“Yasımız ibadetimizdir”

Adem KANKAYNAR -

Milas Önder Gazetesi

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Milas Şubesi Başkanı Akif Özbilge, ‘Muharrem Ayı’nın başlaması dolayısıyla bir açıklama yaparak; “Başta Milasımız olmak üzere tüm ülkemizde barışın, hukukun, adaletin var olduğu, halkların kardeşliği adına ‘Muharrem Ayı’nın herkese hayırlara vesile olması dilerim” dedi.

Alevilere göre oruç denildiğinde akla Muharrem orucu gelir. Muharrem Ayı dendiğinde ise, Kerbelâ ve yaşanan katliam…

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Milas Şubesi Başkanı Akif Özbilge, ‘Muharrem Ayı’nın başlaması dolayısıyla bir açıklama yaparak, Muharrem Ayı’nın önemine vurgu yaptı.

PSAKD Milas Şube Başkanı Akif Özbilge, yaptığı açıklamada şu bilgi ve görüşleri dile getirdi:

17-18-19 Eylül - Masum-u Paklar Orucu, 20 Eylül, Çarşamba - Fatıma Ana Orucu, 21 Eylül, Perşembe - 12 İmamlar Orucuna başlama, 2 Ekim, Pazartesi - 12 İmamlar orucu son günü, 03 Ekim, Salı günü itibariyle Aşure yapılır.

İmam Hüseyin’in Yezid orduları tarafından Kerbelâ’da günlerce aç ve susuz bırakılıp daha sonra da başı kesilmek sureti ile şehit edilmesinden dolayı Muharrem ayının ilk 12 günü Alevilerin matem günüdür. On iki gün boyunca oruç ve yas tutarız. Böylece İmam Hüseyin’in Kerbelâ’daki direncini anarken; Yezid’in İmam Hüseyin’e ve ailesine yaptığı vahşeti lanetleriz.

On iki İmamlar Orucu Aleviler için önemli bir ibadettir. On iki İmamlar Orucu, Adem’den bu yana cümle Nebilerin yerine getirdiği bir hizmettir. İnsanın kendi iç benliğine yönelmesi; yanlışlarını, doğrularını görmesi; kısaca özünü dara çekmesi sonucu doğruya, güzele, iyiye yönelmesine davet eder. Bununla birlikte başta İmam Hüseyin olmak üzere, insanlık değerlerine bağlılığı, zalime karşı olmanın, mazlumun yanında olmanın timsali olarak gördüğümüz On iki İmamların şehadetlerinden dolayı, aynı zamanda bir Yass-ı Matem’dir.

Eğlence olmayan bu ayda, hiçbir canlıya kıyılmadığı için, kurban dahi kesilmez. Et yenmez, içinde canlı (embriyo) olduğu için yumurta da yenmez. Zevk ve sefa içerisinde bulunulmaz.

Yas günleri; oruç ve diğer ibadetlerin Aleviliğin özüne, değerlerine uygun olarak yerine getirilmesi; şekle düşülmemesi için itina gösteririz.

Yemeden içmeden kesilmekle oruç olunmaz. Nefsini tığlamakla ve tüm azaları ile oruçlu olmak önemlidir. Bir başka yönüyle, Alevilerde sadece sınırlı günlerle değil, her günümüzle oruçlu olmak lazım. Bunu da eline, beline, diline, eşine, aşına, işine sahip olmakla elde etmiş oluruz.

Oruç süresince, düğün, nişan, sünnet, vb. eğlence yapılmaz. Kerbelâ şehitlerinin çektikleri susuzluğu hissetmek için su içilmez (İstisnalar hariç. Vücudun su ihtiyacı yenilen yemeklerden, ayran, vs. gibi sıvılardan karşılanır). Kan akıtılmaması adına kurban kesilmez, et yenilmez. Alevilerde sahur yoktur. Gece 00:00’dan sonra bir sonraki günün başlangıcı olduğundan vücut mühürlenir. Güneş batınca oruç açılır. İhtişamlı sofralardan uzak kalarak, mütevazı sofralar kurulur. Muharrem ayında canlarla bir araya gelerek birlikte mersiyeler, şiirler, deyişler, Alevi önderlerinin kahramanlık öyküleri okunur, anlatılır. Oruçlarımızın 12 gününden sonra on iki imamların ve bu yolda şehit olanlara atfen en az 12 nebattan (tam) oluşan aşure yapıp, İmam Zeynel-i Abidin’in hayatta kalması adına dağıtılır” diyerek, başta Milaslılar olmak üzere tüm ülkemizde; barışın, hukukun, adaletin var olduğu, halkların kardeşliği adına muharrem ayının herkese hayırlara vesile olması dileriz.