Milas ile Bodrum Karaova’da buluştu

A

Milas Önder Gazetesi
A. Kemal KAŞKAR - Bodrum Belediyesi ve Bodrum Kent Konseyi  ile Milas Belediyesi ve Milas Kent Konseyi ortaklığında ve Karaova-Der‘in katkılarıyla Karaova bölgesinin tarımsal, doğal ve kültürel değerlerine dikkat çekmek, bölgede tarım ile turizmin buluşturulması amacıyla 26-27 Eylül 2015 tarihlerinde Mumcular Mustafa Kalem Parkı’nda 1. Karaova Bağbozumu Buluşması gerçekleştirildi. Bağbozumu Buluşması’nın açılışına Muğla Milletvekilleri Av. Akın Üstündağ, Prof. Dr. Nurettin Demir, Muğla eski Milletvekili Fevzi Topuz, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Bodrum Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu, Milas Kent Konseyi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Günlük, Bodrum Belediye Başkan Yardımcıları Kemal Orman ve Taner Uslu, Bodrum Gıda ve Hayvancılık İlçe Müdürü Muammer Bektaş, Bodrum Belediyesi Meclis Üyeleri, Bodrum ve Milas Kent Konseyi Gönüllüleri, bazı siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Bodrum ve Milas’ın köylerinden yurttaşlar katıldı.   Ali Öztürk: "Yaşasın üretim, yaşasın Bodrum" Saat 10’da, parkın girişinde açılış kurdelesinin kesilmesiyle başlayan açılış töreninde ilk konuşmayı yapan Bodrum Belediyesi Meclis Üyesi ve Karaova Der Başkanı Ali Öztürk, "İlk tohumlarını yaklaşık beş ay önce attığımız ‘Toprak Bayramı’nın ardından ‘1. Bağbozumu Buluşması’na hoş geldiniz" sözleriyle başladığı konuşmasında daha sonra, özetle şunları söyledi: "Değerlerimize sahip çıkıyoruz sloganımıza verilen destekten memnunuz, teşekkür ediyoruz. Bölgemize ilişkin planlamalar bölge insanının ihtiyaçlarına göre yapılırsa hedefine ulaşacaktır. Karaova’nın değerlerini korumalıyız. Karaova’yı korumak demek Bodrum’u korumak demektir. Turizm tarımla buluşamaz, birlikte yürüyemezse sorunlarımız daha da büyür. ‘Yaşasın üretim, yaşasın Bodrum’ diyoruz. ‘Bize ait olan hiçbir şeyden vazgeçmeyeceğiz’ diyoruz."   Hamdi Topçuoğlu: "Bugün, babamın gömleğini giydim" Bodrum Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu, ‘Merhaba’ diyerek ve "değişik bir konuşma yapacağı’na dikkat çekerek başladığı konuşmasını, "Babam, yoktan varetmeyi bilirdi. Bir ağaçta üç çeşit meyve yetiştirmenin ustasıydı. Ama bir gün, bütün bir ömrünü harcadığı malı mülkü elinden alındı. Ben Yatağanlıyım. Termik Santralın üzerine kurulduğu toprakların bir bölümü bizimdi. Yıllar sonra bugün, babamın gömleğini giydim. Onun ideallerini Yatağan’da gerçekleştiremedim ama Karaova’da gerçekleştireceğimizden eminim" sözleriyle sürdürdü ve "etkinliğin gerçekleşmesine emek veren gençler" olarak anons ettiği, Ali Öztürk, Mükerrem Uyar, Funda Akçalı, Çiçek Bozoğlu, Mehmet Vuran, Engin Başol, Berna Tarhan, Kadriye Özşeker ve Milas Kent Konseyi Başkanı Mehmet Günlük’ün isimlerini duyurup o sırada orada bulunanları yanına çağırdıktan sonra, başta Bodrum Belediyesi ve Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Milas Belediyesi ve Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Milas Kent Konseyi, Karaova Der ve destek veren diğer kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, "Arkamızdan gelen harika gençler var. Biz bir şeyler yapıyoruz, bunu yaparken de el ele vererek, omuz omuza vererek, gönül gönüle vererek yapıyoruz. Hem Milas’ın hem Bodrum’un ortak değerlerini taşıyan, barındıran bu bölgede Milas’la Bodrum arasındaki idari sınırları kaldırdık" dedi.   Mehmet Kocadon: "Biz bu topraklardan geldik" Daha sonra kürsüye davet edilen Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, "Nerden geldiğimizi asla unutmamamız lazım. Biz bu topraklardan geldik arkadaşlar" sözleriyle başladığı konuşmasında daha sonra, özetle şunları söyledi: "Bodrum’un geçim kaynaklarına baktığımızda tarım, hayvancılık, balıkçılık ve sünger, sonra da ev pansiyonculuğundan turizm. Bunların hepsinde, özellikle ev pansiyonculuğundan turizmde büyük bir ilerleme kaydettik. Süngerci ve balıkçı kayıklarımızdan da mavi yolculuğu başlattık ama birşeyi atladık bunları yaparken: nereden geldiğimizi, aslımızı, toprağımızı unuttuk. Maalesef Bodrum’un bir kısmını, ekilir-biçilir alanlarını kaybettik. Şimdi elimizde gerçekten kıymetini bildiğimiz, hatta dünya ülkelerine baktığımızda sanayisinde ve birçok sektöründe ilerlerken koruduğu ve onu modernleştirdiği tek şey var: Tarım ve tarım toprakları. Halbuki Türkiye’de tam tersini yaptık. Birçok sektörde ilerlerken maalesef ekilir-biçilir alanlarımızı kaybettik. Ama şu da bir gerçek ki; Bodrum, bunun kısa sürede farkına vardı. Sürdürülebilir bir turizm ve yaşam için elimizdeki en güzel yerlerden biri Karaovamızdır. Dikkat ettiyseniz Karaova’nın üzerinde çok büyük çalışmalar yapıyoruz. Özellikle de tarım üzerinde. Çünkü bu bizim geleceğimiz. Karaovalılar topraklarından ve tarım yapmaktan vazgeçmediler. Şimdi artık sıra bizlerde. Şimdi artık onlara sahip çıkmak, onları büyütmek, hatta artık çocuklar evlenirken tarım arazilerini sattırmamak zamanıdır. Birlik olmak, beraber olmak, kucaklaşmak zamanıdır. Onun için ben özellikle bu güzel ortamı hazırlayan dernek yöneticilerinden kent konseylerine kadar ve bu bölgenin halkına, Bodrum Yarımadası’nın halkına, Milas halkına bir defa daha teşekkür ediyorum, tüm bunlara bu değerlere sahip çıktığınız için. Sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyor ve bayramınızı tekrar kutluyorum." Başkan Kocadon daha sonra, "Tabii bu arada, tek başımıza yapmıyoruz tüm bunları. Milas Belediye Başkanımız, kardeşimiz de var. Her zaman yanımızda. Komşuluk da bu olsa gerek. O da bize büyük destek veriyor" diyerek Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ı kürsüye davet etti.   Muhammet Tokat: "Biz, ayrılmaz iki parçayız" Başkan Tokat da, Bodrum ile birlikte bu güzel etkinliğe destek vermekten duyduğu mutluluğu belirterek, "Biz, ayrılmaz iki parçayız. Bunun farkındayız. Toprağımıza sahip çıkan, tarıma, üreticiye sahip çıkan bir etkinlikte, yani bu çorbada tuzumuz olmazsa olmazdı. Önümüzdeki dönemde, yine hep birlikte, dünyaya daha büyük mesajlar vermek için ortak çalışmalar yapacağız" dedi ve katılımcıların bayramını kutladı.   Sergilikler gezildi Daha sonra, etkinlik alanında yöresel ürünlerin sergilendiği ve satışa sunulduğu sergilikler gezildi. Bu sergilikler arasında, Karacahisar Köyümüzün iki bölümden oluşan, ayrıca Zeytin Dostu Derneği, Menteşe Belediyesi-Yeşilyurt (Pisi), Yaveş Gari/Slow Food, Bodrum’un ilk şarabı: vinbodrumTEMA Vakfı sergilikleri dikkat çekti. Karacahisar Köyü sergiliğindeki halılar arasında; 100-150, hatta 250 yıllık halıların bulunduğu belirtildi.   Bilgilendirme toplantıları Karaova Bağbozumu Buluşması’nın ilk gün etkinlikleri, saat 13.00’te "Bağcılık", saat 14’te "Zeytin ve Zeytinyağında Kalite" ve saat 15:30’da da "Çiçekçilik" başlıkları altında sunumlarda bulunuldu.   Bağcılık hakkında … Bilgilendirme toplantılarının ilkinde, bölgede bağcılık yapan bir ailenin Ziraat Mühendisi mensubu Mehmet Vuran , katılımcılara bağcılık hakkında sunumda bulundu. Asmanın anavatanının Anadolu olduğunu belirterek sözlerine başlayan Vuran, asmanın, Güneydoğu Anadolu, Kafkaslar ve Gürcistan’dan dünyaya yayılışından başlayıp 1860’larda asmanın başına gelen büyük felaketi (filoksera hastalığı), asmanın sevdiği-sevmediği toprak özelliklerini, budamasını ve asma çeşitlerinden söz etti. Dünya üzerinde bulunan bin 200 çeşit üzüm arasından, yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan 60-70 çeşit olduğuna dikkat çeken Vuran, şaraplık üzümlerin esas itibariyle küçük taneli ve kalın kabuklu olduğunu söyleyip ülkemizde üretilen üzümlerin % 95’inin sofralık-kurutmalık tüketildiği, pekmez-pestil-sucuk-sirke üretiminde kullanıldığını, dolayısıyla sadece % 5’lik bölümünün şarap üretimine ayrıldığını belirtip Fransa’da bunun tam tersi olduğunu sözlerine ekledi.   Vuran, konuşmasının son bölümünde, şarapçılığın katma değeri çok yüksek bir üretim alanı olduğunu vurgulayıp ülkemizin, yakın zaman önce Çin tarafından geçilerek dünya üzüm üretiminde beşinci sıraya gerilediğini, bağ alanlarımızda da, son 10-15 yıllık sürede hissedilir bir daralma yaşandığını (580 bin hektardan 517 bin hektara) sözlerine ekledi.   "Zeytin ve Zeytinyağında kalite" Günün ikinci bilgilendirme toplantısının konusu, "Zeytin ve Zeytinyağında Kalite" ve konuşmacılar ise Ilçemizin Önder Zeytin-Zeytinyağı Üreticilerinden Ali Osman Menteşe ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas MYO Öğretim Üyesi ve Zeytincilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Figen Çukur’du.   Muğla’nın 13 ilçesine hizmet verecek Sözlerine, Türkiye’de bir ilk olan ve Muğla’nın 13 ilçesine hizmet vereceğine dikkat çektiği Milas merkezli Zeytincilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin kuruluşuyla ilgili bilgiler verip toplantıyı izleyen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar’a bu oluşum sürecine katkıları için teşekkür ederek başlayan Figen Çukur, daha sonra dünyada ve ülkemizde zeytin-zeytinyağı ile ilgili bilgiler vererek sözlerini sürdürdü. Konuşması sırasında Milas’ta ‘organik zeytin-zeytinyağı üretimi’ için gerçekleştirilen projeden de söz eden ve bu yönde üretime hazır olunduğunu belirten Çukur, Coğrafi İşaret için MİTSO’nun başvurusundan, Ali Osman Menteşe’nin, Muğla ve Aydın yöresine özgü Memecik zeytinlerinden üretilmiş zeytinyağı ile uluslararası alanda kazandığı altın madalyalı başarıdan ve kaliteli zeytin-zeytinyağı üretimi için yapılması gerekenleri ve çözüm için önerilerini dile getirirek sözlerini tamamladı.   "23 dönümlük zeytinliğim uygulama merkezi olarak kullanılsın" Ali Osman Menteşe, "barış içinde bir bayram" dilekleri ve ‘bu sezonda ağaçlarda hiç meyve olmadığı’na dikkat çekip zeytinyağında fiyatların fırlayacağı, dolayısıyla herkesin güvendiği adreslerden şimdiden zeytinyağı alması’ önerisiyle başladığı konuşmasını, Milas merkezli Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Zeytincilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin kurulmasından duyduğu hoşnutluğu dile getirip "Milasımız için bu çok güzel projeye katkıda bulunmak istiyorum" diyerek şöyle şöyle sürdürdü: "Zeytinliklerimden biri, yaklaşık 23 dönüm olan zeytinliğim, uygulama bahçesi olarak kullanılsın. Çapa deyin çapalatayım, budama deyin budatayım, toprak-yaprak analizi deyin yaptırayım, tahlil sonuçlarına uygun gübreleteyim. Elde ettiğimiz zeytinleri kendi butik tesisimde sıkıp yüzde 25’ini de Merkezimize bağışlayayım."   "Benim zeytinlerim sopayla toplanmaz" Ali Osman Menteşe, konuşmasında daha sonra, "Memecik zeytininden de kaliteli zeytinyağı elde edilebileceğini gösterme" hedefine nasıl ulaştığını, özetle şöyle anlattı: "Ben, Milas’ta kaliteli zeytinyağı üreteceğim diye bir misyon edindim kendime. Zeytinyağımızı Milas’ın yağı kokar etiketinden, ancak rafine edildikten sonra kullanılabilir hale gelebileceği etiketinden kurtarmak istiyordum. Ben bu yargıyı ortadan kaldırmak için çalıştım ve başarılı da oldum. Bilinçli zeytin üreticiliği yaptım. Budamasıyla, damlama sulamasıyla, toprak ve yaprak analizlerine göre gübrelemesiyle. Makineli hasata geçtim örneğin. Benim zeytinlerim 2000 yılından bu yana sopayla toplanmaz. Toplanan zeytinler en kısa zamanda (24 saat) ve plastik kasalarda fabrikaya ulaşır ve sıkıma girer. Zeytinin çuvala girip beklememesi, fermante olmaması gerekiyor çünkü. Ben bütün bunları örnek olmak için yapıyorum…" Zeytin zararlıları-hastalıklarıyla mücadelenin önemine değinerek sürdüren Menteşe, zeytinde sulamanın şart olduğunu belirtti ve zeytinin sıkımındaki ‘sıcak sıkım’ yanlışına da dikkat çekerek "Zeytinin sıkım öncesi temiz suyla yıkanması, soğuk sıkım yapılması (24-25 derece) ve uygun ortamlarda korunması önemlidir. Zeytinyağı, sıcağı, kokuyu, ışığı sevmez" diyerek sözlerini tamamladı. Sunumların ardından Figen Çukur ve Ali Osman Menteşe’ye Teşekkür Belgeleri Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar tarafından verildi. Prof. Harmandar, bu sırada yaptığı konuşmada, etkinliğin çok yararlı olduğunu belirterek, bu gibi etkinliklerin artırılarak sürdürülmesinin gereğine ve Üniversite olarak her zaman bu gibi etkinliklere destek vereceklerine dikkat çekti.   İlk gün etkinliklerinde daha sonra ‘Çiçekçilik’ konusunda, Yüksek Ziraat Mühendisi Funda Akçalı ile Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’ndan Turgut Karagöz’ün sunumlarının ardından 1. Karaova Bağbozumu Buluşması’nın ilk gün programı, saat 19’da Karya Çiçekleri Halk Oyunları gösterisiyle sürdü ve Altay konseriyle tamamlandı.   İkinci gün- Gazetemiz yayına hazırlandığı saatlerde, 1. Karaova Bağbozumu Buluşması’nın ikinci gün programında; saat 13’te, Yaveş Gari’den Deniz Kurtsan’ın konuşmacı olarak katılacağı ‘Gıda Güvenliği’, Saat 14’te, TEMA Vakfı Bodrum Temsilcisi Haluk Ortaç’ın konuşmacı olarak katılacakları ‘Toprak’, Saat 15’te ise, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Milas MYO Öğretim Görevlisi Berna Sevinç ve Engin Başol’un konuşmacı olarak katılacakları ‘Halıcılık ve Dokuma’ konularındaki bilgilendirme toplantıları yapılacak, 16 -18 saatleri arasında ‘Karaova Köyleri Yarışıyor/Yemek Yarışması’yla sürüp ‘Süper İncir’ adlı filmin gösterimiyle sona erecekti. Karaova Bağbozumu Buluşması’nın ikinci günüyle ilgili haberimize yarınki gazetemizde yer vereceğiz.