“Zafer, direnişin kendisidir!”
ÖNDER Haber - Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, dün yaptığı yazılı açıklamada, Yatağan direnişinin ‘uzlaşı’ ile sona ermesi sonrasında sürecin ve varılan noktanın doğru…
Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber -
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, dün yaptığı yazılı açıklamada, Yatağan direnişinin ‘uzlaşı’ ile sona ermesi sonrasında sürecin ve varılan noktanın doğru değerlendirilmesi için bazı tavsiyelerde bulunduz ve "Yatağan direnişini bir aleve benzetirsek bu alevin isini ve bu isin kokusunu alamayanlar, yerinde göremeyenler veya yerinde görmese de yüreği ile kendini direnişin içinde hissedemeyip ahkâm kesenler Yatağan direnişini algılayamaz" dedi.
Başlaması da
sonlandırılması da
işçinin iradesiyle olmuştur
Açıklamasının giriş bölümünde, özelleştirmeye karşı Yağan ve Milas’ta 18 yıldır mücadele sürdürdüklerini mücadelenin son 447 gününde en sert kavganın verildiğini belirten Girgin, "Direnişin öznesi işçidir, emekçidir. Direniş, bu öznelerin iradesiyle başlamıştır. Bizler, işçilerin kollektif iradesinin verdiği kararların sadece uygulayıcısıyız. Direnişin başlamasına işçilerin kolektif iradesi karar vermişse nasıl ve hangi koşulda sonlandırılacağına da işçilerin kolektif iradesi oy birliği ile karar vermiştir.
Direnişi sona erdiren protokol, maden iş yöneticileri ile işçi arkadaşlarımızın seçtiği iki kişilik komisyon eşliğinde şeffaf bir şekilde yürütülen görüşmelerin sonucunda yine bütün işçilerin onayıyla tutanak altına alınmıştır" dedi.
Yatağan işçisi AKP’ye
dur demiştir
Girgin, açıklamasında daha sonra şu görüşleri dile getirdi:
Özelleştirilmiş de olsa bizim halâ işyerlerimiz var ve biz buralardaki mevzilerimizi terketmeyeceğiz. Örgütlü emek ve demokrasi mücadelemize devam edeceğiz.
Yatağan işçisi memleketine sahip çıkar, yurtseverdir.
Yatağan işçisi anti-emperyalisttir.
Yatağan işçisi Bağımsızlık vurgusundan bir an vazgeçmez.
Yatağan işçisi Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkar.
Yatağan işçisi sınıfın birliğini sağlamaya çalışır.
Yatağan işçisi emeğin birleştirici gücüne inanır, herkesi kucaklar.
Yatağan işçisi cesurdur. Sessiz kalamaz, görmezden gelemez, dünyanın merkezinde sadece kendisi yoktur, yol ayrımlarında tereddüt etmez, tavır alır, uçurumun kenarında yaşamaya alışkındır.
Herhangi bir Yatağan işçisine sorun "Zafer nedir" diye. Size "zafer direniştir" cevabını verecektir. Biz bu süreci böyle okuyoruz.
Yatağan işçisi AKP’ye dur demiştir.
447 gün AKP iktidarını başını yastığa rahat bir şekilde koydurmamıştır Yatağan işçisi.
Bu süreçte Enerji bakanının bizi Ankara’ya çağırıp görüşmesi, dönemin başbakanının Muğla’ya miting için geldiğinde bizi çağırıp görüşmesi, nihai noktada şirket yetkililerinin bizimle görüşmek istemesi bir lütuf değildir. İşçinin kazanımıdır. Bu direniş olmasaydı bizi dinleyen bile olmazdı.
AKP bir gezi direnişini daha kaldırmaya mecali olmadığı için Yatağan’a saldırmaya cesaret edememiştir.
Sonuna kadar
direneceğiz
Açıklamasının son bölümünde, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralları ve Maden Ocakları ile ilgili devir için son günün 26 Aralık olduğunu anımsatarak, "başta kendi konfederasyonumuz TÜRK-İŞ olmak üzere emekten yana olan herkesi, Milas’taki devir sırasında bizlere destek vermeye ve paydaş olmaya çağırıyoruz" diyen Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yatağan ve Havalisi Şube Başkanı Süleyman Girgin, şu görüşleri dile getirdi:
Yatağan direnişini bir aleve benzetirsek bu alevin isini ve bu isin kokusunu alamayanlar, yerinde göremeyenler veya yerinde görmese de yüreği ile kendini direnişin içinde hissedemeyip ahkâm kesenler Yatağan direnişini algılayamaz.
Onlara tavsiyemiz şudur;
Yatağan işçisi misafirperverdir, bizzat Yatağan’a gelerek işçi arkadaşlarımızı, işçi ailelerini ve bu davaya sahip çıkan yöre insanını bir dinlesinler, ona göre bazı değerlendirmelerde bulunsunlar.
Önümüzde Yeniköy ve Kemerköy Termik Santral ve Maden ocaklarının devir süreci var. 26 Aralık 2014 devir için son gün.
Gezi parkı bir fırtına ise, toplumsal destek anlamında Yatağan direnişi bir esintiydi.
Zincirin bir halkası diğer bütün halkalarını bağlayan halkadır. Bir halka domino etkisi yaratır.
Bu mücadele kazanılsaydı AKP’nin özelleştirme politikası kilitlenirdi ve bunun siyasi sonuçları olurdu ve bugün ak-saray’ı değil emek ve halktan yana başka bir Türkiye’yi tartışıyor olurduk.
AKP’nin Özelleştirme politikalarından ve emekçilere yönelik uygulamalarından en fazla etkilenen biziz, iş cinayetlerine kurban giden biziz.
Yatağan direnişinin kıvılcımdan yangına dönüşmesini ve AKP’yi yakıp gitmesini en fazla biz isteriz.
Eğer AKP’nin politikalarının yanıp gitmesini istiyorsak, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinin devri sırasında başta kendi konfederasyonumuz TÜRK-İŞ olmak üzere emekten yana olan herkesi, Milas’taki devir sırasında bizlere destek vermeye ve paydaş olmaya çağırıyoruz.
Biz zaten sonuna kadar direneceğiz. Çünkü biliyoruz ki zafer direnişin kendisidir.
Saygılarımızla.