FISTIK ÇAMLARINDA BERGAMA ÖRNEĞİ TALEBİ
27.Dönem Muğla Milletvekili Süleyman Girgin Fıstık Çamlarının mülkiyet sorununun çözümü için Bergama Kanunu önerisinde bulundu.
Yatağan ve Milas’ın fıstık çamı üretimi ile geçimini sağlayan köylerine yaptığı ziyarette vatandaşların mülkiyet sorununun devam ettiğini söyleyen Girgin mağduriyetin giderilmesi için 1956 yılında Bergama köylüleri için çıkarılan kanunun benzerinin Muğla için uygulanması gerektiğini söyledi.
Girgin sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şunlara değindi.
FISTIK ÇAMLARINDA BERGAMA ÖRNEĞİ TALEBİ
“Haftasonu yolumuz Yatağan’ın Katrancı mahallesi ile Milas’ın Çallı, Akkovanlık ve Ortaköy mahallelerine düştü.
Fıstık çamlarından kozak toplama dönemindeyiz ve kahve ziyaretlerinde sohbet konularından biri fıstık çamı mülkiyet sorunu.
Daha önce TBMM’de de dile getirmiştik ancak sorun halâ çözülmüş değil.
Fıstık çamı (kühnar) üretiminde dünya üçüncüsü durumundaki Türkiye'de, fıstık çamı üretilen alanların geçmişte ormanlık alana dâhil edilmesi nedeniyle köylülerin ellerinde üretimini yaptıkları arazilerin tapularının da olmaması yasal sıkıntılara neden oluyor.
Muğla yöresinde fıstık çamı üretimi ile geçimini sağlayan Yatağan; Katrancı, Turgutlar, Gökgedik, Milas'ın; Ortaköy, Akkovanlık, Çallı, Çamlıyurt, Olukbaşı, Kayabaşı ve Sarıkaya Mahallelerinde önemli bir geçim kaynağı fıstık çamları.
ORMAN ENVANTERİ Mİ MEYVE Mİ?
Orman kanununda fıstık çamı orman envanteri sayılmakta iken 2/B yönetmeliğinde meyveli ağaç sayılmakta ve bu da bir ikilem oluşturmaktadır. Orman köylüsü lehine insiyatifler ile çözüm bulunma çalışmaları olsa da bu konunun yasal olarak çözüme ulaştırılması zorunludur.
1956 yılında bergama köylülerinin fıstık çamı sorunlarının çözümü için yasa çıkarılmış 6 ay gibi bir süre uygulanmış ancak sonrasında yürürlükten kaldırılmıştı. Fıstık çamı üreticilerinin ihtiyacı olan da bu gibi yasal düzenlemeler ile mülkiyet sorunlarının çözülmesidir. Çünkü fıstık çamları bu köylülerinin atadan kalma ve kendi ürettikleri diktikleri, yetiştirdikleri meyve ağaçlarıdır ve miras hakkı olarak da sonraki kuşaklara devredilmektedir. Çam fıstığı burada yaşayan insanların geçim kaynağı ve yaşam biçimidir.
ÇAM FISTIĞI ARAŞTIRMA VE KORUMA ENSTİTÜSÜ KURULMALIDIR.
2019 yılında CHP tarafından TBMM Genel Kurulu’nda ‘Çam Fıstığı Araştırma ve Koruma Enstitüsü Kurulması Hakkında’ verilen kanun teklifi o zaman reddedilmişti. Bu enstitünün kurulması yeniden değerlendirilmeli ve yasal düzenlemeler ile fıstık çamı üreticilerinin mülkiyet ve üretim hakları sonuna kadar verilmelidir.
2015 YILINDA ARAZİLERİMİZ FISTIK ÇAMI NEDENİYLE ORMAN ALANI SAYILDI.
2015 yılında yapılan kadastro çalışması sonucunda köylülerin mülkiyetinde olan tarlaların,arazilerin ve otlakların, kendi diktikleri fıstık çamı nedeniyle köylülerin elinden alındığı, bunların Bergama‘daki yapılan bir çalışma gibi tekrar bir çalışma yapılıp köylüye iade edilmesi talep ediliyor.
TARLAMIZA DİKTİĞİMİZ FISTIK ÇAMLARI BİZE DÜŞMAN OLDU!
“40 yıl önceden beri tapu senedi ile ekip biçtiğimiz yerlerimizde tarlamıza diktiğimiz fıstık çamları bize düşman oldu” ve diktiğimiz fıstık çamları nedeniyle yerlerimiz orman alanı sayıldı ve elimizden alındı diye köylüler dert yanıyor.
VERİLEN SÖZLER TUTULSUN!
Fıstık Çamı konusunda mülkiyet sorunu yaşayan köylüler 2008 yılında dönemin Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile Orman Genel Müdürü Osman Kahveci ile görüşmüş ve yasal düzenleme yapılması konusunda söz almışlardı.
Fakat alınan sözün üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen verilen sözler tutulmadı.
Köylülerin talebi Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan kangren olan bu yaranın çözüme kavuşturulması.
Takipçisiyiz.”