CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin: “Bu bir ekonomik savaş ise şayet, AKP de savaş suçlusudur!”
ÖNDER Haber A.Kemal KAŞKAR -
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, ekonomik kriz tartışmalarına yeni bir boyut getirdi ve iktidara yönelik çok sert bir açıklama yaparak, “Paramız her geçen gün eriyor ve halkımız her geçen gün fakirleşiyor. Ekonomi, liyakatsiz ellerde can çekişirken, iktidar bir iki kuru lafla yılların meydana getirdiği yıkımı durdurulabileceğini sanıyor. Yaşanan ekonomik çöküş, 80 sonrası başlayan ve AKP döneminde vahşileşen neoliberal ekonomik politikaların bir sonucudur. Devlete ait tüm kurumlar acımasızca satılmış, Cumhuriyet döneminde ve sonrasında yapılan fabrikalar, limanlar, enerji santralleri, şeker fabrikaları gibi dev tesisler yerli yabancı ortaklıkların olduğu konsorsiyumların eline geçmiştir. Ülkemiz yabancı sermayenin pazarı haline getirilmiş, piyasaya sıcak para enjekte edilerek kaçınılmaz son ertelenmeye
çalışılmıştır. Bu durum 1839 Balta limanı anlaşmasıyla Osmanlı ekonomisinin dışa bağımlı hale getirildiği ve sonunda ‘Düyun-u Umumiye’nin kurulmasıyla sonuçlanan süreci hatırlatmaktadır. Ne yazık ki Osmanlı Padişahları o dönemde dışarıdan aldıkları borçlarla saraylar, konaklar yaptırmış, zevk sefa içinde yaşamış, devletin borç batağı içinde iflasa sürüklenmesine seyirci kalmışlardır” dedi ve şöyle sürdürdü:
“Bugün de yaşanan aynıdır. Halk fakirleşirken iktidar saltanat içinde saraylar yaptırmakta, 3000 kişilik koruma orduları ve yüzlerce lüks makam araçları, fuzuli harcamalarla halkın rızkını yemektedir.
İktidar ‘bu kriz değil, ekonomik savaş’ diyor... Durum buysa; bu ekonomik savaşın müsebbibi de; ülkemizi borç batağına saplayan da AKP iktidarıdır.16 yılda ülkenin dış borcu 130 milyar dolardan 467 milyar dolara çıktı. Her şey ithal ve dışa bağımlı bir durumdayız.‘Bize ne dolardan’ diyemeyiz.Ülkede her şey teker teker dolara bağlandı.
Her doğan çocuk 6 bin dolar borçla doğuyor. Bu borcu kapatacak ekonomik kaynaklar bir bir satıldı.16 yılda bir tek fabrika kurulmadı; iktidar çareyi, ağır vergilerle ve yapılan zamlarla vatandaşın sırtına yüklemekte arıyor.Yaşadıklarımızın sorumlusu saray rejimi ve rantçı sermayedir ve faturayı da onlar ödemelidir.
Batarsak birlikte batarız palavraları ile çöküşün faturasını emekçi halka yüklemeye çalışanlar, memleketin varını yoğunu satıp talan edenlerdir.Milyar dolarları olanlar ile evine ekmeği zar zor götürenler bir olur mu?
Peki ne yapılmalı?
Öncelikle sabit gelirli vatandaşı dolar lobisine ezdirmemek için maaşlara, artan döviz oranında zam yapılsın. (Eşel mobil sistemi uygulansın!)
Kibiri bırakıp meclisi acilen toplantıya çağırın! Çağırın muhalefeti ve güven arttırıcı tedbirler elbirliği ile alınsın.
Krizle ilgili konuşturtmayarak krizden çıkılabileceğini zannediyorsanız yanılıyorsunuz.”