“Direniş Ateşinin Yakıldığı Yer: Marmaris”
ÖNDER Haber -
SABAH ve a Haber Muğla Muhabiri Kenan Gürbüz’ün 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele yönelik saldırı girişimi esnasında yaşananları ve sonraki günlerde suikast timinin yakalanması için yapılan operasyonların anlatıldığı belgeselin galası Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Salonunda yapıldı.
Çekimlerine 40 gün önce başlanan belgesel hakkında bilgi veren Gürbüz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otele yönelik suikast girişiminin o gece ölümü göze alarak görev yapan gazeteciler sayesinde dünyaya duyurulduğunu anlatarak, “2 polis memurunun şehit olduğu o gece, ateş kusan helikopterlere aldırış etmeden, kurşun yağmurunun altında görüntü ve fotoğraf çekmeye çalışan birkaç cesur gazeteci ile tabancaları ile helikopterlere ateş eden kahraman polisler bana göre tarihe geçti” dedi.
“Direniş Ateşinin Yakıldığı Yer: Marmaris” adını taşıyan belgesel ve kitabın 3 bölümden oluştuğunu belirten Gürbüz, “İlk iki bölümde süikast girişiminin yaşandığı gece ve suikast timimin yakalanma sürecini tanıkların gözünden ele aldık. Son bölümde ise o gece Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte olan yetkililerin ve siyasilerin gözünden o gece yaşananların bilinmeyen yönlerini anlattık. Kamuoyunun merak ettiği sorularının yanıtlarını aradık” dedi.
Belgesel’den bazı
bölümler ...
Muğla Valisi Amir Çiçek, belgeselde, o gece, tam donanımlı olarak otele saldırı düzenleyen özel eğitimli suikast timinin ifadelerinden yola çıkarak, amaçları hakkında şu bilgileri paylaşıyor:
“Otele girmişler, tabii ifadelerden anlaşılıyor. Bizim Cumhurbaşkanımızın özel korumasına yaptıkları işkenceler ayrı bir konu. Orada ilk bayan polisimize işkence yapıyorlar. Emniyet amiri arkadaşımız var, bu hainlerin yaptığı işkencelere şahit olan ve bizzat yaşayan. “Biz birinci adamı almaya geldik. O nerede onu gösterin bize, hangi odada kalıyor. Siz bizim inimize değil biz sizin ininize girdik” diye sürekli bağırıyorlar. Demek ki bunların ilk amacı belli,Cumhurbaşkanımızı kaçıracaklar. Ya öldürecekler. O derece planlı gelen adamlar.”
Dalaman’daki
gizemli uçak
AKP Muğla İl Başkanı Kadem Mete ise belgeselde 15 Temmuz 2016 gecesine ve öncesine ait cevaplanması gereken olaylar olduğuna işaret ederek, “Bizim şu anda bildiğimiz, ama cevabını merak ettiğimiz, önümüzdeki dönemde açıklığa kavuşacak bazı konular var. İsviçre’den Dalaman’a gelen bir uçak var. Yazışması 2 ay önceden başlamış ve defalarca saati ileriye veya geriye alnmış bir uçak. 15 Temmuz sabahı Dalaman’a gelen ve 7 yolcusu bulunan bir uçak. Bu uçaktaki 7 kişi kimdi? Amaçları neydi? Neden gelmişlerdi? Yolcular, uçaktan indikten sonra içinde helikopteri ve helikopter pisti bulunan bir lüks yata geçmişlerdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Dalaman’a hareket etmeden acil kalkış isteyen ve kuleye: ”Ülkenizde darbe girişimi var. Ülkenizden acilen ayrılmak için kalkış izni sitiyoruz” diyen 7 kişi, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın helikopterle Dalaman’a gelmesi ve süratle uçakla İstanbul’a hareket etmesinin ardından uçuş izni isteğini neden iptal ettirdi? Darbe tehlikesi mi geçti de uçmaktan vazgeçtiler? Şunu düşünüyor insan: Acaba almaları gereken kişi ayrıldı diye mi iptal ediliyor o uçuş? O uçak sabahın 6’sında boş bir şekilde ve apar topar Dalaman’dan ayrılıyor. Uçakta bulunan 7 kişi ise kendilerini Göcek’te bekleyen lüks yatla Atina’ya hareket ediyor. Bunlar kimdi ve amaçları neydi? ‘A Planı uçak, B Planı tekne ve üzerinde uçuşa hazır bekleyen helikopter miydi?’ Bunların sorgulanması araştırılması lazım. Bunlar karanlıkta kalan sorular” diyor.
Havalimanındaki
kameraları kim kör etti?
Mete, daha sonra, Dalaman Havalimanı’nda olup bitenlere ilişkin şu soruların mutlaka yanıtlanması gerektiğini söylüyor:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın Dalaman Havalimanında uçağın park ettiği 5 numaralı park alanında bulunan kameralar neden kör edilmişti? Bu kameralar 3 Temmuz tarihinden itibaren neden alakasız yerleri göstermeye ayarlanmıştı? Birisi yeri gösteriyor, diğerleri önünde park eden uçak dışında her şeyi göstermeye ayarlanmıştı. 3 Temmuz’dan 15 Temmuz’a kadar neden kimse bu kameraların alakasız yerleri çektiğini fark etmemişti? Bu soruların mutlaka yanıtını bulması lazım. O gecede uçuş kulesinde kimler vardı? Hareketli kameraya sürekli müdahale ederek kameranın Cumhurbaşkanınının uçağını göstermesini engelleyen kişi kimdi? Cumhurbaşkanının uçağı o gece neden 13 dakika pist başında bekletildi? Cumhurbaşkanının uçağı pist başında bekletilirken, ‘Etrafta F16 hareketliliği var mı?’ diye soran kimdi ve kime sormuştu? Bütün bu sorunların mutlaka yanıtını bulması lazım ...”
Cumhurbaşkanının oda
numarasını kim
öğrenmeye çalıştı?
Mete ayrıca, o gün Sözcü Gazetesi’nde “Sözcü Erdoğan’ı buldu” başlığı ile yeralan habere dikkat çekerek, sorularını şöyle sürdürüyor:
“O haberde imzası bulunan kişinin 4-5 yıl önce Marmaris’te özel bir televizyon kanalında sunuculuk yaptığını ve televizyonun yayın yönetmenliğini yaptığını kamuoyu biliyor mu? O televizyonun sahiplerinin kimler olduğu araştırıldı mı? Cumhurbaşkanının oda numarasını kim öğrenmeye çalıştı? Otel çalışanlarını oda numarasını öğrenmek için tehdit eden yerel yönetici kim? Ayrıca Sözcü’de yeralan o haberin kimler vasıtasıyla kimler tarafından, hangi amaçla ulaştırıldığının mutlaka ortaya çıkartılması lazım ...”
Dünya çapında bir
soruşturma
Belgeselde, Marmaris’te yaşanan suikast girişimi ile ilgili adli süreç hakkında bilgi veren Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz ise şunları dile getiriyor:
“Bu soruşturma kapsamında özellikle Türk Ceza Kanununun 309 ve devamı maddelerindeki bütün suçların işlendiği kanaatindeyiz… Biz bu süreçte dünya çapında bir soruşturma yürütüyoruz. Türkiye’de Donanma Komutanlığından sonraki en büyük deniz üssü olan Aksaz Deniz Üssü’nde de olay günü hareketlikler olmuştu. Onunla ilgili de titiz bir soruşturma yürüttük. Orada bu soruşturmamız kapsamında bir Amiral tutuklu. Olaya karıştığını düşündüğümüz diğer askerlerden de tutuklular var...”