“Sokağa çıkmaktan korkuyorsanız, yerinizde oturun”

ÖNDER Haber - MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, İçişleri Bakanlığı bütçesi hakkında TBMM genel kurulunda bir konuşma yaptı

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber - MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, İçişleri Bakanlığı bütçesi hakkında TBMM genel kurulunda bir konuşma yaptı. Konuşmasında, AKP iktidarını millete hesap vermekten kaçan bir iktidar belirten Erdoğan, bütçe görüşmelerinin, Sayıştay raporlarının olmadığı, hesabın kitabın dikkate alınmadığı, millete hesap vermekten kaçılan bir tablo içinde yapılmakta olduğuna dikkat çekti. AKP iktidarı döneminde başta hırsızlık, uyuşturucu kullanımı ve üretimi ile ticaretinin, kaçakçılığın, çocuklara karşı şiddetin, istismarın arttığını söyleyen Erdoğan, toplumun bu suçlardan ve bu suçları işleyen suçlulardan korunması gerektiğini söyledi. Başbakan Erdğan’ın yurt içi gezilerindeki abartılı güvenlik önlemlerini de sert bir dille eleştiren Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Başbakanın Muğla ziyareti sırasında abartılı "güvenlik önlemleri"nin Muğlalıyı canından bezdirdiğini söyleyerek, Yatağan ve Milas'ta özelleştirmeye karşı direnişlerini sürdüren işçilere de selam gönderip sözlerini şöyle sürdürdü: "AKP iktidarı çeşitli sebeplerle toplumu germektedir. Öncelikle, AKP iktidarları döneminde gelir dağılımdaki adalet olağanüstü bozulmuştur. Yine, AKP iktidarları döneminde toplum üzerinde çok yönlü psikolojik baskı hâkim olmuştur. Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar, insanlar takip edildiklerine, fişlendiklerine, telefonlarının dinlendiğine inanmaktadırlar. Yapılan birçok operasyonda görüldüğü gibi, telefon dinlemesi yapıldığı da maalesef doğrudur. Ben, daha önce yaptığım konuşmalarda buradan iktidarı uyarmıştım. Bugün bir kez daha uyarıyorum: Sizin teknolojiniz herkesi her daim dinlemeye asla yetmez ama yüce Allah hepimizin kaydını tutuyor. Bir gün, kendi yaptıklarınızın sokağa dökülmesini istemiyorsanız, insanların mahremine saldırıyı bırakın. AKP, uyguladığı yanlış iç politika, yanlış ekonomik politika ve yanlış dış politikadan dolayı sokağa çıkamaz hâle gelmiştir. Bugün, Sayın Başbakan bir üniversiteye gidecekse, önce oraya binlerce polis sevk edilmekte, arkasından Sayın Başbakan üniversiteye gidebilmektedir. Yine, Sayın Başbakanın yurt içi gezilerinde de durum farklı değildir. 30 Kasım - 1 Aralık tarihlerinde Sayın Başbakan Muğla'ya gelmiştir. Bu programda, Muğla polisinin korumasını yetersiz bulan iktidar, değişik illerden yüzlerce polisi Muğla'ya sevk etmiştir. Bugün de aynı durum Antalya'da yaşanmaktadır, geçen hafta da Trakya'da yaşanmıştır. Hâlbuki, Muğla'daki polis ve jandarma, Muğla'da güvenliği normal zamanda pekâlâ sağlayabilmektedir. Yazın Muğla'nın nüfusu 3-4 milyona ulaştığında bile Muğla'ya ilave güvenlik gücü sevk edilmemektedir. Eğer sokağa çıkmaktan korkuyorsanız, abartılı güvenlik tedbirleriyle vatandaşı canından bezdireceğinize yerinizde oturun. Suç ve suçluyla mücadele etmek için, polisi asli işinde kullanmak lazım. Başbakanı korumak, Hükûmet üyelerini korumak polisin asli işi olmaktan çıkmalı. Vatandaştan korkan bir iktidarın iktidar olarak devam etmesi de zaten mümkün değildir. AKP iktidarı, bir de hak arayanlardan çok korkmaktadır. Hakkını arayan memura, işçiye, köylüye, Yatağan'da, Milas'ta özelleştirmeye karşı çıkan işçilerimize çok sert davranmaktadır. Yatağan'da, Milas'ta özelleştirmeye karşı direnen işçilerimiz başka yerlerde özelleştirme sonucu yaşananları biliyorlar, kendilerinin ve yörenin özelleştirmeden göreceği zararları biliyorlar." Sözlerini, kontrolün yitirildiği Suriyeli Mülteci sorununa ve "özel güvenlik" sayısının polis sayısını geçtiği ve özel güvenlik görevlilerinin çoğunluğunun sendikasız, iş güvencesi olmadan, ucuz güvenlik sağlamak için asgari ücretle çalıştırılmasından kaynaklanan ‘nitelikli güvenlik ihtiyacı’na dikkat çekerek sürdüren Erdoğan, Başbakan Erdoğan’a hitaben "Lütfen, devletin ve milletin mahremine sahip çıkın" çağrısını yaptı ve konuşmasını şöyle tamamladı: "Biz, bu ülkeyi yılbaşı hediyesi olarak almadık. Ecdadımız, bu ülkeyi bize emanet etmek için yedi düvele karşı her cephede savaştı. Ecdadın hatırasına saygı duyacaksak, ecdadımızın bize bıraktığı bu devletin emanet olduğunun, bize miras olduğunun yani bunu birileriyle paylaşamayacağımızın farkına varacaksak bir şeyler yapmamız lazım. Bu ülkeyi, birileri, o ecdat, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında ve otuz yıldır terörle mücadelede canını veren 40 bin kardeşimiz, bize emanet ettiler. Bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmaktır. Bu emanete ihanet, kimsenin harcı da haddi de değildir. Bunun herkes tarafından böyle bilinmesini istiyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 2014 bütçesinin ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."