“IŞİD katliamları devam ediyor!”
A
Milas Önder Gazetesi
A. Coşkun EFENDİOĞLU -
ADD Milas Şubesi’nin konuğu olarak 22 Kasım Cumartesi günü saat 14’te Belediye Toplantı ve Düğün Salonu’nda bir konferans veren Araştırmacı Gazeteci Hüsnü Mahalli, son zamanlarda hiç gündemden düşmeyen IŞİD, Kobani, Suriye konularında bilgiler verdi. Kendisi "Ortadoğu Uzmanı" olarak anılmak istemiyor. O, "bu coğrafya"yı iyi tanıdığını, sürekli giderek yerinde izlediğini, bu nedenle de bilgi sahibi olabildiğinin altını çiziyor.
Yaklaşık 2,5 saat süre ile Hüsnü Mahalli, Önce kendisi anlattı, sonra da konuyla ilgili olarak dinleyicilerin kafasındaki sorulara cevaplar verdi.
Cumartesi günü saat 14’te başlayan konferansın açılış konuşmasını, Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şube Başkanı Dr.Süleyman Koç yaptı.
Koç, "Suriye ve Irak’ta, son zamanlarda IŞİD gibi bilmediğimiz pek çok örgüt çıkıyor. Basında yer alan bilgilere bakarsanız, nereden, nasıl çıktığı belli olmayan bu örgütler sanki başedilemez bir örgütmüş gibi görünüyor. Sonra birden Kobani sorunu diye bir mesele çıktı. Kobani neydi, IŞİD nedir, Esad nedir, niçin bu kadar tartışma var. Sayın Hüsnü Mahalli, bu bölgeyi ve bu konuları en iyi bilen bir kişi olarak, sizlerin de televizyondan tanıdığınız gibi, yıllarca bu konularda görüşlerini bizlerle paylaşıyordu. Ancak son zamanlarda yaygın medyanın gazete ve TV kanallarında yer verilmiyor, çağrılmıyor. Hüsnü Mahalli, 1949 Suriye doğumlu bir araştırmacı gazeteci. Biz de, madem onlar çağırmıyorlar, biz çağıralım dedik. Sağolsun bizi kırmadılar ve bu hafta sonu bizlere, bu konularda bildiklerini aktaracaklar" dedi ve sözü Hüsnü Mahalli’ye bıraktı.
Yaygın ve tekelleşmiş medya gazete ve televizyonlarının artık hiç yer vermediği Hüsnü Mahalli, Yurt Gazetesi’nde yazılarını yazıyor, başta Halk TV olmak üzere bazı TV kanallarında da programlara katılıyor.
Kürsüye gelen Hüsnü Mahalli, özetle, şunları belirtti:
"37 yıldır gazeteciyim. Bu coğrafyadaki, ben Ortadoğu demem, bütün ülkelere ve savaşlara gazeteci olarak gittim ve izledim. Araştırdım. Bosna’dan İsrail’e, Irak’tan Suriye’ye bütün önemli olayları yerinde izledim ve araştırdım. Bilgi varsa analiz yapabilirsiniz. Bu nedenle hepsini gezdim, araştırdım, öğrendim. İnanın, basında yayınlananların % 90’ı yalan. Kobani’nin yerini bilmeyenler bile Kobani’nin ne kadar önemli olduğunu analiz (!) ediyorlar, vb. Çoğu da, insanların belli bir şekilde düşünmesini sağlamaya yönelik haberler bunlar… Aylardır Kobani’yle yattık kalktık. Bitti mi, hayır, halâ devam ediyor. Ama hiç haberlerde görüyor musunuz artık.. Yok. İyi de neden?
Arap Baharı!.. Bazı ülkeler, ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan’la birlikte Arap ülkelerine demokrasi getireceklerdi. Yaşananları biliyorsunuz, en son Suriye’yi karıştırdılar, iç savaş çıkardılar. Peki kim bunlar? ABD vb gibi emperyalistleri biliyorsunuz. Katar, Suudi Arabistan, dünyanın en büyük kepazelikleri, ahlaksızlıkları bunlarda. Bunlar mı Arap dünyasına demokrasi getirecekler? Bu ülkelerde, bırakın demokrasiyi, kadınlar şeriat yasalarına göre tek başlarına sokağa bile çıkamazlar; çıkarlarsa fahişe oldukları yönünde fetva vardır.
Bu ülkeler, 30 bin fanatik islamcı manyağı, dünyanın dört bir yanından Türkiye’de toplayıp, buradan Suriye’ye, Irak’a soktular. İşte IŞİD, bunların en fanatikleri. Emperyalistlerce parasal, silah olarak ve lojistik olarak destekleniyorlar. Dünyada yaşayan 1.4 milyar müslüman içinde 100 milyon IŞİD sempatizanı, destekleyicisi var. Sosyal medyayı çok iyi kullanıyorlar. Bakın, Başbakan Yardımcısı Erdoğan İşler, bir tweet atmıştı, ‘PKK’lılar işkence yapıp öldürüyorlar, ama IŞİD’liler işkence yapmıyorlar, kafa kesip öldürüyorlar’ diyordu. Tablo ortadadır.
Peki bugün Kobani diye bir haber görüyor musunuz? Yok. İnsanlar her şeye alıştırılıyor. Artık bütün bunlar bize normal gelmeye başlıyor. Oysa IŞİD katliamları devam ediyor, Kobani’de olaylar devam ediyor.
Hatırlayın, 1970’li yıllarda bir Rabıta örgütü vardı, islamcı faaliyetleri destekleyen. Şimdi dünyada şeriatçıların 760 adet finans merkezi, bankası vb var. Ve hükmettikleri paranın rakamı da 2 trilyon dolar. O nedenle, karşı karşıya olduğumuz şey, sadece fanatik islamcılar değildir; Bunlar, bir emperyalist proje etrafında, çok uzun yıllara uzanan bir programla hayata geçirilen örgütlerdir ve basit birer olay değildir.
Kuşkusuz bütün bunlar, ancak bilindiği ve mücadele edilebildiği ölçüde yenilecektir. Ama işimiz zordur. Bu nedenle bu ayrıntıları veriyorum" dedi.
Hem Irak savaşı ile Irak’ın parçalanmasının, Kuzey Afrika ülkelerinden başlayarak Arap Cumhuriyetlerinin ‘Arap Baharı’ adı altında yokedilme faaliyetlerinin, en son Suriye’deki durumun, birdenbire ortaya çıkan IŞİD’in hepsinin emperyalistlerin organize faaliyeti olduğunun altını çizen Hüsnü Mahalli, bunu görmeden bunlarla ilgili doğru politikaların ortaya konamayacağının da altını çizdi.
Mahalli, ‘Arap Baharı’ olayında sadece çeşitli şekillerde Cumhuriyet olan Tunus, Libya, Mısır, Yemen, Suriye gibi ülkelerin hedef alındığını, dikkat edilirse, hiçbir krallık ve emirlikle yönetilen Arap ülkelerinde bu tür olayların yaşanmadığına dikkati çekti.
Daha sonra katılımcıların konuyla ilgili sorularını cevaplayan Hüsnü Mahalli, emperyalistlerin Suriye’de olduğu gibi bu politikalarında pek çok hayalkırıklığı yaşadıklarını da kaydetti. Olaylar doğru teşhis edilir ve doğru mücadele yöntemi kullanılırsa, IŞİD vb gibi vahşet örgütlerinin, emperyalistlerin bu araçlarının yokedilmesinin mümkün ve kaçınılmaz olduğunun da altını çizdi.