‘Gazetecilik tutuklandı!’

ÖNDER Haber - Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün,  “Devletin gizli bilgilerini deşifre etmek, casusluk ile terör örgütüne yardım ve yataklık” iddialarıyla gözaltına…

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber - Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün,  “Devletin gizli bilgilerini deşifre etmek, casusluk ile terör örgütüne yardım ve yataklık” iddialarıyla gözaltına alındıktan sonra da sevk edildikleri İstanbul Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmalarına tepkiler sürüyor. Türkiye Gazeteciler Federasyonu: “Bu kararla tutuklanan, aslında gazetecilik mesleği olmuştur” Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmalarının sadece Türkiye’de değil uluslararası kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandığına dikkat çekerek; “Gazeteci meslektaşlarımız Dündar ve Gül sonuç itibarıyla gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklanmışlardır. TGF, ülkemizde gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanmalarının, demokrasinin hakim olduğu çağdaş ülkelerdeki basın ve ifade özgürlüğü kriterlerine ters düştüğünü savunmakta, son yıllarda sıkça yaşanan gazeteci tutuklamalarının Türkiye’nin itibarını zedelendiğini vurgulamaktadır. Ne yazık ki bu yanlışa bir kez daha düşülmüştür. Demokrasilerde esas olan; düşüncelerinden ötürü suçlanan yazar, çizer ve gazetecilerin adil ve bağımsız bir hukuk sisteminde tutuksuz yargılanmalarıdır. Yayınlanan bir haber, fotoğraf, yorum ya da her türlü yazının suç içerip içermediği ancak adaletli bir yargılama sonunda anlaşılabilir. Ne kadar süreceği belli olmayan bir yargılama sürecinde, ilgili yayından sorumlu olanların tutuklanmaları, telafisi olanaksız sonuçlar doğuracaktır. Nitekim bunun olumsuz sonuçları ülkemizde sıkça yaşanmış, hazin mağduriyetler oluşmuştur. Bunun adı da ne yazık ki, önyargılı bir öç alma yaklaşımı ve peşin peşin cezalandırma yaptırımı olmaktadır. Kaldı ki, Dündar ve Gül’e isnat edilen suçlamalar da tartışmalıdır. Zira devlet sırlarının korunması görevinin gazetecilerin değil, bizzat devletin kendisinin görevi olduğuna ve gazetecilerin; her ne koşulda olursa olsun, halkın haber alma hakkının yerine getirilerek doğru bilgilendirilmesi gibi uluslararası basın kriterlerine uyan sorumluluğu bulunmaktadır. Söz konusu tutuklama kararı bu nedenle talihsizdir ve Türkiye’de zaten alabildiğine sınırlandırılmış olan basın ve ifade özgürlüğü acımasız bir darbe daha almıştır. TGF her koşul ve zeminde basın özgürlüğünün savunulmasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir” dedi.   Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut: “Demokratik düzenimize ağır bir darbedir” Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı (MGC) Süleyman Akbulut,  Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Dündar ve Gül için uygulanan tutuklama kararı, demokratik düzenimize ağır bir darbedir” dedi. Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut, MİT TIR’ları haberleri nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün, “Devletin gizli bilgilerini deşifre etmek, casusluk ile terör örgütüne yardım ve yataklık” iddialarıyla önce gözaltına alınıp, sonra da sevk edildikleri İstanbul Nöbetçi 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmasına yönelik bir açıklamada bulundu. Meslektaşlarımız Dündar ve Gül’ün, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandıklarını ifade eden Başkan Akbulut, “Son yıllarda sıkça yaşanan gazeteci tutuklamalarının ülkemiz itibarını zedelemekte olduğu bir gerçek. Dündar ve Gül’ün yargılanma süreçleri de bir hukuk devletinde yaşanmaması gereken türden. Yayınlanan bir haber, fotoğraf, yorum ya da her türlü yazının suç içerip içermediği ancak adaletli bir yargılama sonunda anlaşılabilir. Ne kadar süreceği belli olmayan bir yargılama sürecinde, ilgili yayından sorumlu olanların tutuklanmaları, telafisi olanaksız sonuçlar doğurabilecektir” dedi. “Devlet sırlarının korunması görevi gazetecilerin değil, devletin görevidir” diyen MGC Başkanı Süleyman Akbulut, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu sırlar ifşa edildiyse, gazetecilerin de; halkın haber alma hakkını yerine getirmek gibi bir sorumluluğu vardır.  Bu nedenle Dündar ve Gül için uygulanan tutuklama kararı, demokratik düzenimize ağır bir darbedir. Basın ve ifade özgürlüğü ülkemizde zaten sınırlı iken, bu tutuklama kararı düşündürücüdür. Umarım bu tür basın ve fikir özgürlüklerine yönelik güdülen bu tutumlardan yol yakınken vazgeçilip ülkemizde daha adil bir yargılama süreci yer eder.”   Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası: “Cumhuriyet Gazetesi halkı bilgilendirme görevini yapmıştır” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası da konuyla ilgili ortak bir açıklama yaparak, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT Tırları’yla ilgili yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmalarına tepki göstererek, “Söz konusu haberin yayınlanması gazetecinin halka karşı görevidir. Halkın haber alma hakkının teminatıdır.  Gazetecinin görevi devletin çıkarını korumak değildir. Devletin çıkarını koruyacak merciler bellidir. Herkes kendi görevini yapmaktadır” denildi. Açıklamada daha sonra şu görüşlere yer verildi: Cumhuriyet Gazetesi’nin MİT tırlarıyla ilgili yaptığı haber gerçek bir olayın halka iletilmesidir. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki, “gazeteci basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir” maddesine uygundur. Gazeteci, tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir. Tüm bunların ışığında meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklama talebiyle mahkemeye sevkedilmesi, başta TC Anayasası, 5187 Sayılı Basın Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi, Mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırıdır. Söz konusu haberin yayınlanması gazetecinin halka karşı görevidir. Kaldı ki, gazetecinin görevi devletin çıkarını korumak değildir. Devletin çıkarını koruyacak merciler Anayasamız tarafından belirlenmiştir. Gazeteci, devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında ön yargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir. Herkes kendi görevini yapmalıdır. Hükümet reform hükümeti olarak kamuoyuna sunulmuştur. İktidara, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü üzerindeki engelleri kaldırıp gazetecileri, tutuklanmadan mesleklerini yapabilir hale getirecek reformlara başlamayı öneriyoruz.