‘Yüreklerimizde yaşıyor!’
ÖNDER Haber - Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 75’inci yılında dün tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de düzenlenen törenlerde saygıyla, özlemle anıldı
Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber -
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 75’inci yılında dün tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de düzenlenen törenlerde saygıyla, özlemle anıldı. Milas Sebahattin Akyüz Anadolu Öğretmen Lisesi sorumluluğunda hazırlanıp sunulan anma programı saat 8:55’te Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Veli Kaplan’ın sunumuyla Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığına ait çelenklerin Atatürk Anıtına sunumu ile başladı. Çelenk sunumlarının ardından, 10 Kasım 1938’de Atatürk’ün yaşamını yitirdiği saat olan 09:05’te sirenler eşliğinde 2 dakika saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından Müzik Öğretmeni Yunus Altun eşliğinde söylenen İstiklal Marşı ile göndere çekilen bayraklar, daha sonra yarıya indirildi.
09:30’dan itibaren
Belediye Toplantı
Salonunda
Anma töreni 9:30’dan itibaren Milas Belediyesi Toplantı Salonunda sürdü. Anma töreninin bu bölümü de saygı duruşunda bulunulması ve İstiklâl Marşımızın okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı, Milas Sebahattin Akyüz Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Aynur Buran yaptı.
Gençlik olarak böyle bir öndere sahip olmanın onurunu duymalısınız
Sözlerine, "Bugün milletçe varlığımızı borçlu olduğumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 75. yılını idrak etmenin üzüntüsü içindeyiz. Bugün bir yandan büyük kurtarıcımızı kaybetmiş olmanın kederini yaşarken, diğer yandan onun yolunda yürümenin, onun ilke ve inkılaplarının aydınlık dünyasında yaşamanın huzuru ile teselli buluyoruz" diyerek başlayan Buran daha sonra şunları söyledi:
"Umutsuzluğun umuda, yokluğun varlığa dönüşü kolay mı? Yeryüzünde kaç önder, olmazı olura çevirebilmiştir?
Ulu önderimiz, ‘iki Mustafa Kemal vardır. Biri ben. Et ve kemik geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal, onu ben kelimesi ile ifade edemem. O ben değil bizdir. O, memleketin her köşesinde, yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın bir topluluktur. Ben onların rüyasını temsil ediyorum. O Mustafa Kemal sizsiniz. Hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur.
Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir’ ifadelerindeki mesaj ile, bizlerin nasıl olması gerektiğini ve hangi yolda yürümemiz gerektiğini dile getirmiştir.
Bugün Türk milleti olarak geleceğimizi güven altına almak istiyorsak, yok oluşla karşı karşıya bulunduğumuz bir ortamda ulu önderin bizleri bu yok oluş uçurumunun içinden kurtarmak için verdiği mücadeleyi çok iyi bilmek ve neticede kurduğu Türkiye Cumhuriyetini, gerçekleştirdiği inkılapları, büyük zorluklar aşarak nasıl hayata geçirdiğini çok bilinçli bir şekilde düşünmek ve kavramak zorundayız.
Değerlerini koruyamayan, kurtarıcılarını unutan toplumlar, köksüz ağaçlar gibi sonlarını beklerler. Geleceklerine yön veremezler. Gelecek onlara yön verir. Atatürk sadece dünü kurtarmamış geleceği de kazanmıştır. Düşmanın yanı sıra, köhnemiş, eskimiş ulusun kaderine ayak bağı olan her türlü çağ dışı düşünce ve yöntemleri de yenmiştir.
Bugün dünya üniversitelerinde Atatürk adına kürsülerin açılması, dünya gençliğine çağdaş önder olarak sunulması, bundandır. Dünyanın büyük güçleri, silahsızlanmanın, dünya barışının yollarını arıyorlar. Bunu da ‘yurtta barış, dünya da barış’ sözüyle o öğretmişti.
Dünya liderleri içinde gençliğe önem veren, en büyük eserini gençliğe emanet etmiş tek liderdi. Gençlik olarak böyle bir öndere sahip olmanın onurunu duymalısınız.
Sözlerimi tamamlarken, bu büyük eşsiz devlet adamının manevi huzurunda bir kere daha saygıyla eğilmeyi insanlık borcu olarak biliyorum."
Resim, Şiir ve Kompozisyon ödülleri verildi
Buran’ın konuşmanın ardından, gün dolayısıyla düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. (Haberimizin bu bölümünü yarın yayınlayacağız.)
Ödül töreninin ardından etkinlik, "Ben seni görmeden sevdim" adlı slayt sunumuyla sürdü. Etkinlik, okul öğrencileri ve öğretmenleri tarafından hazırlanan Oratoryo ve Okul Korosu dinletisi ile son buldu.
CHP’den Atatürk Anıtı’na çelenk…
Cumhuriyet Halk Partisi Milas İlçe örgütü tarafından, resmi anma törenlerinden sonra Atatürk Anıtı önünde etkinlik düzenlendi. Anıt önüne parti çelengi ve çiçekler bırakan partililer, saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşımızı okudular.
Alanda toplananlara yönelik bir konuşma yapan İlçe Başkanı Suat Özcan, "Atatürk’ün bize bıraktığı emanetleri anlatmak zorundayız. Hasta adam Osmanlının emperyalizme karşı teslim olması Yunan topçularının top seslerinin Ankara’dan duyulmasını unutmamalıyız. Atatürk’ün Cumhuriyeti kurup devrimleri yapmasıyla yurtta sulh, cihanda sulh anlayışı ve laik eğitim anlayışının bizi her zaman çağdaş uygarlığa yönlendirmesini unutmamalıyız. Çünkü ne yazık ki günümüzde kapitülasyonlar en modern şekilde uygulanıyor. Ülkemizde yaşayanların her geçen gün kendini güvensiz hissetmesi, adalet araması, hatta hatta her geçen günde ayrışma yaratılması, en sonunda kız-erkek, kadın-erkek ayrışmasının yaratılmasıyla ülkemizin götürülmek istendiği karanlık noktaları hiç unutmamalıyız. Mustafa Kemal Atatürk benim iki büyük eserim var demiştir. ‘Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri de Cumhuriyet Halk Partisi. Bizler CHP’liler ve vatandaşlar olarak ne Atatürk’ü unutturacak ne de Türkiye cumhuriyetinin yıkılmasına göz yumacak, Cumhuriyetimizin sonsuza değin yaşamasını sağlayacağız" dedi.
Mesajlar..
Atatürkümüzün aramızdan ayrılışının 75’inci yılı dolayısıyla gazetemize ulaşan mesajlar ise şöyle..
AKP Muğla Milletvekili
Ali Boğa
10 Kasım bir yas günü değildir, olmamalıdır, 10 Kasım, bir milletin kaderini yönlendiren çok az insan gelebildiği ve onların kıymetinin bilinmesi gerektiğini hatırlatan gün olmalıdır.
Artık bireyin özgürlüğü üzerine yetişmiş bir nesil var önümüzde ve yine aynı korkularla hareket eden, devrimlerin elden gitmesinden endişe eden beyincikler gerçeklerin ifade edilmesinden korkmakta ve endişe etmektedirler. Siyasi parti çalışmalarını bile maaşa bağlanmış ve kemikleşmiş kadrolarıyla yürütenler Devrim-Ulusalcılık-Milliyetçilik gibi kavramların arkasında kendilerine barınak aramaktadırlar. Halbuki Atatürk bu korkulardan bile korkmayacak kadar cesur, halkının doğruyu kısa zamanda birilerinin yönlendirmesine ihtiyaç duymadan bulabileceklerine inanacak kadar özgüveni sağlam bir insandı.
O bu toprakların yetiştirdiği çok önemli bir liderdir. Ve sadece bu özelliği bile hiç kimsenin kısır siyasi döngülerinin merkezi değildir, olmamalıdır. O, son yurdu, anayurdu elinden alınmak istenen Türk'ün ATATÜRK'ü. O yedi düvelin işgali altında inim inim inleyen ve son bir çığlıkla, son bir gayretle şahlandırılan Anadolu'nun Atatürk'ü. Tam bir askeri deha göstererek, yılmış, bıkmış, elinden tüm silahları alınmış bir ülkenin Atatürk'ü. O, ümitsizliğe kapılan ve Amerikan mandasını savunan Halide Edipleri bile ikna ederek etrafında toplamışların Atatürk'ü. Toplumu kokuşmuşluğa iten, kendi izzet ve ikballeri için dini kullanan tarikat ve tekkeleri lağvederek Türk'ün yeniden ve daha sağlam dinini öğrenmesine zemin hazırlamış, taklidi iman yerine tahkiki imanın yolunu açmış bir inancın Atatürk'ü. Toplumun tüm kesimlerinin üzerinde ittifak ettiği, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı kaygısını yaşayanların Atatürk'ü. Büyük Türk medeniyetinin atinin ufkunda bir güneş gibi doğması için çalışanların Atatürk'ü... Atatürk'ün "beni öven sözler etmeyi bırakınız da gelecek için neler yapabiliriz onu konuşunuz" sözlerinin tam da çokca anlamlandığı bu günde, yaşadığımız günlerin de kıymetini bilmek dileğiyle, saygı ve minnetle anıyoruz.
Muğla Belediye Başkanı
Dr. Osman Gürün
Gücünü milletine olan güveninden ve inancından alan Atatürk, milletin bağımsızlık sevdasını harekete geçirerek, eşsiz bir zafer kazanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bağımsız olarak yaşamamızı Atatürk’e, onun fikirlerine ve devrimlerine borçluyuz. Onun fikirleri ve kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacak ve yaşatılacaktır.
Mustafa Kemal'in "Bağımsızlık ve demokrasi benim karakterimdir" sözünü her vatandaşımız kendisine ilke edinmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını, bir kez daha sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.
Milas Kent Konseyi
Kadın Meclisi
"Yaşamını yüce Türk ulusuna ve yurduna adayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan saygı ve minnet borcumuzu her fırsatta dile getirmeliyiz. Bizlere bıraktığı büyük mirasın sahipleri olarak Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyoruz.
Atamızın, "İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmini içindir. O Mustafa Kemal, sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!" sözleri, bizlere onun ışığını takip etme kudreti vermektedir.
Seni çok özleyen bizler, her zaman hedeflediğin ilkeler doğrusunda yürüyeceğimize söz veririz. Ulu Önderimiz için matem değil, fikirlerine sadakat gereklidir inancıyla, vefatının 75.yılında onu rahmet ve şükran duygularıyla anıyoruz.