“Önlemler, gereksiz ve mevzuata aşırı bağlı kalmak değildir!”
ÖNDER Haber -
Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde Adana-Aladağ’da 11’i çocuk 12 vatandaşımızı kaybettiğimiz olayın ardından Bolu, Kütahya ve İstanbul’da yaşanan yurt yangınları sonrası yatılı tesislerde yangın önlemleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde yaşanan olaylar sonrasında konu hakkında değerlendirmede bulundu ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için binaların yangından korunması hakkında bilgiler verdi.
İlgili yönetmelikte 20’den fazla kişinin olduğu yatılı tesislerde 2 çıkışın olması gerektiği, bina içinde yatılan oda kapılarının yangına 30 dakika dayanıklı ve kendiliğinden kapanıp yangının sirayetini engelleyen özellikte olması gerektiği aktarıldı.
Ayrıca zihinsel engelli, tutuklu veya ıslah edilenlerin barındığı yerler hariç, yangın merdivenlerinin kilitli tutulmaması, kapılarının 60 ile 90 dakika yangına dayanıklı, duman sızdırmaz ve dışa açılacak panik barlı özellikte olması, merkezi duman algılama ve ihbar sistemi, otomatik söndürme sitemleri, elektrik panolarında kaçak akım tesisatı gibi önlemlerin alınması ile olası can kayıplarının önleneceği belirtildi.
“Uygulamalar zorluk için
değil, güvenlik için”
Geçtiğimiz günlerde Köyceğiz’de işletmecilik yapan bir vatandaş tarafından gönderilen dilekçede, “İşletmemi açarken itfaiye raporu almak istediğimde itfaiye tarafından belirtilen bazı tedbirlerin gereksiz olduğunu düşünmüştüm, en son Adana’da meydana gelen yurt yangınından sonra bu tedbirlerin ne kadar gerekli ve yerinde olduğunu daha iyi anlamış durumdayım” ifadelerinin yer aldığını belirten Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Raşit Çöl, yapılan uygulama ve denetimlerin öneminden söz ederek, “Bilindiği üzere ilimizin turizm ve öğrenci şehri olması sebebiyle birçok yatılı tesis bulunuyor. Bu tesislerden, Büyükşehir olduğumuzdan bu yana yaklaşık 15 senedir yangın yönetmeliğinde olmasına rağmen, gözardı edilen veya uygulamada yer verilmeyen önlemleri talep ettiğimizde, uygulamaya yabancı olunması sebebiyle gereksiz-keyfi uygulamalar olduğu yönünde tepkiler almıştık. Söz konusu önlemlerin gereksiz ve mevzuata aşırı bağlı kalmak olmadığını, ne kadar gerekli olduğunu son günlerde elim bir hadise sonucu görmüş olduk. Temenni ediyorum ki; söz konusu önlemler, artık yatılı tesislerde proje ve uygulama aşamalarında yeralır ve bizler de sadece uygun olup olmadığını kontrol ederiz. Bir daha böyle üzücü olaylar yaşamayız ” dedi.