Ne günlere kaldık; ‘hırsız var’ demek dahi suç oldu
Dursun GİRGİN Dostlarım merhaba… Şu aralar dua edip duruyorum, mazallah evimize avlumuza gerçekten de bir hırsız girse hani var ya, gonu gomşuya bağırıp da "yetişin hırsız var" diyemeyecek hale geldik
Milas Önder Gazetesi
Dursun GİRGİN
Dostlarım merhaba…
Şu aralar dua edip duruyorum, mazallah evimize avlumuza gerçekten de bir hırsız girse hani var ya, gonu gomşuya bağırıp da "yetişin hırsız var" diyemeyecek hale geldik. Hey gurban olduğum Allahım ne günlere kaldık.
Bir ara siyah beyaz bir film izlemiştim, film icabı da olsa, kim konuşursa danaya o bakacak diye bir iddiaya giren karı kocanın evlerine gerçekten hırsızlar girer. Yükte hafif pahada değerli ne kadar mal mülk varsa takıyı torbaya doldurup gidecekler. Nihayet kadıncağızın ziğnet eşyalarını da bulan hırsızlar kendi aralarında şöyle düşünürler; galiba bunlar ya kör ve bizi görmüyorlar, ya da felçli falan derler. Nihayetinde kadıncağız dayanamaz ve bağırır; "Be adam sen ne biçim bir erkeksin, baksana benim zinet eşyalarımı dahi alıp götürüyorlar" der. Adamın cevabı şöyle olur; "Hah gördün mü sen konuştun, o halde danayı da sen sulayacaksın" der demesine de evde ne dana kalmış, ne de buzağı.
Şimdilerde de mazallah, hele hele büyük şehirlerde herhangi bir kapkaççıya çantasını ve parasını kaptıran biri olsa ve ‘hırsız var yakalayın’ diye bağırsa, polisler önce hırsızı yakalayacağı yerde hırsız var diye bağıranı yakalayacaklar. İşte bu yüzden de maalesef ülkemizdeki başta kapkaççılara ve yankesicilere bir bakıma gün doğdu. Hele hele gecenin tam ortasında bir apartman katında oturan vatandaşın evine hırsız falan gelse bu vatandaş da hırsız var diye bağırsa ve bu hırsız da yakayı ele vermeden kaçıp gitse, o vatandaşın çekeceği çileyi varın da siz düşünün artık.
Bir de bazı vatandaşlarımız konuyu siyasi yöne çekerse esasen siz o zaman seyredin olacak olayları. Nereden bakarsanız bakın, bu olayları her ne kadar oldu bittiye getirseler de gerçek olan şu ki, bu ülkede hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İnsanlarımızın sayıları az da olsa bir kısmı halâ bu haksızlıklara alkış tutuyor. Bazı insanların ceplerinde 10 lira para bile yok. Buna rağmen 10 milyon dolarları bir telefonla hesaplarına geçirenleri "seninle gurur duyuyoruz" diye karşılıyorlar. Gerçekten de çok korkuyorum, böylesine zulmün alkışlandığı bir dünyada haklının haksız edildiği, haksızın da haklı ilan edildiği bir dünyada doğruları bulabilmek, hakkın yanında yer alabilmek çok zordur. Onun için ben meydanlarda halâ zulme alkış tutanlara sadece üzülüyorum ve yüce Rabbime gece gündüz dua ediyorum; "Ne olur Yarabbim beni, ailemi ve tüm iman edenleri koru, bizleri birileri hakkında iftira etmekten, birileri tarafından da iftiraya uğramaktan sen koru" diyorum. Çünkü böyle bir zamanda en güzel iş sabırlı olmak ve bol bol dua okumaktır. "Yüce Rabbim hakkımızda hayırlı olanı lütfu keremiyle lutfetsin" amin. O herşeyi hakkıyla bilen ve görendir. Ne mutlu ehli beytin yolunda olanlara, ne mutlu böyle bir devirde eline beline ve diline sahip olabilenlere. Yüce Rabbim, bu güzel vatanımızı tüm kötülüklerden korusun.
Haydi hoşça kalın, dostça kalın…