“Efeliğini, Bafa Gölündeki çevre felaketinin çözümü için de göstersene!”

A

Milas Önder Gazetesi
A. Kemal KAŞKAR - ‘Bafa Gölü Kurtarma ve Yaşatma Platformu Girişimi’ tarafından yapılan çağrıyla, 7 Haziran Cumartesi günü yapılan Bafa-Gölyaka buluşmasına, aralarında, CHP Muğla Milletvekilleri Tolga Çandar ve Prof. Dr. Nurettin Demir, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas Belediyesi Başkan Yardımcısı Faik Karagöz, Didim Belediye Başkan Yardımcısı Salih Bankoğlu, CHP Milas ve Bodrum ilçe yöneticileri, EKODOSD Derneği, Eğitim Sen Milas temsilciliği yöneticileri, Milas, Bodrum, Muğla, Didim ve Söke Kent Konseyleri temsilcilerinin de bulunduğu kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı. Saat 11’de Atapark’ta başlayan buluşma, saat 12’de Bafa’da Herakleia yol ayrımında sürdü ve nihayet saat 13’te Gölyaka’ya varıldı.   Bu, kokunun azalmış hali Katılımcıların, nefes almakta zorlandıkları bir kötü kokunun hakim olduğu göl kenarında toplanan yurttaşlar, bu kokunun, önceki günlerde çok daha yoğun ve katlanılamaz olduğuna dikkat çeken Gölyaka ve Kapıkırı’ndan yurttaşlarla bir süre sohbet ettiler.   Rutin dışı, köklü bir çözüme gidilmeli Daha sonra, bir açıklama yapan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, bölgede, insanımız ve doğamız için kritik bir noktada olduğumuza dikkat çekerek; "Sorun, uzunca süredir, yerel yöneticilerin çözebilecekleri bir sorun olmaktan çıkmıştır. Burada, uzunca süredir, yerelin çözüm gücünü aşan bir durum yaşanmaktadır. Burada çözüm, doğrudan doğruya bir ‘devlet politikası’nı gerektiriyor. Kimileri, bu durumun ‘her sene yaşandığı’nı, mevsimsel olduğunu falan söyleyip duruyor ama bu göl, her sene bu olumsuzluğu biriktiriyor ve giderek geri dönülmez bir noktaya doğru yaklaşılıyor. Gelinen noktada, çözüm arayışları bakımından bir hareketlilik var ama bu tablodan, sadece su vermekle çıkabilmek mümkün değil artık. Rutin dışı, köklü bir çözüme gidilmeli" dedi.   Sözlerini, kötü kokunun ölmüş yosunlardan kaynaklandığını ve gölün dibinde 20-30 metre çamur tabakası bulunduğundan söz edildiğini belirterek sürdüren Başkan Tokat, bu çamurun temizlenmesinin, gölün dibindeki ‘zengin tarih-kültür varlığı’ nedeniyle güçlüğüne dikkat çekti ve daha sonra şunları söyledi: Artık başlamamız gerekiyor "Bafa Gölünü, dipteki bu çamur yığınından kurtarmak lazım. Bu yosunların, azot ve oksijenle beslendikleri belirtildi. Bu bilgiden hareketle, azot ve oksijeni tutarak yosunun yayılmasının engellenmesi gerekiyor. Menderes’ten gelen su zaten sorunlu. Bütün bunlar tartışıldı. Bitti. Öneriler, yapılabilecekler belli. Artık başlamamız gerekiyor..." AKP’li bir vekille yakınlaşmak, arıtma tesisi yapmaktan çok daha kolay ... CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar da, konuyla ilgili açıklamasında, Menderes nehrinin 580 kilometre boyunca, özellikle tekstil fabrikalarının atıkları yüzünden başlı başına bir ‘çevre sorunu’ haline getirildiğini belirterek; "Bu atıkların Menderes’e ötelenmesini engellemek lazım. Arıtma tesisinde arıtılmayan atık sular nehre deşarj edilemez. Edilmemeli. Arıtma tesisi şart. Şart ama, AKP’li bir vekille yakınlaşmak, arıtma tesisi yapmaktan çok daha kolay" dedi. Arıtma şart Yaşananların, yılların birikmiş bir sorunu olduğunu dile getiren Çandar, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Kapakları açıp sirkülasyonu sağlayacaksın. Menderes nehri kıyısında 580 kilometre boyunca tesislerin ve göl kıyısındaki ‘balık yavrulama tesisi’nin mutlaka arıtmasının olması gerekiyor. Aksi takdirde çalışmalarına izin verilmemesi gerekiyor. Çevre ve Şehircilik ve Sağlık, Sanayi Ticaret, Gıda-Tarım ve Hayvancılık gibi birçok bakanlığın ve Valiliğin soruna derhal el koymaları, adeta bir olağanüstü hal ilan etmeleri gerekiyor. Vali buraya geldi, durumu gördü, kokuyu duydu. Valinin mutlaka bir vicdanı vardır diye düşünüyorum. Buna rağmen bir şey yapmazsa, kendisiyle yine görüşmemiz gerekecektir diye düşünüyorum. Biz birazdan çekcez gitcez. Burada yaşayan insanlar bu havayı solumaya devam edecek. Balıklarını tutup yiyecekler. Zehirlenecekler. Hepimiz zehirleneceğiz aslında. Ben de Sayın Başkan’ın sözlerini tekrarlamak istiyorum. Projeler yapılmış, DSİ’nin elinde var. Geriye bir tek şey kalıyor: Uygulama! Birisi çıkıp ‘Çözün şu işi’ diyecek. Bitti! Recep bey sağa sola efelenip duruyor. Gelsin çözsün şu sorunu da, biz de onun efeliğini bu vesileyle bir görmüş olalım..." Daha sonra, Bafa Gölü Kurtarma ve Yaşatma Platformu Girişimi’ adına Reşat Uygun bir konuşma yaparak, gölün kurtarılması için, işin peşini bırakmamak gerektiğine dikkat çekerek; "Az sonra Gölyaka’da toplanıp tartışacağız. Bu, bir eylemden çok ötede, bir ‘çare-çözüm’ çalışmasıdır. Çare-çözüm yollarını tartışacağız" dedi ve sözü, Bafa Belediyesi’nin 30 Mart yerel seçimleriyle birlikte kapanmadan önceki son Başkanı Zühra Dönmez’e verdi. Sözlerine, -mitolojik öyküdeki- Çoban Endymion ve Ay Tanrıçası Selene’nin Bafasına sahip çıktıkları için tüm katılımcılara teşekkür ederek başladı ve şöyle sürdürdü: "Biz çocukluğumuzda buralarda ‘deniz’e girerdik. Öyle çok balıklarımız da olurdu ki...O eski, güzel günleri yine yaşamak istiyoruz..." Topluluk daha sonra, Gölyaka’da bir kahve toplantısı yaparak, çözüm yolları bulunması ve çözüme götürecek sürecin planlanması üzerine tartıştı.