“Ülkeyi yönetmeye hazırız!”

ÖNDER Haber - CHP Muğla Milletvekilleri ve Milletvekili Adayları Akın Üstündağ ve Ömer Süha Aldan, beraberlerinde CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan ve Belediye Meclis Üyesi Ahmet Kılbey ile bazı parti yöneticileriyle birlikte dün Milas Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği’ni ziyaret ettiler. Milas Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı-Savran Köyü Muhtarı Zekeriya Köse tarafından karşılanan CHP heyetine, büyükşehir yasasının köy tüzel kişiliklerini ortadan kaldırmasıyla yaşanan çok büyük sorunlar dile getirildi. CHP Muğla Milletvekili ve Milletvekili Adayları Akın Üstündağ ve Ömer Süha Aldan, başta büyükşehir modelinin yeni bir anlayışla yeniden oluşturulacağı ve bu çerçevede ‘köy tüzel kişilikleri’nin iadesi olmak üzere köyü-köylüyü ilgilendirden seçim vaatlerini dile getirdiler. Ömer Süha Aldan, CHP iktidarında beldelerin ‘yeniden belediye olmak isteyip istemedikleri’nin referandumla belirleneceğine dikkat çekerek; "AKP ilçe belediyelerini bile ortadan kaldırmayı düşünüyor. Böylece, ülkemiz genelinde yaygın demokratik yerel yönetimler yerine yaklaşık 30 ‘derebeylik’ oluşturmak istiyorlar. Bu arada muhtarlıkları da tümüyle ortadan kaldıracaklar. Biz ise, vatandaşın, en küçük yerleşimlerde bile atanmışlarla değil kendi seçtikleriyle muhatap olacağı bir demokrasiyi gerçekleştireceğiz. Şu günlerde ‘Saray Şaşkını’ durumuna getirilmiş muhtarları yeniden muhtar haline getireceğiz" dedi ve mevcut büyükşehir uygulaması içinde ilçe belediye bütçelerine omuz verilmesinin gereğine dikkat çekti. Bu sırada, tüzel kişilikleri geri verilmezse, ilçemizdeki köy muhtarlarının topluca istifa etme yönünde geçtiğimiz Temmuz ayında almış oldukları bir karar olduğuna dikkat çekilmesi üzerine CHP Muğla Milletvekili ve Milletvekili Adayı Akın Üstündağ, "İstifa etmenize hiç gerek yok. Bu sorunu çözeceğiz. Ayrıca, muhtarların sigortalarının devlet tarafından ödenmesi konusunda da bir çalışma yaptım. Yeni dönemde bunu da gündeme getireceğim" dedi. CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan da, "Bütün bunların gerçekleşebilmesi için CHP iktidarı şart" dedi ve 1 Kasım genel seçimlerinde tüm muhtarların desteğini istedi.   "Seçime ve ülkeyi yönetmeye hazırız" Daha sonra CHP ilçe binasında düzenlenen basın toplantısında ilk konuşmayı CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan yaptı. AKP’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı bahane ederek, 5 günlük tatil ilan ettiğine dikkat çekip bunun amacının vatandaşı sandık yerine tatile göndermek olduğunu öne süren Özcan daha sonra şu görüşleri dile getirdi: "Özellikle CHP’ye oy verecek seçmene böyle bir tatil tuzağı kuruldu. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Türk halkı bu oyuna gelmeyecek. Tüm hazırlıklarımız ya tek başına ya da CHP’nin içinde olacağı bir iktidar için. İl başkanlığımız tarafından belirlenen program kapsamında son bir ayda ilçe merkezi, eskiden belde olan büyük mahallelerimiz ve yasa ile birlikte mahalleye dönüşen tüm köylerimizdeki seçim çalışmalarımızda sona yaklaştık. Sandıkta görev yapacak üyelerimize geniş kapsamlı bir eğitim verildi. Seçime ve ülkeyi yönetmeye hazırız" dedi.   "Hukuk, ayaklar altına alındı" Konuşmasına Diyarbakır’da yaşanan terör olayı ile başlayan CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan; "Ankara’da meydana gelen olayın arkasında IŞİD’in olduğunu herkes biliyor. Şimdi ise, ‘o da var, bu da var, şu da var’ diyerek olayı sulandırmaya çalışıyorlar. Dün PKK’ya göz kırpan, IŞİD’i besleyen, El Muhaberat’ı kardeş ilan edenler bugün hepsine düşman kesildiler. Diyarbakır olayı gösterdi ki IŞİD, Türkiye’ye tamamen yerleşmiş durumda ve ülke için ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Dış ilişkilerimiz ise tam anlamıyla bir felaket… Çevremizdeki tüm komşularımızla düşman olduk. Yetmedi Rusya’yı da karşımıza aldık. Hukuk, ayaklar altına alındı. Son olarak bir savcının uyduruk bir yazı ile Dijitürk’te yayın yapan, biri de çocuklar için çizgi film kanalı olan 7 televizyon kanalını yayından kaldırdılar. Şimdi ise İpek Medya kuruluşunu susturmaya çalışıyorlar. 7 Haziran’dan sonra Türkiye’de, bilinçli bir şekilde bir kaos ortamı yarattılar. Türkiye’nin yönetim anlamında büyük bir zafiyeti var. Sayın Davutoğlu kendisinin başbakanlık yapacağını sanıyor. Abisi ne kadarına izin verirse o kadar başbakanlık yapabilir. Bir diğer parti, sırtını PKK’ya dayamış, Kandil’den medet umuyor. Sayın Bahçeli’nin ise ne yaptığını kimse anlamış değil. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun son dört beş aylık tutumuna, söylemlerine bir bakın. En aklı başında, halkı düşünen, seçim beyannamesi ile de bunu ortaya koyan bir lider konumunda. Tüm bunlar iktidara ve ülkeyi yönetmeye hazır olduğumuzu gösteriyor" dedi.   Bekledikleri sonuca ulaşamayacaklar CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ ise, 7 Haziran sonrası yaşanan koalisyon çalışmalarına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumuna işaret ederek; "Bir kişi istedi diye bu ülke yeniden seçime gidiyor. Ne oldu da 7 Haziran seçimlerini tekrarlıyoruz? Tek başına iktidar olamadılar, 400 milletvekili alıp rejim değişikliği yapamadılar diye mi vatandaşı bir kez daha sandığa gönderiyorlar? 1 Kasım’da yine bekledikleri sonuca ulaşamayacaklar. Türk halkı yine bu oyunu boşa çıkaracak. Seçim çalışmaları için gittiğimiz her yerde halkın tutumunu ve de AKP’ye olan kızgınlığını görüyoruz. Milas’ın tek adayı olarak, CHP iktidarında Milas’ı ve Muğla’yı yatırımsız bırakmayacağız. Aksine bu bölgeyi yatırım cennetine dönüştüreceğiz. Bir yandan çevreyi ve özellikle kıyılarımızı korurken, bir yandan da üretime dayalı bir yönetim sergileyeceğiz. Bunun için üniversiteleri bilim yuvalarına dönüştürüp bilgi teknolojisine dayalı bir üretim modelini uygulayacağız. Çiftçiye 1.80’den mazot vermenin altındaki gerçek, üretime verilen önemin bir işaretidir. Çalışana, memura, işçiye, özellikle emekli ve asgari ücretliye bizim iktidarımızda nefes aldıracağız. Bugünlerde herkes Muğla’dan 4’ncü milletvekili çıkaracağımızı konuşuyor. Ben de diyorum ki çıkaracağımız 4’ncü milletvekili belki de tek başımıza iktidarın yolunu açacaktır. Abuk sabuk bu büyükşehir yasasını değiştirecek, köy muhtarlıklarını yeniden eski statülerine kavuşturacağız. Ülkenin, her alanda bozulan kimyasını yeniden normale dönüştüreceğiz. Her partinin bir hakimi veya savcısı olması gerekmiyor. Yargı tam anlamıyla bağımsız olacak" dedi.