‘Unutmadık sizi!’
ÖNDER Haber -Araştırmacı Gazeteci, Yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde katledilişinin 22’inci yılında, ADD ve CKD Milas şubelerince "Katledilen Cumhuriyet Aydınlarını Anıyoruz" etkinlikleriyle anıldı
Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber -Araştırmacı Gazeteci, Yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 tarihinde katledilişinin 22’inci yılında, ADD ve CKD Milas şubelerince "Katledilen Cumhuriyet Aydınlarını Anıyoruz" etkinlikleriyle anıldı.
Anma etkinlikleri, saat 15’te Atapark’ta ADD Milas Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasıyla başladı.
Tüm Cumhuriyet
Aydınlarımızı anıyoruz
ADD Milas Şube Başkanı Dr. Süleyman Genç tarafından okunan "Adalet ve Demokrasi Haftası Basın Açıklaması" şöyle …
24 Ocak 1993’te Uğur Mumcu, 31 Ocak 1990’da Muammer Aksoy katledildi. 24-31 Ocak haftasında bu isimlerin adı altında karanlığı aydınlatmaya çalışırken katledilen namuslu, yurtsever tüm Cumhuriyet Aydınlarımızı anıyoruz.
1980 yılında Amerikalıların ‘’bizim çocuklar’’ dedikleri kişiler tarafından yapılan darbe, ülkemizin üzerinden bir silindir gibi geçti. Ülke derin bir karanlığa ve sessizliğe bürünmüştü. Sendikalar, partiler, dernekler ve meslek odaları kapatılmış, insanlar işkencelerden geçirilmiş, insanların örgütlenmesine ve sesini çıkarmasına izin verilmemişti. 1990 yılının başından itibaren ülkedeki aydınlar seslerini yükseltmeye başlamışken, faili meçhul cinayetler dönemi başladı. Örgütlü, düşünen, sorgulayan bir toplum istenmiyordu. Eğer o gün bu cinayetler işlenmeseydi bugün olacakları o zamandan gören Uğur Mumcu gibi aydınlar bizi bugün yönetenlerin daha iktidara gelmeden ipliğini pazara çıkarmaz mıydı!? Sizlere Uğur Mumcu’nun 1987 yılında yazdığı Rabıta kitabından kısa bir bölümü okumak istiyorum. Mumcu diyor ki: "Rabitat-ul alem-ul islam" şeriat düzeni üzerine islam devletleri birligi kurmak isteyen bir kuruluştur. Bu kuruluşun maddi destekçisi "Aramco" adlı bir Amerikan petrol şirketidir. Kuruluşun hicri recep 1383 tarihinde Mekke’de yayınladığı tüzükte, "Müslüman ülkelerinde islamcı yönetimlerin kurulmasına calışmak" amacı yer almaktadir.
Ülkemizde islamcı bir yönetimin oluşu ve Suudi Kralı’nın ölümünün ülkemizde milli yas ilan edilişi, size de islam devlet birliğini düşündürmüyor mu? Bizler halen inanma güçlüğü çeksek bile, Uğur Mumcu o zamandan olacakları görmüştü ve susturulmalıydı. Susturuldu!
‘Adalet ve Demokrasi Haftası’nda adaletin durumu içler acısı. Bakanlar bile yargıya güvenemediği için aklanma şansına sahip olamıyorlar. Döve döve öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Lale Korkmaz, "lanet olsun böyle adalete" diyor. Ergenekon, Balyoz, odatv gibi davalarda insanlar yıllarca bilgisayar ortamında üretilen delillerle hapislerde yattılar. Şimdi, "pardon" denilerek yeniden yargılanmalarına karar veriliyor. Bu davaların çok meşhur savcıları, hakimleri, şimdilerde parelelden kötü çocuk oldular. Tweeter yasak, doğru haber vermek yasak, muhalif düşünceler yasak, 16 yaşında basın açıklamasıyla düşüncesini anlatan gençler hapishaneye atılıyor.
Paralel-dikey çatışması adı altında sanal bir gündem oluşturuldu. Parelelciler ile onların inine girip temizlemeye çalışanların insana, özgürlüklere, ekonomiye, eğitime, sosyal haklara, sağlığa vb. yaşama ve yönetime dair ne farkları var ki bizleri taraf olmaya ve gündeme malzeme olmaya zorluyorlar.
Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyetin değerleri hızla yok edilmektedir. Katledilen aydınlarımız, gezi direnişinde öldürülen gençlerimiz ülkesinin geleceğine dair duydukları kaygılarını eyleme döktükleri için bedelini canlarıyla ödediler.
Gün, aydınlamadan yana olan, namuslu, yurtsever, cumhuriyetçi güçlerin ortak değerler etrafında toplanma zamanıdır.
VURULDUK EY HALKIM UNUTMA BİZİ!
UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ.
"Yeryüzü Aşkın Yüzü
Oluncaya dek"
Basın açıklamasının ardından anma etkinliklerinin ikinci bölümüne geçildi.
Milas Belediyesi Toplantı ve Düğün Salonunda CKD Milas Şubesi’nce düzenlenen bu bölümde, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) tarafından hazırlanan "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya dek" adlı belgesel filmin gösterimi yapıldı.
Mesajlar …
Uğur Mumcu’nun katledilişinin 22. yıldönümü dolayısıyla gazetemize ulaşan mesajlar ise şöyle …
Muğla Büyükşehir
Belediye Başkanı
Dr. Osman Gürün-
Araştırmacı gazeteci, yazar, hukukçu, aydın bir insan olan Uğur Mumcu’yu bundan tam 22 yıl önce hain bir saldırı sonucu kaybettik. Gazetedeki Gözlem adını verdiği köşesinde günlük yazıları ve yayınladığı kitaplarıyla toplumu bilgilendiren, yaptığı ilkeli, gerçek, doğru haberlerle günümüze ışık tutan Uğur Mumcu’yu bugünlerde daha iyi anlıyor ve arıyoruz.
Başkan Gürün, mesajında Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan’ın da 24 Ocak tarihinde öldürüldüğünü anımsatarak, "Diyarbakır’da görev yaptığı süre içinde vatandaşların büyük sevgisini kazanan ve vatandaşların polise olan güvenini arttıran Ali Gaffar Okan’ı, özgür, bağımsız, cumhuriyet devrimleri yolunda güçlü bir Türkiye için çalışan ve bu uğurda canından olan bütün aydınlarımızı, devrimcilerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum" dedi.
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti-
Üyemiz, Araştırmacı Gazeteci Uğur Mumcu'nun 24 Ocak 1993'te evinin önündeki arabasına yerleştirilen uzaktan kumandalı bombanın patlatılması sonucu öldürülmesinin üzerinden 22 yıl geçti. Dönemin iktidarının, cinayeti çözmenin ve faillerini yakalamanın ‘devletin namus borcu’ olduğunu söylediklerini üzüntüyle hatırlıyoruz.
Aradan geçen uzun süre içinde cinayeti azmettirilenlerin ortaya çıkarılamamasını bir demokrasi ayıbı olarak düşünüyoruz. Bu ayıp Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi yeni gazeteci cinayetleri için de karanlık odakları cesaretlendiren bir örnek olarak karşımızda duruyor.
Basın, bir ülkenin hafızasıdır. Bu nedenle Türkiye'de halkın gerçekleri öğrenme hakkı için hizmet eden gazeteciler her zaman güç odakları tarafından hedef seçiliyor. Sözlü, yazılı, fiziksel saldırılarla gazeteciler baskı altında tutulmaya, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
Uğur Mumcu’yu, ölümünün 22. yılında sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
Evrensel gazetecilik normlarına göre basın özgürlüğünün bulunmadığı ülkeler arasında yer alan Türkiye’de Uğur Mumcu gibi araştırmacı gazetecilere duyulan ihtiyacın ne denli arttığını bir kez daha hatırlatıyoruz.
Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına saygı gösterilmesini, gazetecilerin mesleklerini yapmalarının önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.