“Sözün bittiği yerdeyiz!”

ÖNDER Haber - Suruç katliamı ve ardından yaşananlarla ilgili olarak ilçemiz, ilimiz ve ülkemizde tepkiler sürüyor. Bölgede bir anda ‘savaş hali’ne doğru hızla ilerleyen süreci -adeta- başlatan Suruç katliamına bir tepki de KESK Muğla Şubeler Platformu’ndan geldi. Platform adına yapılan açıklamada, AKP hükümetine şöyle seslenildi: "Yeter artık! Etnik-Mezhepçi politikalarınız yere batsın! Bu politikalarınızdan vaz geçin! Emperyalizmin ve AKP’nin Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren bu politikaları ülkemizi de aynı tehditle karşı karşıya getirmiştir." Platform adına Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Bilgi Taşkıran tarafından okunan açıklama şöyle ... AKP’nin etnik, milliyetçi ve mezhepçi Ortadoğu politikaları can almaya devam ediyor… Kobane’nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere İstanbul’dan, Urfa’nın Suruç ilçesine gelen 300 gencimizden 32 tanesi,  alçakça bir saldırı sonucu meydana gelen patlamada  yaşamını yitirdi. Çoğu ağır olmak üzere onlarcası yaralandı. Ayrıca dün yine Urfa’da 2 tane gencecik polisimizi hunharca bir saldırı sonunda yitirdik. Bu vahşi saldırıları nefretle ve şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz.   Öfkemiz de, acımız da çok büyük! Çocuklara oyuncak getirip bir kentin yeniden inşası için gönüllü olan bu gençlerimize kıyan katiller sürüsünü hepimiz yakından tanıyoruz. Kobane’de daha bir ay önce çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 250’den fazla insanı katledenler geçtiğimiz Pazartesi günü de Suruç’ta gençlerimizi katlettiler. Katiller de, onlara bu zemini hazırlayanlarda, yönlendirenler de belli. AKP politikaları nedeniyle Ülkemiz Suriye’ye, Irak’a, Yemen’e, Afganistan’a dönme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Her geçen gün artan tehlike, hamasi nutuklarla gizlenemeyecek kadar büyümüştür. Katiller; masum, sivil, çocuk demeden onlarca, yüzlerce insanı katletmeyi hedefliyorlar. Ne yazık ki, bu zemini yaratan ve büyüten AKP hala geldiğimiz noktanın  farkında değilmiş gibi davranıyor! Oysa AKP’nin dış politikasının kamuoyu nezdinde ve vicdanında mahkûm olduğu 7 Haziran seçimlerinde de ortaya çıkmıştır. Siyasal iktidara buradan bir kez daha sesleniyoruz; "Yeter artık! Etnik-Mezhepçi politikalarınız yere batsın! Bu politikalarınızdan vaz geçin! Emperyalizmin ve AKP’nin Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren bu politikaları ülkemizi de aynı tehditle karşı karşıya getirmiştir. Bilinmelidir ki, katliam, savaş ve kaos zemini hazırlayan politikaları uygulayanlar tarih önünde hesap vermekten kurtulamamışlardır, bundan sonra da kurtulamayacaklardır. Karanlık hesaplar ve hevesler uğruna insanlarımızın, gençlerimizin, çocuklarımızın katledilmesine seyirci kalmak da en az katiller kadar suça ortak olmaktır. İnsani değerlere dair en ufak bir kaygısı olan tüm kesimleri katliamlara ve zemin hazırlayan politikalara karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Geldiğimiz nokta vahimdir. Geleceğe dair endişe ve kaygımız büyüktür. Halklarımız bu gerçeğin farkındadır. Bu farkındalık onların tüm kurgularını bozacak en büyük güçtür. Bir arada, özgür ve onurlu yaşama irademiz, oynanan tüm oyunları ve saldırıları bozacak, katilleri açığa çıkaracaktır. Sözün bittiği yerdeyiz! Tüm kamuoyunu bu katliam karşısında sessiz kalmamaya, yitirdiklerimizin hesabını sormaya davet ediyoruz. Bıçağın kemiğe dayandığı, acımızın ve öfkemizin kelimelerle tarif edilemediği yerdeyiz. Ama şunu kimse unutmasın; Suruç’ta yitirdiğimiz arkadaşlarımızın mücadelesi büyüyerek devam edecektir. Yaşasın birleşik mücadelemiz. Yaşasın birlikte, özgürce ve daha güzel bir ülke kurma mücadelemiz.