“Önemli Doğa Alanı’nı unuttunuz mu?”
ÖNDER Haber / A
Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber / A. Kemal KAŞKAR -
CHP Muğla Milletvekili Av. Akın Üstündağ, Güllük Limanı’nın Genişletilmesi Projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, bu proje ile Güllük Dalyanı ve sulak alanların zarar göreceğine, Güllük Dalyanı’nda yakın gelecekte balık ve kuş türlerinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağına dikkat çekerek, ÇED başvuru dosyasında, özellikle muğlak bırakılmış mülkiyet sorunları olduğunu ve dosyadaki sözleşmenin, yeni proje ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirtti.
Üstündağ’ın soru önergesinde Bakan Güllüce’ye yönelik şu sorular yer aldı:
Vakıflar Genel Müdürlüğü ile şu anki limanı işleten Güllük Mandalya Turizm ve Liman Hizmetleri A.Ş. arasında, 24.01.2015 tarihinden itibaren 23 yıllık kira sözleşmesi imzalanmış ve bu belgenin ÇED Dosyası içinde var olduğu ancak bu sözleşmenin, 6.995,32 metrekare iskele ve 7.587,26 metrekarelik dolgu alanı olmak üzere, toplamda 14.582,58 metrekarelik mevcut iskele ve geri hizmet sahasını kapsadığı ancak yeni projenin, artı olarak, 49.500 metrekare deniz üstü dolgu alanı ile 43.000 metrekare’lik geri saha alanından oluştuğu görülmektedir. Yani, dosya içinde yer alan bu sözleşmenin, yeni proje ile hiç bir ilgisi bulunmadığı belirtilmektedir. Bu doğru mudur?
Bu alanın, ÇED Başvuru dosyasında belirtilmemesine karşın, yine mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait tepenin kazılarak denizin doldurulması ve düzlenmesi ile oluşturulacağı, burasının söz konusu şirkete kiralanması henüz gerçekleşmediği gibi, doldurulacak deniz yüzeyi devlete ait olduğundan Milli Emlak’tan da henüz izin, kiralama vb. türünden bir işlem söz konusu olamayacağı beyan edilmektedir. Bakanlığınızın bu konudaki kanaati nedir?
Doldurmak suretiyle kazanılacak alanın ÇED dosyasında belirtilmediği halde proje kapsamına alınması 3621 sayılı Kıyı Kanununun 6 ıncı ve 7 inci Maddelerine aykırılık teşkil etmez mi? Özellikle özel mülkiyet oluşumu sağlaması bakımından 7 inci Maddenin 2 inci fıkrasına aykırılık oluşturmaz mı?
Dosyanın 15. sayfasında, deniz yapılarının kriterleri sıralanırken, "kentsel yaşam merkezlerinden uzak olması" kriterinden bahsedilmekte olup, planlanan genişleme ile, yazlık ikinci konutlara sadece birkaç-yüz metre mesafede olmasından hiç bahsedilmemektedir. Bunun yaratacağı toz, gürültü, deniz kirliliği, vb. türünden doğabilecek sıkıntılar ve çözüm önerilerine hiç değinilmemektedir. Başlı başına bu bile, bu projenin olumsuz çevresel etki değerlendirilmesinin nedeni olarak mütalaa edilemez mi?
Flora-fauna konusunda yeni liman projesiyle ilgili çalışmanın henüz yapılmadığı, ancak yapılacağı belirtilmektedir. Oysa ÇED çalışmasının açıklık getirmesi gereken konuların başında gelmesi gerekirken bu konu bu çalışmada yer almamaktadır. Bu konu ile ilgili firmadan bir çalışma yapması talep edilecek midir?
Sözkonusu ÇED dosyasının 30. sayfasında, "Ülkemiz mevzuatı uyarınca korunması gerekli alanlar" sayılmış ve bu projenin bu alanlar içinde kalmadığı açıkça belirtilmiş, proje alanının "Milli Parklar", "Tabiat Parkları", "Tabiat Anıtları" ve "Tabiat Koruma Alanları" içinde kalmadığı söylenmiştir. Oysa burası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından, korunması gereken "Önemli Doğa Alanı" statüsünde olup projenin yapılacağı yer de bu bölge içindedir. Bu konuda Bakanlığınızın görüşü nedir?
‘Milas Kent Konseyi’ne
destek
CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, Milas Kent Konseyi’nin (konuyla ilgili olarak gazetemize iletilen bilgi notunda yanlışlıkla ‘Muğla Kent Konseyi’ olarak yazılmıştır) bu konudaki çalışmaları ve tüm açıklamalarını desteklediğini ve tüm çalışmalarına destek olacağını belirterek, Muğla halkı ve sivil toplum kuruluşlarının meclisteki sesi olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.