HDP İl Örgütü Hrant Dink’i Andı: “Buradayız Ahparig”

ÖNDER Haber - HDP Muğla İl Örgütü, ölümünün 8. Yılında, Hrant Dink’I, "Buradayız Ahparig" başlıklı bir yazılı basın açıklamasıyla andı. Açıklama şöyle:   "Hrant Dink’in 19 Ocak 2007 de katledilmesinin üzerinden tam 8 yıl geçti. 1915'in yüzüncü yılı, Hrant Dink cinayetinin örtülmesinin, delillerin karartılmasının, katillerin korunup kollanmasının, devlet içindeki sorumlularının gizlenmesinin, sekizinci yılı. Tam sekiz yıldır Ogün Samast adındaki tetikçinin dışında Dink cinayetinin asıl failleri, planlayıcıları, devlet içindeki uzantıları ortaya çıkarılmadı. Oysa ki Hrant’ın katilleri apaçık ortadadır. Bizler Hrant’a sıkılan kurşunların kimler tarafından sıkıldığını, kontrgerilla örgütlenmelerinden, Dersim’den, Maraş’tan, Sivas’tan, Roboski’den, Lice’den ve daha nice "faili meçhul" katliamlardan biliyor, onları tanıyoruz. Dink cinayetiyle ilgili soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifade veren ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı olan bir kişinin Cizre’ye emniyet müdürü olarak atanması, göreve geldikten sonra bir ay içinde Cizre’de 4 çocuğun polis kurşunuyla vurularak öldürülmesi, son olarak 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın aynı şekilde öldürülmesi tesadüf değildir. Failleri açıkça belli olan bu cinayetlerin cezasızlık ile ödüllendiriliyor olması, 100 yıldır devam eden zihniyetin değişmediğinin, hatta beslendiğinin açık birer göstergesidir. Geçtiğimiz haftalarda, cinayet sonrasında Erhan Tuncel’le yaptığı telefon görüşmesinden bildiğimiz polis memuru Muhittin Zenit ve yine o dönem Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde komiser olan Özkan Mumcu’nun tam 8 yıl sonra tutuklanmış olması yeterli değildir. Başından beri müdahil avukatların ve davayı takip edenlerin talep ettiği 24 kamu görevlisinin de bir an önce sorgulanması gerekmektedir.   Siyasal İktidar Sorumluluktan Kaçamaz Hükümet, "derin devlet" ya da "paralel yapı" gibi isimler takarak kendisini olanlardan bağımsızmış gibi göstermeye ve aklamaya çalışamaz. Dışişleri Bakanı’nın hafta içinde yaptığı açıklamada "paralel yapının Ermeni meselesinde bile Türkiye’nin aleyhinde çalıştığını" söylüyor olması davanın, bu kavgaya, iktidar içi vuruşmaya kurban edilmesi ya da bu vuruşmada bir ‘araç’ olarak kullanılacağına dair işaretler vermektedir. Buradaki bile sözcüğü, devletin en yetkili ağızlarından sarfedilen "Affedersiniz Ermeni dediler" cümlesindeki ifade ile aynı zihniyeti temsil etmektedir. Siyasal iktidarın yapması gereken samimi ve esaslı bir yüzleşmedir. Hem Hrant Dink’i hedef haline getiren, onu suçlu bulan, mahkemelerde onu tehdit eden, davanın gidişatına müdahale eden, azmettiricileri örgütleyen yapılarla, hem de 100 yıl önce bu topraklarda olanla, 1915 yılında ve sonrasında sahneye konan kötülüğün ne tür bir mutabakatla icra edildiği ve 100 yıl boyunca ne tür bir mutabakatla inkâr edildiği, üzerinin örtüldüğüyle yüzleşmelidir. Bizler, Ermeni halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzu, bu cinayetler karşısında sessiz kalmayacağımızı, asıl failler yakalanıp cezalandırılana dek demokratik tepkimizi göstermeye ve Hrant Dink davasının takipçisi olmaya devam edeceğimizi açıkça bildiriyoruz. HDP Muğla İl Örgütü 19 Ocak 2015"