“Savcıya müdahale edilemez!”

ÖNDER Haber - Muğla Barosu’ndan yapılan açıklamada, dolaylı da olsa Cumhuriyet savcılıklarının Valiliklere bağlanmasının, Adaleti kirleteceği belirtildi. Konuyla ilgili olarak Muğla Barosu Başkanı Av. Mustafa İlker Gürkan imzasıyla yapılan açıklamada, Cumhuriyet Savcılarının, kamu adına İddiayı temsilen; "Savunma" ve "Hükümle" birlikte yargının kurucu unsurlarından olduğu ve Savcıların soruşturma yetkilerinin yargısal bir işlemdir olduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi... Hiç bir kişi ya da kurum müdahale edemez Soruşturma bir bütündür ve yürütülmesi esas olarak Cumhuriyet Savcılarının yetki ve sorumluluğundadır. Kanunda gösterilen ve usulüne uygun yapılan başvurular ve mahkemelerce verilen kararlar dışında Cumhuriyet Savcılarının soruşturma işlemlerine, doğrudan ya da (Savcı görev değişikliği gibi yöntemlerle) dolaylı biçimlerde müdahale edilemez. Özellikle de idari görevleri kapsamında Cumhuriyet Başsavcılıkları, HSYK ya da  Bakanlık v.s hiç müdahale edemez. Bu fiil TCK’nun 277. (ve/veya 288.) maddesindeki suçu oluşturur. Bu hükümlerin kanuna konulmasının temel amacı, Yargıyı; diğer kamu güçlerine ve gerekçede belirtildiği gibi "kapıları tutanlara" karşı da korumaktır. Yürütmenin vesayeti altına girer Cumhuriyet Savcılıklarının soruşturma işlemlerini yürütürken; {"Memurin Muhakemat" gibi, "MİT yasası" gibi ; Soruşturma usullerini kurallara bağlıyoruz} diyerek.. Kolluğun; sicil yönünden İçişleri Bakanlığına bağlı olduğu bahanesiyle, adli faaliyetlerinde Cumhuriyet Savcısı emriyle harekete geçmesini, Valilerin iznine bağlamak; Anayasaya Karşı hiledir.  Kanuna karşı dolandır, Yargı bağımsızlığına müdahaledir. Kuvvetler ayrılığının reddidir. Savcılığın gözü kulağı, eli-kol'u olan kolluk görevlilerini; Yürütmenin suç işleyen ajanlarına ve suç ortaklarına karşı; adli görevlerinde: Her suç için ve her soruşturmada "Valilik iznine bağlı" hale  getirmek, Yargının; Yürütmenin vesayeti altına alınmasıdır. Kuvvetler arasında hiyerarşi oluşturmaktır.   Kolluk, "Valiye sormalıyım" derse Kamunun selameti ve  güveni bakımından, Yargılamada görünüm gerçeklik kadar önemlidir. Yargılama bir bütündür. Cumhuriyet Savcılığının soruşturma işlemine en küçük ya da en dolaylı biçimde müdahale  oldu mu artık adalet yoktur. Cumhuriyet Savcısı "Arama yap" dediğinde, Kolluk "Valiye sormalıyım" derse; bu "İdarenin ellerinin dirseklerine kadar yargının içine girmesi" demektir. Bir bidon suya küçük bir parça sümük atılsa... Hukuk Fakültelerinde bir kürsü örneği olarak anlatıldığı gibi: Kapınızın önüne bir büyük bidon su bırakan kişi, içine küçük bir parça sümük parçası atsa, artık o sudan bir bardak bile içebilir misiniz? % 90 altın % 10 gümüş olabilir ve o halâ altındır... Ama % 99 Adalet,  % 1 Adaletsizlik bile olsa artık O, Adalet değildir. Adalet böyle bir şeydir. Tümüyle temiz.. Bütünüyle şeffaf. Barolarımız ve Avukatlar, fakültelerde öğrendiklerimize sadakatle bağlı kalarak, yollarına  devam ediyorlar.. Adaletin hizmetinde kamuoyunu uyarıyorlar. Ve Türkiye’nin hukuk fakültelerine sesleniyorlar... Neredesiniz?"