Milas Yürüyüşleri

Yaşarken /  Hüseyin Serin ‘Cumanın gelişi  Perşembeden bellidir’ derler ya, sevgili köylüm Muhammet Tokat da Yüksek Seçim Kurulu kararları doğrultusunda kahve toplantılarının startını perşembeden verdi. Önde meşale gurubu. Kararan yolları aydınlatmaya ant içmiş gibi Menteşe Caddesinde. Hemen arkalarında Belediye Başkan AIdayı Muhammet Tokat ve Meclis Adayları. Ve seçim bürosu önüne sığmayan katılımcılar. Kadınlı erkekli, genci yaşlısıyla. Seçim bürosundan yapılan bir anons dikkatimi çekiyor. Yaşlılar ve yürümekte zorluk çeken, zorlanan katılımcılar için araçlar sağlandığını belirtiyor. Çünkü kahve toplantılarına yürünerek gidilip gelinecekmiş. Gerçekten doğru ve güzel bir karar olduğunu, yürüyüş kortejinin içinde yer alınca anladım. Çoşku, kararlılık, birliktelik, inanmışlık hepsi  bir arada. Birden, önlerden "Hırsız varrr" bağırtısı geldi. Ardından "Mustafa Kemal’in Askerleriyiz" sloganları eşliğinde Burgaz, Güneş Mahallelerinin ortak noktasına erişildi. Ben diyeyim bin, siz deyin bin beş yüz kişi. Yürüyüş kolunda ellerinde bayrakları disiplinli bir şekilde hiç kimseye sataşmadan. Toplantı alanı ana baba günü. Hani deminki sayılar var ya, sanırım katlanmaya yakındı. Ve sevgili köylüm, belediye başkanım ve şu anki adayımız sayın Muhammet Tokat’ın seçim şarkısı "Gülsün diye Milas’ta hayat, Başkanımız yeniden Muhammet Tokat" eşliğinde kitle tavan yapıyor. Ülkemiz kıvranırken yolsuzlukların, rüşvetin, kayırmanın çok üslü sayılarında... "Varlık içinde, birlik içinde, özgür biçimde", "Türkiye’nin birleştirici gücü" ısısı altında oradaki herkes coşuyor. Sıcaklıklar ve güven sarmaş dolaş olmuş koşuşturuyor insanlar arasında. İnsanlar güveni, özgür olmayı özlemişler. Sanki daha öncelerde kendilerine bol gelen demokrasi elbisesini arar olmuşlar gibi geldi bana. Yürekler umut umut. Yürekler sevgi seli... Yürekler Milas, Ege. Evet bir sel içindeyiz ama ıslanmıyoruz Burgaz’da. Bu yağmurun adı sevgi seli… İKİ Cep telefonuma gelen mesaj kendimi akşama hazırlamamı söylüyordu. Bugünkü yürüyüş, yürüyüş diyorum, çünkü sevgili Muhammet Tokat  ve CHP’liler kahve toplantılarına yürüyerek gidiyorlar. Hep beraber, omuz omuza, el ele sloganlar atarak: "Gülsün diye Milas’ta hayat, başkanımız yeniden Muhammet Tokat"... Bu akşam dünden farklı. Dünün iki misli bir kalabalık. Seçim bürosunun önü bayram yeri sanki. Bir yanda  broşürleri katlayan bayanlar, bir yanda bayrak dağıtanlar, bir yanda çay servisi yapanlar. Ayak üstü sohbet yapanlar… Ve yürüyüş korteji start alıyor Menteşe Caddesinden. Kadıağa geçilip Cumhuriyet Caddesine çıkılıyor. Eski Etibank’ın önünden güneye Milas şehir parkına uzanıyor. Ellerde bayraklar sallanıyor. İnsanlar kapılarından, pencerelerinden el sallıyorlar, alkışlıyorlar: "Gülsün diye Milas’ta hayat başkanımız yeniden Muhammet Tokat"... Park önündeki dönerden batıya İnönü Caddesine ulaşılıyor. Cadde geçilirken kalabalık sürekli artıyor Merkez ilk ve orta okulu geçilirken, "Hırsız varrr" sloganı ardından ıslıklar (Bir ıslık da sen çal) parke taşlarının tüylerini  diken diken yapıyor. Köprüden dönülüp belediye ek hizmet binasına doğru yol alınıyor. Hava sımsıcak. Gökyüzü bizden yana. İnsanlar sevgiye aç, güler yüze aç. Özgürlüklere dokunmayın. Yüreğimiz karıncadır bizim. Ve sevgili başkan, yeniden Başkan Adayı Muhammet Tokat kürsüde. Karşısında dünkü kalabalığın iki misli bir topluluk. Heyecanlı. Milas’ın dünü bugünü ve yarınını anlatıyor başkan. Otuz bir Mart’tan itibaren Milas Belediyesinin tüm borçlarının büyükşehir belediyesine geçeceğini, dolayısıyla kendilerine çok az bir borç kalacağını iletiyor topluluğa. Ve yeni dönemde yapacaklarından: Devri tamamlanırsa eski meteoroloji arsasına Milas Kültür Merkezinin yapılacağını. Sodra’da elli dönümlük arazi üzerinde kafeteryalar, düğün salonları, seyir terasları, gölet vb’nin yapılacağını, Kral Hekatomnos’un mezarının olduğu yerin restorasyonuyla birkaç yıl içinde Milas’ın çok turist çekeceğini , Baltalı Kapı ve alanının resterasyonunu vs. anlatıyor. Konuşması yer yer alkışlarla kesilmesine rağmen, büyükşehir pastasından daha fazla pay alabilmenin yollarını iletiyor topluluğa. Milas’ta kazanmak yetmez Muğla’ya da el vermeliyiz diyor. Eskiden on üç mahalleydik şimdi yüz otuz iki olduk diyor. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da hizmetleri eşit olarak dağıtacağız diyor, bizde ayrım yok diye de ekliyor… Ve bir centilmenlik örneği; diğer bütün adaylara gönülden başarılar diliyor. Ve her şey kentim için diyor ve şöyle sürdürüyor: "Ben seçimi kaybedsem de kentim kazansın ..." Daha sonra  Akgedik Barajından ilçemize içme suyu getirilmesinden, Bodrum Belediyesi ile ortaklaşa  Mumcular beldesinde birlikte kurulacak çöp depolama tesisinden, Büyük Altyapı Projesinden, böylece atık su ile yağmur suyunun ayrıştırılmasıyla ilgili bilgiler sunarak kalabalığı bilgilendirmeyi sürdürüyor. Pazar günü yapılacak ygs sınavına girecek tüm öğrencilere başarı dileklerini sunuyor. Seçmenlere, kararı siz vereceksiniz diyor. Sonrasında mahalle muhtar adaylarını ve meclis üyelerini tanıtıyor. ‘Top artık sizde’ diyerek.. Yürüyüş korteji aynı güzergahtan seçim bürosuna doğru ayni azim, istek ve arzuyla yola koyuluyor. Sevgili Muhammet Tokat’ın bence en önemli isteğini iletmeden bu yazıyı bitirmek olmaz. Halktan, ‘kesinlikle tahriklere kapılmamalarını ve sandıklara sahip çıkmalarını’ isteyerek sözlerini alkışlar arasında  sonlandırdı.. (22/23 Mart 2014)