“İki elimiz iki yakalarındadır”
ÖNDER Haber - Türkiye Kamu-Sen Muğla İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Mürsel Özata, yönetici değerlendirme-belirlemede yaşanan haksızlıklarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün yaptığı…
Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber -
Türkiye Kamu-Sen Muğla İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Mürsel Özata, yönetici değerlendirme-belirlemede yaşanan haksızlıklarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün yaptığı ‘skandal açıklama’dan hareketle; "Milli Eğitim Bakanlığının, kadrolaşmanın, yandaş kayırmanın, torpilin başkenti olduğu, resmen Fethiye’de ilan edilmiştir" dedi.
Müdür, "siyasi
değerlendirme
yapacağı"nı ilan etmiş
Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Doğan’ın, 4 yılını dolduran yöneticilerin performans değerlendirilmesini yaparken tabii ki yöneticilerin hangi sendikaya üye olduklarına bakacağını, kendisini İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne getiren gücün emirlerini yapmakla mükellef olduğunu, facebook, twitter, instgram, whatshapp gibi programları kullanmayanlarla bu yolu yürüyemeyeceğini, iktidar partisinin değerlendirmesinin kendisi için önemli olduğunu, Fethiye'ye yeni gelmesinden dolayı hiçbir yöneticiyi tanımadığını, bu yüzden Fethiye'ye ilk geldiğinde tanıdığı üç, daha sonra tanıdığı dört olmak üzere yedi manevi liderin değerlendirmesine göre değerlendirme yapacağını, biz memuruz ne emredilirse onu yaparız diyerek yönetici değerlendirmesini objektif kriterlerle yapmayacağını açıkça beyan ettiğine dikkat çekerek; "Mevcut okul müdürlerinin performansları değerlendirilerek yeniden görevlendirilip görevlendirilmemesi söz konusudur. Öncelikle okul ve kurum yöneticilerinin performans değerlendirilmesi için 40 puanı okul içi, 60 puanı da milli eğitim müdürlüklerince 15 Ağustos 2014 tarihine kadar yapılacak puanlamada 75 puanı alabilen müdürler başarılı sayılacaktır. Ancak bu sürecin sonuna geldiğimiz şu günlerde, özellikle İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince yapılacak performans değerlendirmelerinde; objektif değerlendirilmenin yapılmayacağı, siyasi iradeye yakın olan sendika üyelerine pozitif, diğer sendika üyelerine negatif ayrımcılık yapılacağı, siyasi iradeye yakın olanların kollanıp gözetileceği konusunda kamuoyunda oldukça yoğun endişeler yaşanmaktadır" dedi.
Bu beyanla yeni yönetici görevlendirmelerinde; kariyer, ehliyet, liyakat tamamen ortadan kalktığını ve bunun yerine torpilin, kayıtsız şartsız biatın, ikili ilişkilerin, masa başı arkadaşlıkların, aynı dünya görüşüne ve aynı ideolojiye sahip olmanın, iktidarın sendikasına üye olmanın esas alındığı bir anlayışın resmen açıklanmış ve ispat edilmiş olduğunu dile getiren Özata, açıklamasında daha sonra, "MEB Yasası ve bu yasa çerçevesinde çıkarılan yönetici görevlendirme yönetmeliği ile birlikte artık ‘alnının teri’, ‘bileğinin hakkı’ ‘mesleki bilgi’, ‘mesleki tecrübe’ gibi kelimeler tarihe karışmıştır. Bu ne idiğü belirsiz yönetmelikle birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı’nın; kadrolaşmanın, yandaş kayırmanın, torpilin başkenti olduğu resmen Fethiye’de ilan edilmiştir, diyerek, Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Doğan'a şu soruları yöneltti:
Dört soru
1. Siz sadece iktidarın yandaş sendikasının mı, yoksa Fethiye'de görev yapan tüm eğitim çalışanlarının mı İlçe Milli Eğitim Müdürüsünüz?
2. Sizi oraya getiren irade ne isterse istesin yapacağınızı beyan etmişsiniz. Bu irade size kul hakkı ye dese ayrımcılık yap dese bizim adamları kayır dese kayıtsız şartsız yerine mi getirecek siniz?
3. Fethiye'ye yeni geldiğiniz halde yıllardır Fethiye Milli eğitimine hizmet eden değerli yöneticilerimizi nasıl hakkaniyetle değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4. Yoksa manevi liderlerinize sorup da mı karar vereceksiniz. Devlet mi yönetiyorsunuz cemaat mi?
Gaspedin de görelim
Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Doğan’a, "Siz devlet memuru iseniz devlet memuru gibi davranın devletin geleneklerini yerle yeksan etmeyin. Türkiye Cumhuriyeti gelenekleri olan bir devlettir. Bir kabile devleti, bir muz cumhuriyeti değildir" diyerek seslenen Mürsel Özata, açıklamasının son bölümünde şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi 15 Ağustosu bekliyoruz. Üyemiz yöneticiler başta olmak üzere tüm idarecilere vereceğiniz puanları, bilgi edinme kanunu çerçevesinde isteyeceğiz. Hadi, yöneticilerimizin haklarını puanlama yaparken gaspedin de görelim.
Bu durumda sendikamızca her türlü idari ve hukuki mücadelemiz sonuna kadar yapılacaktır.
Sendikamız bu yapılan adaletsizliğe, kul hakkı yemeye, torpil, adam kayırmaya hiç bir şekilde göz yummayacaktır.
Objektif kriterler yerine, yandaşlık kriterleri getiren, başarılı kişileri değil, candaş, olanlara görev veren, MEB’de emir kulu ordusu yaratan, iktidara biat etmeyenleri cezalandıran, görev süresi uzatılacak müdürleri büyük çoğunluğu siyasi iktidarın kumandası altında olan ilçe milli eğitim müdürleri ve ilçe milli eğitim şube müdürlerinin insafına terk eden, okul müdür yardımcılarını ve müdür başyardımcılarını belirlemede başarı ya da başarısızlığı değil, kurum müdürünün kiminle çalışmak istediğini dikkate alan, yazılı sınavı yerle yeksan eden, nasıl yapıldığı, komisyonda kimlerin yer aldığı herkesin malumu olan, sendika temsilcilerinin komisyonda yer almadığı, görüntü ve ses kaydının olmadığı sözlü sınavı esas alan, torpili, sempatiyi, ikili ilişkileri, masa başı arkadaşlıkları, kariyeri, ehliyeti, liyakati ortadan kaldıran, referans noktası aynı dünya görüşüne ve aynı ideolojiye sahip olmak olan, sendikal ve siyasi tercihleri örtüşenleri bir araya getiren bir yönetmelik olduğunu beyan etmiştik.
Buradan bir kez daha sesleniyorum.
Kendisini yargının üstünde görenler, insanların kazanılmış haklarını, sosyal statülerini, yılların emeğini, birikimini bir gecede yok edenler, kendi memurlarını, kendi öğretmenlerini, kendi kadrolarını, kısacası kendi devletini oluşturmaya çalışanlar, ‘bizden olmayanları aramızda barındırmayız’ diyenlerle mücadelemiz hem bu dünyada hem de ahirette devam edecektir. İki elimiz iki yakalarındadır.