Soru yağmuru olup AKP’nin üzerine yağdı
ÖNDER Haber / A
Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber /
A. Kemal KAŞKAR -
TBMM Genel Kurulunda İç Güvenlik Paketi üzerinde görüşmeler, muhalefet partilerinin kararlı karşı duruşlarıyla zaman zaman sert tartışmalar ve kesintisiz gerginliklerle sürdürülüyor. Toplam 5 bölümden oluşan İç Güvenlik Paketi’nin geçtiğimiz günlerde başlayan 3’üncü bölümünün görüşmeleri sırasında MHP Grubu adına söz alıp bir konuşma yapan MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, yanıt adresini, "Türk Milleti tarafından Cumhurbaşkanı seçilen, ancak bir türlü Cumhurbaşkanı olduğunun farkına varamayan, AKP sözcülüğüne devam eden Recep Tayyip Erdoğan’dan, Başbakan Davutoğlu’ndan ve AKP sıralarından cevap istiyorum" diyerek ilan ettiği 35 soru yöneltti.
Erdoğan’ın sorularından bazıları şöyle:
Türkiye bir kabile devleti midir? AKP 13 yıldır Türkiye’de İç Güvenliği kendi keyfine göre mi sağlamıştır? Türkiye’de şu anda Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu yok mudur? Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu yok mudur? …
"Siz terörle mücadele
ettiniz de MHP mi
engelledi?"
Konuşmasının devamında "Algı operasyonlarıyla ülkenin gerçeklerinden ve milletimizin ihtiyaçlarından Türkiye’yi uzaklaştırdınız. Uzaklaştırmaya da devam ediyorsunuz" diyen Erdoğan, sorularını şöyle sürdürdü:
Yıllardır PKK ile görüşme masasında oturan AKP iktidarı değil midir? Gösterilerde yüzünü kapatmak yasaktır, Molotof yasaktır da; PKK üniformalarıyla, ellerinde kaleşnikoflarla birilerinin belli bölgelerde kimlik kontrolü yapması, vergi toplaması, mahkeme kurması, asayişi sağlaması serbest midir? Silopi’de, Cizre’de PKK’nın talimatlarına göre şehrin etrafına belediyenin araçlarıyla hendekler kazan belediye başkanlarını görevden almayan, onları görevden uzaklaştırmayan İçişleri bakanları AKP iktidarının bakanları değil midir? Bütün bunlar olup giderken bunlara müdahale etme görevleri olanların bunlardan şikayet etmesi ne perhiz ne lahana turşusudur. Bugüne kadar AKP terörle mücadele etmiştir de bunu Milliyetçi Hareket Partisi mi engellemiştir?
"AK Polis",
"AK Jandarma" …
Konuşmasında, Jandarma’nın İçişleri Bakanlığına bağlanmaya çalışılmasını da eleştiren Erdoğan, Damat Ferit hükümeti ile AKP hükümeti arasındaki benzerliklere dikkat çekerek, "1919 yılında işgalci güçlerin taşeronluğunu yapan Damat Ferit Hükümeti de Jandarmanın Dâhiliye Nezaretine bağlanmasına ilişkin bir kararname hazırlatmıştır. Ancak Jandarma’nın bugün içinde bulunduğumuz şartlarda hangi saiklerle yeniden yapılandırıldığını iyi görmek lazım. Bu da PKK’nın görüşme masalarında hükümete dayattığı hususlardan biridir. Jandarma teşkilatımız terörle mücadele konusundaki 30 yıllık birikimi ve askeri disipliniyle bugün iç güvenlikte olmazsa olmaz bir kurum konumundadır. Askeri disiplinle çalışan bir kuruluşun çok başlı hale getirilmesi bundan sonra özellikle kırsal alanda ve terörle mücadele konusunda ciddi bir güvenlik zaafiyetine yol açacaktır" dedi ve "Polisi AK Polis yapacak, Jandarmayı AK Jandarma yapacak ve yarın PKK ile yaptığı anlaşmaları birer birer yürürlüğe koyduğunda "bu kadarı da olmaz" diyecek olan vatandaşlarımızı baskı altına alacak olan bu düzenlemelere evet mi diyelim?" diye sordu.
"8 Haziran’da Türk
adaletinin önünde
hesap vereceksiniz"
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, konuşmasının sonunda, bu kanun tasarısının Recep Tayyip Erdoğan’ı korumak ve kollamak için çıkartılan bir kanun olduğunu belirterek, "Kimin ülkenin belli bir kesiminde PKK’ya alan açtığını, PKK’nın kendi paralel yapılanmasının önünü kimin açtığını, kimin PKK ile aynı masada olduğunu, kimin PKK ile el ele yürüdüğünü, kimin PKK’nın yaptığı kanunsuzluklara seyirci kaldığını cümle alem bilmektedir. Meydanlara çıkıp bunlara tevil getirmenin 7 Haziran’da size hiç bir faydası olmayacaktır. Yüce Allah’ın izni ve asil milletimizin desteği ile yaptığınız bütün hukuksuzlukların hesabını 8 Haziran’da Türk adaletinin önünde tek tek vereceğinizi tekrar hatırlatıyor; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum" dedi.