Salgın var.. Ama İkizköy’e su verilmiyor

Milas’a bağlı İkizköy’de son zamanlarda sık sık su kesintisi yaşanması mahalleliyi çileden çıkardı. Koronavirüs sebebiyle temizliğin son derece önemli olduğu günlerde kişisel temizliklerini ve ev temizliklerini su kesintisi nedeniyle yapamadıklarını dile getiren vatandaşlar, su temini sağlanan kuyuların ve deponun enerji şirketi kontrolünde olduğuna dikkat çekiyor. Sosyal medyada açıklama yaparak sorunla ilgili çözüm beklediklerini söyleyen vatandaşlar, kömür madeni için süren kamulaştırma ile mücadele eden İkizköy’ün su sorununu gündeme getirdi. İkizköy halkı adına yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:  “Geçen hafta, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de koronavirüs salgını yayılırken Milas İkizköy’de tam 3 gün sular kesildi. 3 gün boyunca İkizköylüler olarak hijyenimiz için ne kişisel temizliğimizi ne de evlerimizin temizliğini yapabildik. İkizköy’ün suyu Yeniköy Termik Santrali’nin sınırları içindeki bir depodan veriliyor. Depo ise bölgedeki diğer 6 köyle birlikte İkizköy’ün de su kaynağı olan Dereköy’deki 15 kuyudan gelen su ile dolduruluyor. Kuyular, DSİ tarafından Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiş durumda. Şirketin kontrolündeki kuyular ve depodan, ancak santralin su ihtiyacı karşılandıktan sonra köylere su veriliyor. Kömür madeninin genişlemesi için arazileri kamulaştırmak istenen ve bu kamulaştırmaya karşı mücadele eden İkizköy halkı olarak, geçen bir yılda sık sık bir haftada 10 defa süren su kesintileri ile karşı karşıya bırakıldık. Depo kontrolünün tamamen şirkette olduğunu, Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü’ne yaptığımız başvurular sonucunda öğrendik. MUSKİ’nin müdahalelerine rağmen, kesintilerin sıklığı azaldı ama hala devam ediyor. İkizköy halkı olarak,  Dereköy kuyularının enerji şirketinden alınarak yeniden kamuya devredilmesini, sularının MUSKİ tarafından doğrudan sağlanmasını ve altyapı sorunlarının biran önce giderilmesini istiyoruz.” ŞAŞKINLIKLA KARŞILANDI Yüzyıllardır bu bölgede ikamet eden 6 köyün insanları, sularının bütün kontrolünün şirket elinde olmasının şaşkınlığını yaşarken, yıllardır bu bölgedeki ekoloji olaylarını izleyen biz gazeteciler de şaşırdık. Konuyla ilgili olarak elde ettiğimiz bilgiye göre, santraller kurulurken Dereköy ve Yoğunoluk bölgelerindeki zengin yeraltı su kaynakları, bu bölgede santraller kurulurken bunlara tahsis edilmiş. Özelleştirme aşamasında da DSİ’nin kontrolünde olması gereken bu kuyular da santralleri alan firmalara tahsis edilmiş. MUSKİ bu konuda çok uğraşmasına karşın, mahkemeye kadar gitmesine karşın, son bir Danıştay kararıyla, Özelleştirme Yasası’ndaki bir maddeden dolayı, bu sular Yeniköy Termik Santrali’ni alan firmalara verilmiş. Bu bölgede yüzyıllardır yaşayan köylüler ve onların hayvancılığı, tarımı düşünülmemiş. Şu andaki uygulamaya göre, Yeniköy, iki aşamalı depolama sistemi yapmış. Tamamen kendilerinin kullandığı depo %90 dolmadan, köylülere de su verilen ikinci depoya su verilmiyormuş. Ve bu salgın süresince, 3 gün boyunca İkizköylülere su verilmemiş. Köylüler, “bu yağışlı kış aylarında suyun azalması da söz konusu değil, demek ki, santralin satın almaya çalıştığı topraklarını satmayan biz İkizköylüler, bu şekilde cezalandırılıyoruz, bunun başka bir açıklaması yok” diyorlar. Bu arada, Yeniköy Termik Santrali’ne soğutma suyu temini için yapılan Geyik Barajı’ndan da çok büyük bir boru hattıyla santrale su veriliyor. Ve bu günlerde barajlar ağzına kadar dolu. Yetkilileri, konuya el atmaya ve köylülerin su ihtiyaçlarının giderilmesi için acil önlem ve tedbir almaya davet ediyoruz.