ayrıca vasiler maaşı olanların maaşını da çekmediği için bu durum maddi sıkıntılara da sebep olmaktadır. Bu konuda cezaevi yönetimi sorumluluk alarak bu konudaki mağduriyetleri önlemelidir. Hastane sevkleri konusunda yığılmaların önlenmesi için sevkler biriktirilmemeli, hızlıca işleme alınmalıdır. Özellikle acil hastaların sevkleri bekletilmeden, doğrudan işleme alınmalıdır. Yeterli ve nitelikli bir sağlık hizmeti için cezaevinin kapasitesi doğrultusunda hekim ve sağlıkçı istihdam edilmelidir. Değişimli olarak hizmet veren diş hekimi, kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Cezaevinde sağlıkla ilgili birimler ve teçhizatlar da bu doğrultuda arttırılmalıdır. Özellikle kronik hastalıkları olanların düzenli tedavileri sağlanmalıdır. Mahkumların cezalarına habersiz ceza eklendiği iddiaları araştırılmalı ve araştırma sonuçlarına göre bu konuda gerekenler yapılarak, oluşan mağduriyetler giderilmelidir. Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin çoğunun işsiz olması sebebiyle meslek edindirme kurslarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi son derece önemlidir. Örneğin; inşaat, fayans döşeme, boyacılık, kalorifercilik, doğalgaz işçiliği gibi sertifika kursları düzenlenmelidir. Kamera olsa dahi süngerli odaların varlığı işkence olduğu iddialarını güçlendiren bir olgudur. İşkence ve kötü muamele konusunda gerek basında gerekse de mahkumların ifadeleri dikkate alınarak, acilen soruşturma açılmalıdır. İşkence bir insanlık suçudur. Cezaevlerinde kalan insanları toplumdan dışlamak, aşağılamak, fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne zarar verecek şekilde davranmak yerine insanları topluma kazandırmak birinci amaç olmalıdır.