Cumhur Uzun,  “Ayağa Kalk Türkiye, Millet Geliyor, Cumhuriyet Halk Partisi geliyor.’’

CHP Muğla İl Başkanlığı arkasındaki Mehmet Ali Eren Parkı’nda 21 Ocak Cumartesi günü saat 13’te kalabalık bir topluluk önünde, yağmur altında düzenlediği basın toplantısıyla aday adaylığını duyuran Av. Cumhur Uzun, “Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına birlikte yürüyelim”  çağrısıyla yola çıktığını söyledi.

“TBMM’Yİ CUMHURBAŞKANLIĞI SEKRETERYASINA DÖNÜŞTÜRDÜLER”

Av. Cumhur Uzun, “İktidar tüm cumhuriyet birikimlerimizi sata sata, yıka yıka bizleri bugün hepimizin yakından hissettiği, her birimizin her yeni günden daha da acıtıcı şekilde hissettiği, yoksulluk, adaletsizlik günlerine getirdi.  Çalışanlarımız aç çocuklarımızı muhtaç, kadınlarımızı korumasız ve güvencesiz bıraktı. Dış politikada sıfır sorun sloganıyla çıktıkları yolda sorunları kökleştirerek, globalleşen dünyada sıfır komşu haline getirdiler.  Etrafımızda neredeyse sorun yaşamadığımız tek bir ülke kalmadı. Gelişmiş ülkelerin sınırlarını dahi kaldırdıkları, haklarına daha güzel daha özgür bir yaşam sundukları dönemde güzel ülkemizi yapayalnız ve tek başına bıraktılar. Bugünlerin geleceğini daha dünden belli olduğu için karşı çıktığımız anayasa değişikliği ile 2017 yılında ülkemizin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ismi verdikleri bir ucube başkanlık sistemine teslim ederek, bugün yaşanan sorunların tek nedeni olan tek adamı dayattılar. Kuvvetler ayrılığını yok edip, yürütmeyi, yasamanın da yargının da üzerinde bir güç olarak düzenlediler.  Ortak aklı yok ettiler. Tek kişinin herşeyi ben bilirim anlayışına terk edildik. Bugünlerde bu anlayışın ülkemize getirdiği katlanılamaz sorunları yaşıyoruz. Bir litre benzin 20 liranın üzerinde. 1 kilo etin 250 lira, bir kilo peynirin 200 lira olduğu, bir ekmeğin ise 10 liradan satıldığı inanılmaz ve katlanılmaz günleri yaşıyoruz. Milli geliri adilce bölüşmek yerine fakirden alıp, zengine veren, bir elin parmakları kadar olan yandaşlarına çıkar sağlamak için bütün bir ülkenin kaynaklarını tüketip, gelecek yıllarımızı da ipotek altına alan çalışmalar yaptılar. Milletin iradesini yok sayıp, TBMM’sini Cumhurbaşkanının bir sekretaryası haline getirdiler. Milletin seçtiği belediye başkanlarını görevden aldılar, yenilerini görevden almak ve kayyum atamak için yargıyı kullanmak dahil her türlü yolu denediler ve denemeye devam ediyorlar. Bu aziz milletin türlü fedakarlıklarla yaptığı, her biri bir cumhuriyet kazanımı olan fabrikalarımızı sattılar. Değerlerimizi yok etmek için binalarımızı yıktılar, insanın insan olması için olmazsa olmaz olan yeşilimizi çıkar uğruna kestiler, yok ettiler.  Sözüm ona muhafazakârlar, muhafaza edecekleri yerde Atatürk Cumhuriyetinin ne kadar değeri varsa hepsine savaş açtılar, korumak yerine yok etmeye, ortadan kaldırmaya çalıştılar.”  dedi.

“30 yıldır avukatlık mesleğimi yapıyorum. Mesleğimi yaparken adaletin devletin temeli olduğunu inanmış ve bu uğurda çalışmış birisiyim.  Mesleğimin ilk yıllarında bize öğretildiği gibi, adalete siyaset bulaşmaz, bulaştırılamaz anlayışıyla yürütülen adalet, son 20 yılda önce uydurma delil yaratmayla, sonrasında ise, doğrudan müdahalelerle iktidarın güç sopası haline getirildi. Bugün bu iktidar ve bu yönetim biçimi nedeniyle artık adalet, güçlünün ve iktidarın siyaseten her şeyi dizayn etme anlayışına terk edildi. Kimsesizlerin kimsesi olması gereken adalet, güçlü olmayan kimsenin ulaşamadığı bir değer haline getirildi. Bunu tam da bunu isteyen bu iktidar ve bu rejim gerçekleştirdi. Bugün bu ülkede adalet yok, adalet yok diye haykırışlar yükseliyorsa bunun tek sebebi bu iktidar ve adaleti güç sopası olarak kullanan saray yönetimidir.”  Diyen Avukat Uzun, bugünlerin geleceğinin daha dünden belli olduğu için Anayasa değişikliğine karşı çıktıklarını, ülkenin 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen ucube bir sisteme teslim edildiğini söyledi.

 “BUGÜNLERE SON VERMEK İÇİN YOLA ÇIKIYORUZ”

Ülkenin içinde bulunduğu bu rahatsız edici ortamı hak etmediğini ve bu günlere son vermek için yola koyulduklarına dikkat çeken Uzun, “Çıkarcının, rantçının, güçlünün, sömürenin Türkiyesi için değil, üretenin, çalışanın, alın terinin ve demokrasinin egemen olduğu bir Türkiye yaratmak  için yola çıkıyoruz. Emeğin kutsal bir değer, adaletin herkese eşit sunulduğu bir Türkiye için yollara çıkıyoruz. Biliyoruz; yolumuz uzun, işimiz hiç de kolay değil.  Ancak yılmak yok. Umutsuz olmak için hiçbir mazeretimiz olamaz. Biz ki, imkânsızlıklara rağmen, tüm ulusuyla birlik olup, en güç koşullarda Cumhuriyeti kurabilmiş bir neslin torunlarıyız. Biz ki imkansız denenleri başarabilmiş bir ülkenin evlatlarıyız. Biz ki, Mustafa Kemal Atatürk gibi bir dehanın ülkesini emanet ettiği Türk gençleriyiz. Öyleyse bize olmaz, bize zor, bize imkansız diye bir şeyi asla düşünemeyiz. ” dedi.

“Dün siyaseten birbirlerinin fikirlerini hiç önemsemeyen 6 lider bugün aynı masa etrafında Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun çağrısı ile toplanabiliyor ve ülkemizin için en iyisini arayıp bulmak uğruna çalışabiliyorsa, demokrasi yeşersin, her düşünce, parlamento kendini özgürce ifade edebilsin diye partimizde 15 milletvekili bir başka partiye geçerek, grup kurmalarına ve seçime girmelerine imkan verebiliyorsa,  biz bu işi hep birlikte, sizlerle birlikte çok rahat başarırız” diyen Uzun, “Bu yıl Cumhuriyetin 100. Yılı. “Genç Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına giriyoruz. Bu bir fırsat! Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını, bize emanet edilen çağdaş uygarlık seviyesinde olmasını sağlamak, Cumhuriyetin ilke ve devrimlerine sahip çıkmak, demokratik, laik, adil ve çağdaş bir Türkiye’yi yeniden inşa edip, yüzyıllarca bu haliyle yaşamasını sağlamak için ayağa kalkmak ve bu uğurda hep birlikte çalışmak için işte fırsat! Bu fırsat, önümüzdeki ilk seçimlerdir. Değiştirme, düzeltme ve güçlendirmek için fırsatımız, 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerdir.” diye konuştu.

“CUMHURİYET BAYRAMI GÜNÜ DÜNYAYA GELMİŞ BİR YURTTAŞIM”

Cumhuriyet Bayramı günü dünyaya gelmiş ve ismi bu nedenle Cumhur olan bir yurttaş olduğunu dile getiren Av. Uzun, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ülkeme olan sevdamın, Muğla’ya olan aşkımın ve hepsinden önemlisi bu ülkede mutlu çocukların özgürce yetişip büyüyebilmesi için, adaletin hak ettiği değere kavuşarak herkese eşit ve adil dağıtıldığı bir ülkemiz olması için, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan genel seçimlerde, 30 yılı aşkın süredir üyesi olmaktan onur ve mutluluk duyduğum partimden, Cumhuriyetin kurucusu partimizden, Cumhuriyet Halk Partisi’nden Muğla Milletvekili aday adayı olduğumu açıklıyorum. Bu zulüm bitsin, tek adam gitsin, yüzümüz artık gülsün diyorum. Ayağa Kalk Türkiye, Millet Geliyor, Cumhuriyet Halk Partisi geliyor.’’