“Özen gösterilmesi istemli ‘katılın’ dayatması” iddiası!

ÖNDER Haber - CHP Muğla Milletvekili ve Muğla Milletvekili Adayı Prof

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber - CHP Muğla Milletvekili ve Muğla Milletvekili Adayı Prof. Dr. Nurettin Demir, AKP’nin dün Menteşe eski garaj alanında yapılan mitingine katılım için kamuda kadrolu ve taşeron olarak çalışmakta olan sağlık çalışanlarına, "özen gösterilmesi" istemli katılım zorunlululuğu dayatması yapıldığını iddia etti. Bu konuda birçok şikâyet aldığına dikkat çeken Prof. Demir’in, konuyla ilgili yazılı açıklaması şöyle: Mesai içinde mitinge gitme zorunluluğu?!.. Değerli Vatandaşlarım, 14 Mayıs Perşembe günü Başbakan Ahmet Davutoğlu Muğla Menteşe’de bir miting gerçekleştirecektir. İstediği çoğunluğu baskı ve zorla biraraya getirme yolunu seçen AKP, mitinglerinde hileler yapmaktan, kamu personelini AKP’nin kendi kurumlarıymış gibi mitinge mecbur bırakmaktan vazgeçmemektedir. Yine aynı yola başvuran AKP, Menteşe’deki miting için de ağız ve diş hastanelerinin içerisinde yer aldığı sağlık kuruluşlarında çalışan kadrolu ve taşeron personelin sözlü ve yazılı yollarla mitinge katılmaları için emir vermiştir. Personele yapılan bildirimde Başbakanın mitingine katılıma "özen" gösterilmesi istenmiş, hatta örtük bir biçimde mitinge katılımın zorunlu olduğu beyan edilmiştir. Bu konuda birçok şikâyet almış bulunmaktayım. Özlük hakları için greve çıkan sağlık çalışanlarına tehditler savuran AKP’nin, halk ve toplum sağlığını yakından ilgilendiren hastanelerde çalışan doktorlar ve sağlık personeline yaptığı bu baskı kabul edilemezdir. Halkın sağlığını kendi mitingi için ikinci plana atmaktan çekinmeyen AKP’nin, halkı kendi çıkarları için nasıl perişan etmekten imtina etmediğini ortaya koymaktadır. Sağlıkta nasıl bir sistemdir ki, Başbakan’ın mitingi için personel mesai saatleri içerisinde mitinge gitmeye mecbur edilmektedir? Resmi plakalı araçlar... Bunun yanında, birçok resmi kurumdan, hatta CHP’li belediyelerden dahi yapılacak olan miting için araç istenmiştir. Bu konuda Muğla Valiliğine bağlı Yatırım İzleme Daire Başkanlığına ait 48 AR 944, 48 EA 108 vb. siyah ve mavi resmi plakalı minibüslerin, siyah plakaları çıkartılarak sivil sahte plaka takılacağı, köylerden insan taşınacağı iddia edilmektedir. Halkın ulaşım hakkını hiçe sayarken AKP mitinglerinde vapurları, arabaları, otobüsleri ve kamu araçlarını çekinmeden kullanmaktadır. Bu açıkça AKP’nin coşkulu bir miting yapamama korkusunu ortaya koyduğu gibi, devletin kurumlarını nasıl kendi organları gibi gördüğünü de ortaya koymaktadır. Adil olması gereken seçimlerde sırf kalabalığı arttırılması için devletin kurumlarının kendi kurumları gibi çalıştırılmasının hiçbir yasada dayanağı yoktur. Aynı zamanda Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim yasakları içerisinde de belirtildiği üzere, "Başbakan ve bakanlarla, milletvekillerinin yurtiçinde yapacakları seçim propagandasıyla ilgili gezilerini makam otomobilleri ve resmi hizmete tahsis edilen vasıtalarla yapamayacakları" ifade edilmektedir. Ancak AKP, konu seçim olduğunda, seçim yasaklarını dahi çiğnemekte, yasaları hiçe saymaktadır. Yüksek Seçim Kurulu’na çağrı Buradan Yüksek Seçim Kurulu’na ve tüm yetkili kurumlara çağrımızdır. Bu hukuksuzluk bir an önce durdurulmalıdır. Seçim süreci tüm partiler için adil bir şekilde yürütülmelidir. Sevgili vatandaşlarım, AKP’lilerin kişisel çıkarları doğrultusunda yaratmaya çalıştıkları ve adına 'Yeni Türkiye' dedikleri 'düzen', namusu ve şerefi üzerine tarafsız kalacağına dair yemin edenlerin bir parti için oy istedikleri riyakâr bir düzendir. Bizler, Kurtuluş Savaşı’nda düşmana karşı destan yazan Menteşe Beylerinin torunları olarak diyoruz ki, ‘Yok öyle yağma, bu güzel ülkeyi bir diktatör bozuntusuna bırakmayız!". Yüce Atatürk’ün gösterdiği uygar, laik bir Cumhuriyet düzeninin egemen olduğu daha zengin, huzurlu ve mutlu Yaşanacak bir Türkiye’yi inşa etmek için "Umut Biziz". Sizlere sözümüz olsun, Yaşanacak bir Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.