Tuza Dikkat!

ÖNDER Haber - ‘11-17 Mart Tuza Dikkat Haftası’ dolayısıyla ilçemizde seminer düzenlendi… Seminerde, fazla tuz tüketiminin zararları hakkında bilgi aktarılırken, yol açtığı hipertansiyon ve böbrek yetmezliği hastalıkları ile ilgili sunumlar yapıldı… Milas Toplum Sağlığı Merkezi tarafından dün saat 11’de Milas Halk Eğitimi Müdürlüğü Salonunda Tuza Dikkat Haftası kapsamında bir seminer düzenlendi. Seminere, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Dilek Gibyeli Genek, Muğla Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden Diyetisyen Mustafa Yıldız ve Dr. Umay Gökçe Çevikkalp konuşmacı olarak katıldılar. Seminer kapsamında, Kronik Böbrek Yetmezliği ile ilgili sunum yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Dilek Gibyeli Genek, her yıl Mart ayının ikinci Perşembe gününün Dünya Böbrek Günü olduğunu anımsatarak, "Bu hafta ile, böbreklerin genel sağlık için ne kadar önemli olduğunun topluma anlatılması ve farkındalığının arttırılması, böbrek hastalığı ile ilişkili sağlık sorunlarının sıklığının ve etkilerinin dünya çapında azaltılması amaçlamaktadır. Böbreklerin sağlığımızla ilgili çok önemli görevleri vardır. Vücudunuzu güçlendirmek ve enerji elde etmek için yemek yemek zorundasınız. Vücudunuz, kendisine gerekenleri aldıktan sonra, atık maddeler kanınıza geri gönderilir. Böbreklerinizin üstlendiği kritik rollerden biri, bu atık maddeleri kanınızdan sürekli olarak süzmektir. Böbreklerinizi, kanınızın 'temizleme istasyonları olarak görebilirsiniz. Bunlar karmaşık işleme makineleridir. Böbrekler atık maddeleri gideremezse, bunlar kanda birikir ve bedeninizde ağır hasarlar oluştururlar. Kilomuza bağlı olarak, vücudunuzda deveran eden 4,5 - 6,5 litre kan vardır. Bu kan, böbrek arterleri tarafından böbreklerinize taşınır ve buradan vücudunuza gönderilir. Her gün yaklaşık 1500 litre kan böbreklerinizden geçer ve burada yaklaşık bir milyon tane mikro süzgeç tarafından işlemden geçirilir. Bu süzgeçlere nefronlar denir ve o denli küçüklerdir ki, görmek için bir mikroskop kullanmanız gerekir. Çoğu böbrek hastalığı, nefronların tahrip olması nedeniyle oluşur. Nefronlar artık süzgeç işlevini göremediklerinde, vücudunuzda tehlikeli seviyede sıvı ve atık madde birikebilir. Böbreklerin çok çeşitli hastalıklara bağlı olarak bu görevlerini kısmen veya tamamen yapamaz hale gelmesi böbrek yetersizliği olarak tanımlanır" dedi. Böbrek yetmezliğinin tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Dr. Genek’in ardından söz alan Dr. Umay Gökçe Çevikkalp ise Kronik Böbrek Hastalığı hakkında sunum yaptı. Muğla Halk Sağlığı Müdürlüğü Diyetisyen Mustafa Yıldız ise sunumunda, tuz kullanımına dikkat çekti. Aşırı tuz tüketiminin önlenmesi ve hipertansiyon konusunda bilgi veren Yıldız, "Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önermektedir. Yapılan araştırmalar, ülkemizde günlük tuz tüketim miktarının 18 gram olduğunu göstermiştir. Bu değer, günlük en fazla alınması gereken miktarın 3 katıdır. Tuz, sodyum ve klordan oluşur. Tuzun 1 gramında 400 mg sodyum bulunur. Sodyum, vücudumuzda sıvı elektrolit dengesinin korunmasında, kan basıncının düzenlemesinde görev alır. Yiyeceklerin içeriğinde bulunan doğal sodyum miktarı günlük alınması gereken miktarı karşılar. Ek olarak tuz almaya gerek yoktur. Çok fazla tuz tüketmek; kan basıncınızın artmasına, felce, idrarla çok fazla kalsiyum atılmasına, böbrek işleyişinin bozulmasına ve mide kanseri gibi kanser türlerinin oluşmasına neden olur. Tuz, yöremizde ev yapımı olarak üretilen birçok yiyecek maddesinde bulunur. Özellikle turşu ve salamuralar, zeytin, salça, kırmızı biber ve kurutulmuş sebzeler yüksek miktarda tuz içerir" dedi.