Kıyıkışlacık’ta Yıkılacak Dükkanlara Halktan Tepki

​​​​​​​“BU ACELE NEDEN?”

Milas Önder Gazetesi

Milas’a bağlı Kıyıkışlacık’ın Mahallesi’nde halkın yegâne sosyalleştiği alandaki 12 dükkân için çıkan yıkım kararı uygulamaya konuluyor. Yıllardır geçimini bu dükkanlarından sağlayan 12 esnaf ise kendilerinin kapı dışarı edilerek mağdur edilmesinden dolayı tepkili. Anıtla Kurulu ve Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir proje üreterek bu kararlarından vazgeçilmesini istiyorlar.

Milas’ın Kıyıkışlacık mahallesinde yer alan ve yıkım kararı bulunan dükkanlar için çalışma başlatıldı. Esnaf dükkanları boşaltırken, yerel yöneticilere de tepki gösterdi.

Esnafa destek veren ve yapılan çalışmanın bölge insanını da mağdur edeceğine değinen İasos Mahalle Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Canko Scobie, yazılı bir açıklama yaparak Muğla Büyükşehir Belediyesinin çözüm üretmesini talep edip, Muğla Valiliğinden yardım istedi.

Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Yıllardır geçimini bu dükkanlardan sağlayan 12 aile ve mahalle halkı olarak bizlerin, tek sosyalleşme alanımız bu küçük meydandı.  Balıkçısıyla, berberiyle, bakkalıyla, restoranıyla bir yaşam merkeziydi burası. 3000 yıllık tarihe sahip kadim balıkçılık kültürü ve balık pazarı, antik kentin antik limanında balıkçılar tarafından günümüze kadar yaşatılıyordu. Yörede taze balığın direk balıkçıdan alındığı önemli bir merkezdi balıkçı barınağımız.  Kıyıkışlacık, eski adıyla İasos, tarihi dokusu, eşsiz doğal güzelliği ve sakin yaşamıyla yaz kış yerli yabancı turistin ziyaret ettiği ülkemizin önemli turizm merkezlerinden biridir. Slow city (sakin şehir) olarak bu özelliğin ve geleneksel yaşamın korunması İçin girişimler devam ederken, esnafın ekmek teknelerini korumak, güzelleştirmek, tarihi dokuya uygun hale getirmek yerine, yıkmanın mantığını anlamış değiliz. Neden diye soruyoruz?!!!

Barakaların yeri ve yapıları tarihi dokuya uygun değil deniyor. O halde Neden uygun bir yere uygun projeyle yapılıp esnaf oraya taşınmadı da dükkanlarından boşaltılıp bir anda işsiz güçsüz bırakılıp mağdur ediliyorlar. Bu acele neden?

Anıtlar Kurulundan dükkanlar için yıkım kararı çıkmıştı. Ve Büyükşehir’den kararı uygulamasını istiyordu. Büyükşehir bunu geciktirdi. Baskılar artınca, kontratların yenilenme tarihi de yaklaşınca bunları yenilemeyeceğini Anıtlar Kurulunun aldığı kararı uygulamak zorunda olduklarını belirten bir yazıyla dükkanlara boşaltma kararlarını tebliğ etti. Bunun üzerine halktan imzalar toplanarak, bir heyet oluşturup Anıtlar Kurulu Başkanı Gülnur Çekmeceli hanım ziyaret edilmişti. Yapılan görüşmede Sayın Çekmeceli “Kurul kararı değişmez ancak Büyükşehir Belediyesi karara itiraz eder, esnafın barakalarını tarihi dokuya uygun şekilde giydirerek, önümüze dokuya uygun bir proje getirirse, kamu yararıdır der projeyi değerlendirebiliriz” demişlerdi. Bu görüşme bizi mutlu etmiş, demek ki çözüm yolu var düşüncesiyle umut dolu olarak ayrılmıştık.

Ancak şimdi, Muğla Büyükşehir Belediyemizin proje üretip varolanı korumak yerine neden bu yolu izlediğini anlamış değiliz. Soruyoruz; 3000 yıllık kadim balıkçılık kültürünü yaşatan esnaf kendi topraklarında alınlarının teriyle para kazanıyorken, yapı kayıt belgeleri ve işletme ruhsatları da olduğu halde ekmek teknelerinden, dükkanlarından çıkartılıp, yerine alternatif bir yer de gösterilmeden bu yapılar neden yıkılıyor? Anıtlar Kurulunun belediyeden beklediği itiraz ve barakaları tarihi dokuya uyduracak projeler neden yapılmıyor? Yapıldı da kurul tarafından kabul mü görmedi?!! Duymadık, bilmiyoruz!

2 yıllık pandemiden çıkan esnaf zaten kan ağlıyordu, geçtiğimiz yaz aylarında da tam iş yapacakları zaman yol çalışmaları nedeniyle kapalı kalmışlar, ancak yarım sezon ekmek parası kazanabilmişlerdi. Önümüzdeki sezonu umutla bekleyen, hatta aralarında kredi çeken vatandaş ciddi olarak maddi imkansızlar içine itiliyor. Bu mağdur edilen vatandaşa, dükkanları kapalı olduğu sürede geçinebilmeleri için her hangi bir maddi manevi sosyal destek verilecek mi? Onlara geçici mekanlar gösterilecek mi?

Mutlaka bir açıklamaları vardır! Kıyıkışlacık halkı olarak sorularımıza cevap bekliyoruz. Açıklamaları birinci elden, en yetkili ağızlardan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Osman Gürün’den ve Sayın Valimiz Orhan Tavlı’dan bekliyoruz. 

Merkezi ve Yerel Yönetimler, sosyal devlet anlayışıyla önce halkına hizmet götürmek, halkını mutlu etmek, eksikliklerini gidermekle, koruyup kollamakla yükümlülerken, nasıl oluyor da böylesine mutsuz halk yaratabiliyorlar. Neden yapılıyor bu?!!  Bu yaralar sarılıp kayıplar telafi edilecek mi?

Her zaman dediğimiz gibi, günümüz yüzyılı ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran “koruma kullanma dengesi olan” şehir planlama projeleri üretilse ne halk mutsuz ve mağdur olur, ne de idare ile halkın arası açılır.

Soruyoruz; Tam da seçim arifesinde, hem iktidar partisinin hem de muhalefetin oy beklediği bir dönemde halkı her iki tarafa da küstüren bir politika gerçekten neyi amaçlıyor? Devler tepişiyor olan altta ezilen halka mı oluyor?!

Verilen karar İasos ve çevre halkını derinden üzmüştür. Kamuoyuna üzüntülerimizi bildirir saygılar sunarız.”