Sağlık sisteminin dayanılmaz sorunları dile getirildi

ÖNDER Haber - 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla, aslında bunun bir "bayram" olmaktan uzunca süredir çıktığına dikkat çeken ve sağlık sistemindeki çok yönlü sorunları dile getiren iki mesaj ulaştı gazetemize

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber - 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla, aslında bunun bir "bayram" olmaktan uzunca süredir çıktığına dikkat çeken ve sağlık sistemindeki çok yönlü sorunları dile getiren iki mesaj ulaştı gazetemize ...   CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir Bugün Türkiye’de sağlığın geldiği nokta "Tıp Bayramı"nı bir bayram olmaktan çıkarmıştır. Sağlıkta dönüşüm programının yarattığı yıkımı, hekim ve sağlık çalışanından hastasına kadar toplumun tüm kesimleri açıkça yaşamaktadır. AKP Hükümetleri döneminde sağlıkta özelleştirme politikaları, hekimleri ve sağlık çalışanlarını insanca yaşam koşullarından uzaklaştırırken, halk sağlığı da herkes için ulaşılabilir olmaktan giderek uzaklaşmıştır. "Artık hastane kapılarında beklemek yok" diyerek övülen Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlığı temel bir hak olmaktan çıkarmış, AKP eliyle sağlıkta büyük bir yıkım gerçekleştirilmiştir. Sağlık alanı ve hizmetleri hızla piyasalaşırken, kamu sağlık sektörü Cumhuriyet tarihinde görülmedik ölçüde çökertilmiştir. Sağlık alanındaki toplumsal yıkımdan en çok sağlık çalışanları etkilenmiş, AKP döneminde hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ve ‘mobbing’ 16 kat artmıştır. Bunun yanında özlük hakları giderek daha da kötüleşen sağlık çalışanları, iş güvencesi ve yıpranma payının olmaması, aşırı iş yükü, sonu gelmeyen nöbetler, emeklilikte sefalet gibi sorunlarla boğuşmaktadır. Hastalar için de durum iç açıcı değildir. Türkiye’de sağlık harcamaları AKP iktidarı döneminde 12 milyon dolardan 42 milyon dolara çıkmış, ameliyatlar ve MR çekimi 3 kat, katılım payı 6 kat yükselmiştir. 10 yıl içerisinde kullanılan ilaç sayısı 3 kat artmış, insanlar yılda 30 kutu ilaç tüketir hale gelmiştir. Devlet hastanelerinde başvurular 2,5 kat artmış, salgın hastalıklarda aşılanması gereken yaş grubu da yükselmiştir. Sağlıkta tüketim artarken kronik hastalıklar ve bulaşıcı hastalıklar da giderek daha fazla artmakta ve bir ilerleme kaydedilememektedir. Özellikle kızamık gibi salgın hastalıklarda ciddi bir artış olmuştur. Sağlık Bakanlığı tersini iddia etse de, Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan raporlar, Bakanlık verilerinin güvensizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Yurttaşlarımız sağlık hizmetlerine ulaşamamakta, prim borcu sebebiyle 5 milyon vatandaşımız sağlık hizmetlerinden yararlanamamaktadır. Yüksek katkı payları ise insanları nitelikli sağlık hizmetinden mahrum bırakmaktadır. Sağlık hizmetleri her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Sağlıklı bir toplum yaratmak için, halkın sağlığı için, sağlık emekçilerinin güvenceli iş talepleri için sağlıkta gerçekleştirilen yıkıma dur, denilmelidir. Tıbbiyelilerin 1919’daki 14 Mart direnişini kurtuluşa ve ardından bayrama çevirdiği günlerdeki gibi bayramımızı zehir etmeye çalışanlara inat her branştan tüm sağlık çalışanının el ele vererek 14 Mart’ı yeniden "bayram" yapacağımız günler dileğiyle, tüm meslektaşlarımın 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyor, saygılarımı sunuyorum.   AKP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturuyla son 13 yıl boyunca bu şuurla görev yaptık; insana, insanca yaşamaya değer veren, insan sağlığını önemseyen bir anlayışla vatandaşlarımıza hizmet götürdük. Sevinerek ve övünerek söylüyorum ki; hükümetimizin politikaları sonucu ülkemiz bu göstergede üst seviyelere çıkmıştır. Bu da değerli sağlık çalışanlarının bu reformları kısa zamanda özümseyip destek olmanızla olmuştur. Türk dünyasının yetiştirdiği, İbni Sina ve Altunizzade gibi ünlü Türk hekimleri, Tıp tarihine damgalarını vurmuş ve eserleri uzun süre diğer kıtalardaki tıp fakültelerinde okutulmuştur. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en temel göstergelerinden biri, sağlık hizmetlerinde ulaştığı noktadır. Sağlık hizmetlerinin kaliteli bir şekilde vatandaşlara ulaştırılmasında en büyük görev ise hekimlerimize düşmektedir. Bu kapsamda iyi eğitim almış, nitelikli, en iyi çalışma şartlarında hizmet üreten, ürettiği hizmetlerden memnun olan ve yarınlara umutla bakabilen hekimler görmek en büyük isteğimizdir. İnsanlığa nitelikli yaşam sunmayı ilke edinen, bizlerin daha sağlıklı ve daha mutlu bir hayat sürmesi için en güç koşullarda bile sağlık hizmetlerinin her alanında fedakârca çalışan tüm sağlık personelinin 14 Mart Tıp Bayramını kutlar, bu kutsal mesleğe verdikleri emeklerden dolayı teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.   Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün Mesleği insan hayatı ve insan sağlığı olan, mesai saati gözetmeksizin çalışan doktorlarımız sağlık alanında uygulanan yanlış politikalar yüzünden birçok sıkıntı çekmektedir. Yoğun çalışma saatleri, çalışma koşullarının düzensizliği, polikliniklerde günde 100-150 hastaya bakmak zorunda kalan ve hastalarıyla yeteri kadar ilgilenemeyen doktorlarımız bu yoğun iş temposu içinde özel hayatlarına zaman ayıramamakta ve çirkin saldırılara maruz kalmaktadır. Türkiye’de 84 Tıp Fakültesi var. Bu sayı İngiltere’de 37, Fransa’da 34. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, "Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz" cümlesindeki hekimlerin yetişmesi için Tıp Fakülteleri’nin sayısını arttırmak yerine Tıp ve sağlık eğitiminde meslek örgütleri ile işbirliği yapmalı, bilimsel makaleler yayınlayan, üreten, araştırmalar yapan, nitelikli hekimlerimizin yetişmesini sağlamalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle 14 Mart Tıp Bayramı’nda sağlık alanında hizmet veren bütün meslektaşlarımın, sağlık emekçilerinin Tıp Bayramı’nı kutluyorum.   Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat İnsanı yaşatmayı ve insanlığa nitelikli bir yaşam sunmayı amaç edinen, bizlerin sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmesi için gün geçtikçe zorlaşan koşullarda dahi sağlık hizmetlerinin her alanında fedakârca çalışan tüm sağlık personelinin 14 Mart Tıp Bayramını kutlar,  kutsal mesleğe verdikleri emeklerden dolayı teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.   CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya Özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaşma ve güvencesiz çalışma sağlık sektöründe yaygınlaşmakta, "çağdaş köleliğe dönüşmüş" düşük ücretli güvencesiz çalışma ve angarya hatta 7 gün 24 saat "icap nöbetleriyle" altından kalkılmaz bir hal almıştır. AKP hükümetinin son 12 yıldır uyguladığı "sağlıkta dönüşüm programı" sağlık sektörünü piyasanın "görünmez ve vicdansız" ellerine teslim etmiştir. "Paran kadar sağlık" anlayışı ve performans uygulaması hem hastaya, hem doktora vahşi ve acımasız kapitalizmi dayatmaktadır. Rakamlar da AKP hükümetinin sağlık politikalarının iflas ettiğini göstermektedir: Gelişmiş ülkelerde 100 bin kişiye 316 Doktor, Türkiye’de ise 169 doktor düşmektedir. Yunanistan'da 100 bin kişiye 614, Rusya'da 501, İtalya'da 410 doktor düşmektedir. Doktorların polikliniklerde günde 100-150 hastaya bakma mecburiyeti bulunmaktadır. Acil servislerde günlük 500 hasta ortalaması ise işin vahameti ortaya koymaktadır. AKP hükümeti, sağlık sektöründeki çalışanların örgütlenme hakkına da saldırmaktadır. Bugün (13 Mart 2015) yapılacak grevi engellemek üzere alelacele yapılan zam, AKP zihniyetinin paraya endekslendiğini göstermektedir. Oysa ki bütün sağlık çalışanları, bu sorunun para ve ücret sorunu olmadığını anlatmaya çalışmaktadır. AKP hükümetinin sağlık politikaları, kamu hastaneleri ve tıp fakültelerindeki çalışma yaşamını esnekleştirmekte, kuralsız, sömürüye açık hale getirmekte, sağlık emekçilerinin karşı karşıya kaldığı "şiddete" dair hiçbir çözüm üretememektedir. Bu şartlar altında "bayram" kavramı anlamını yitirse de sağlık emekçilerinin umudunu var etmek için uluslararası sözleşmelerde tarif edilmiş yaşam ve çalışma haklarının hayata geçirildiği günlerde kutlanacak tıp bayramlarına ulaşıncaya kadar, dünyanın en zor ve en onurlu görevini ifa eden sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Bayramını kutlarım.