“Yazıklar olsun! Haram olsun!”

ÖNDER Haber /Oktay ÇAYIRLI - 25 Aralık soruşturmasının ardından 17 Aralık dosyası da kapatıldı… Soruşturma kapsamında tutuklanıp serbest kalan Reza Zarrab, Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Süleyman Aslan’ın da aralarında…

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber /Oktay ÇAYIRLI - 25 Aralık soruşturmasının ardından 17 Aralık dosyası da kapatıldı… Soruşturma kapsamında tutuklanıp serbest kalan Reza Zarrab, Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Süleyman Aslan’ın da aralarında bulunduğu 53 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verildi… Kararın ardından, ülkemiz genelinde olduğu gibi ilçemizde de CHP’liler Milas Adalet Sarayı önüne siyah çelenk bıraktılar… Çelengi bırakan grupta yer alan CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar, "17 Aralık sürecini buraya getiren yargıçlar dediler ki, ‘hırsızlar hırsız değildir’. Böyle bir trajedi var mı? Hırsızların hırsız olmadığını tescilleyen bir yargı Türkiye’nin utanç yargısıdır. Alınan bu karar karşında tek sloganımız var. Yazıklar olsun, haram olsun" dedi…   İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturması olan 17 Aralık dosyasını kapattı. Soruşturma kapsamında eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, eski Ticaret ve Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, İran asıllı işadamı Reza Zarrab ve eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da aralarında bulunduğu 53 şüpheli hakkında da kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti. 65 sayfalık takipsizlik kararında, ‘usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı’ belirtildi. Alınan bu karar, CHP Milas İlçe Örgütü tarafından dün saat 11.30 sıralarında Milas Adliyesi önüne siyah çelenk bırakılarak protesto edildi. CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar ve CHP Milas İlçe Başkanı Suat Özcan tarafından bırakılan çelenk bırakma eylemine, CHP Muğla eski Milletvekillerinden Fahrettin Üstün, Milas Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat, bazı belediye meclis üyeleri ve partililer katıldı.   Bu Türkiye’nin bir trajedisidir Siyah çelengi Adliye önüne bıraktıktan sonra konuyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP Muğla Milletvekili Çandar, "17 Aralık’ta ayyuka çıkmış olan, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en trajik hırsızlık öyküsünün başlangıç tarihi. Bununla ilgili bir süreç başlamıştı. Ama maalesef çocuklarının yargılanmaması için hakimleri, savcıları değiştirdiler, davanın görüldüğü salonu değiştirdiler. Şimdi de maalesef görüldüğü gibi beraat edildiler, takipsizlik kararı verildi. Bu, Türkiye’nin bir trajedisidir. Ne yazık ki en çok güvenmemiz gereken yargı, yasama ve yürütme organı, demokrasinin üç temel değişkeni hepsi şu anki mevcut iktidar tarafından Türkiye Cumhuriyeti tarihinin kara lekesi haline getirilmiştir. Bu kara lekeyi alnımızdan temizleyecek olan yine CHP’dir" dedi.   Siyah çelenk koymaktan utanç duyuyoruz Yaşanan yargı trajedisine dikkat çekmek için Adliye önüne siyah çelenk getirdiklerini dile getiren Çandar, "Kara bir çelengi taşımak kolay iş değildir. Üstelik Türkiye Cumhuriyeti adliyesinin önüne bu kara çelengi taşımak bizim için en ağır yüktü. Çünkü kendi kurduğumuz Cumhuriyetin adliyesinin önüne bunu koymaktan utanç duyuyoruz. Bunu koyduran, şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst makamında oturanlardır. Onların utanması lazım" dedi.   Yazıklar olsun, haram olsun "Bu ülkenin çocuklarının rızkını boğazlarından çekip alan insanlara yazıklar olsun" diyerek konuşmasını sürdüren Çandar, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz bu çelengi buraya ‘yazıklar olsun, haram olsun’ demek için getirdik. Dini, ülkeyi, milliyetçiliği kullanarak yiyenlere, yedikleri haram olsun. Biz burada boğazından bir lokma haram geçmemiş CHP’liler olarak, bugün adliye önüne siyah çelenk koymaktan utanç duyuyoruz. 17 Aralık sürecini buraya getiren yargıçlar dediler ki, ‘hırsızlar hırsız değildir’. Böyle bir trajedi var mı? Hırsızların hırsız olmadığını tescilleyen bir yargı Türkiye’nin utanç yargısıdır. Alınan bu karar karşında tek sloganımız var. Yazıklar olsun, haram olsun" dedi. Grup, Çandar’ın yaptığı açıklamanın ardından Adliye önünden ayrıldılar.   Daha önce de 96 kişi hakkında ‘takipsizlik’ kararı verilmişti 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in evinde 7 adet şifreli çelik kasa, para sayma makinesi ve 1,5 milyon lira bulunmuştu. 1 Eylül 2014’te de, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 25 Aralık soruşturması kapsamındaki 96 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verilmişti.   CHP Muğla İl Başkanı Mustafa Öztürk: "Yaşananlar rüya mıydı?" Muğla merkez ilçe Menteşe’de de CHP İl Örgütü tarafından Adliye önüne, aralarında CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir ve İl Başkanı Mustafa Öztürk’ün de bulunduğu CHP’li yurttaşlar tarafından siyah çelenk bırakıldı. Konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan CHP Muğla İl Başkanı Mustafa Öztürk, "17 ve 25 Aralık 2013’te yaşananlar halâ hafızalarımızda. O günlerde TV’ler, basın bu olayları kendilerine göre anlatmış, 4 bakan istifa ederek birçok tutuklamalar olmuştu. Yine TV ve gazetelerde para kasaları, milyon dolarlar ve bu paraların akibetleri hakkında yorumlar yapılmış, bilge kişiler görüşlerini açıklamıştı. 17 Ekim 2014’te her iki günde yaşananlar hakkında Türk Adaleti takipsizlik kararı vermiştir. Bugün  soruyoruz.. Neydi bu yaşananlar? Ayakkabı kutusundaki paralar? Devletin Polisi, Cumhuriyet Savcıları, Mahkemeler? Yaşananlar rüya mıydı? Yaşananlar bir komedi mi idi? Yoksa akıl tutulması mı? Öğrenmek istiyoruz" dedi.