Özelleştirmeye karşı ‘Yatağan-Milas Direnişi’ne destek

ÖNDER Haber - Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, yeniden özelleştirme programına alınan Yatağan-Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralları ile TKİ/GELİ-YLİ işyerlerinde süren direnişin simgesel adresi olarak Yatağan Termik Santralı önüne kurulan ‘Direniş Çadırı’nı ziyaret etti. Geçtiğimiz Perşembe günü geldiği Yatağan’da, beraberinde T. Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul ve Türk-İş Genel Merkez yöneticileri ve İl Temsilcileri ile birlikte önce Tes- İş ve T. Maden-İş şubelerini ziyaret eden Atalay, daha sonra, Yatağan Termik Santrali önünde 39 gün önce kurulan Direniş Çadırını ziyaret etti. Enerji ve maden işçilerince sloganlar ve alkışlarla karşılanan Atalay, burada yaptığı konuşmada, "Bu bölge Yatağan Termik Santrali ile anılıyor. Nasıl, Zonguldak denilince kömürden başka bir şey akla gelmiyorsa, Yatağan da öyle anılıyor" dedi. Göreve gelir gelmez Zonguldak'a gidip madene indiğini belirten Ergün Atalay, "Sendikacı, siyasetçi oralara girip bir silkinmek durumunda. O alınterinin, o emeğin nasıl zor şartlarda olduğunu görmek durumunda" dedi. Konuşmasında daha sonra, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in oralara gidip görmesi gerektiğini belirten Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sebebi şu bizim Maliye ile Hazine; tabirimi mazur görün, onlar kendilerini beyaz Türkler gibi anıyorlar. Sanki ayrıcalıklı, sanki babalarının paralarını veriyorlar. Yani işçinin maaşından, işçinin hak edişini verirken sanki canları çıkıyor. Böyle bir bakış var. Bu, dün de vardı, bugün de devam ediyor. Çalışma meclisinde 15 gün evvel Ali Babacan'a, 'Hiç inmeden madeni konuşursanız yanlış yaparsınız. Yatağan'ı görmeden burayı birilerine satmaya, birilerine pazarlamaya kalkarsanız bu yükün altında kalırsınız. Kul da sorar, Allah da sorar' dedim." Atalay ve beraberindekiler daha sonra T. Maden-İş Sendikası Yatağan ve Havalisi Şubesi Toplantı Salonuna gidip, aralarında Yatağan Belediye Başkanı Hasan Haşmet Işık, bazı demokratik kitle örgütü, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu bir grupla bir araya gelerek, yöremizdeki özelleştirme sürecini değerlendirdiler.