Köy mü mahalle mi?

İbrahim KÖKSAL / Boğaziçi Mahallesi Muhtarı – Boğaziçi Köyü Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Günümüzde, Demokratik ülkelerin gelişmişlik düzeylerinde ölçüt; eğitim düzeyi, hane halkının milli gelirde aldığı pay ve (en…

Milas Önder Gazetesi
İbrahim KÖKSAL / Boğaziçi Mahallesi Muhtarı – Boğaziçi Köyü Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Günümüzde, Demokratik ülkelerin gelişmişlik düzeylerinde ölçüt; eğitim düzeyi, hane halkının milli gelirde aldığı pay ve (en küçük yerleşim birimlerinde) halkın demokrasiye katılımları esas alınmaktadır. Demokrasinin geliştiği ülkelerde ise Devlet, katılımcı yönetimleri geliştirici her türlü uygun koşulları  hazırlamakta olup, en küçük yerel yönetim birimi muhtarlıkların yetkileri genişletilmekte, demokratik kitle örgütleri (Dernekler, Kooperatifler) desteklenmektedir. Ülkemizde ise;  1876’da Gülhane  Hatt-ı Humayunu ile Ziya Paşa ve Namık Kemal’lerin iktidara getirdikleri (İkinci Meşrutiyet) Abdülhamit döneminde; Tüzel kişiliği olan, Salma ve imece yolu ile birikim yapan, köylünün haklarını Mahalli ve Genel İdareler ile üçüncü şahıslara karşı da koruma yetkisi bulunan, demokrasinin en tabanındaki yerinden yönetimin birimi olan Köy Muhtarlıkları  oluşturulmuştur. 138 yıl sonra, 5272 ve 5216 Sayılı Büyükşehir Yasası ile; şehir yerleşim merkezine kilometrelerce uzaklıktaki, nüfusu ilçe merkezi nüfusuna yakın belde ve köylerin tüzel kişilikleri kaldırılmış, mahalli idare olmaktan çıkarılarak, hiç bir yönetim yetkisi bulunmayan, bütçe ve geliri olmayan mahalle muhtarlıklarına dönüştürülmüştür. Bunun sonucunda; 30 Mart 2014 tarihinde yıllarca köylünün alınterleri ile Muhtarlık ve Belde adına kayıtlı (ortak mallarına) birikimlerine; Menkul ve Gayrı menkullerine (arazi, bina, traktör ekipman, muhtarlık demirbaşına kayıtlı mallarına, kasadaki paralarına ve tüm yatırımlarına) gelirlerine (su ve kira v.s) el konulmuştur. Malesef, Cumhuriyet döneminde ATATÜRK’ümüzün Milletin efendisi olarak ilan ettiği köylümüz, bu Yasa ile Büyükşehirlerin coğrafi sınırlarında ‘efendilikten çıkarılmış’tır. Büyükşehir Yasası ile dönüşüme uğrayan mahallede yaşayanların ise; büyük baş ve küçük baş hayvan beslemesi (köylü gibi yaşaması) kısıtlanmış olup tüketici olması esası getirilmiştir. Yeni durumda, bağlı oldukları ilçe belediyelerine kilometrelerce uzaklıkta hizmet yürütmek zorunda olan birçoğu ilçe nüfusuna yakın mahalleye dönüşen muhtarlıkların bütçesi ve geliri olmadığı gibi, tüm giderleri; (kırtasiye, elektirik, su, telefon, internet, fotokopi, il ve ilçe merkezlerine yol gideri v.s)  harcamaları mahalle muhtarlarının kendi harcamaları ile karşılanmaktadır. Her ne kadar 5272 Sayılı Büyükşehir Yasasında; ‘’Köylerden mahalleye dönüşen mahalle muhtarlıklarına, bağlı oldukları belediyeler bütçeleri oranında katkıda bulunur’’ denilmekte ise de bunun bağlayıcı bir hükmü de bulunmamaktadır. İlçe belediyelerinin yeni durumda maddi imkansızlıkları da göz önüne alındığında, bu katkının yapılamayacağı açıkça görülmektedir. Sonuç olarak; Yerinden Yönetime (Demokrasiye) aykırı Köy Muhtarlıklarını kaldıran Büyükşehir  Yasasının bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisince, yukarıda belirtilen aksaklıkları giderecek şekilde yeniden düzenlenmemesi halinde, mahalli idarelerde birçok yünü ile ileride telafisi güç  sorunlar yaşanacaktır.