“Zatürre öldürebilir!”

ÖNDER Haber - İlçe Sağlık Müdürü Dr. D. Duygu Sarı, 12 Kasım Dünya Zatürre Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, "Kanser hastaları gibi bağışıklık yetmezliği olan hastalar, doğuştan bağışıklık sistemi yetersiz olanlar, kullandığı kortizon ilaçları sebebiyle bağışıklığı düşenlerde en önemli ölüm nedeni zatürredir. Kanserden ölüm nedeni şu kadar diye oran verdiğimizde orada altta yatan kanser ama ölüm nedeni zatürredir" dedi. Açıklama şöyle.. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde zatürre hastalığıyla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla her yıl 12 Kasım'ı Dünya Zatürre Günü olarak kabul edmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda aşılamayla önlenebilen enfeksiyon hastalıklarında önemli başarılar sağlanmıştır. Yetişkinlerin de zatürre aşısı olması gerekmektedir. Aşılar ile pek çok hastalığın zaman içerisinde kökü kazınabilir.   Zatürre (Pnömoni) nedir? Zatürre akciğer iltihabıdır. Şiddetli öksürük, hızlı ve zor nefes alma, ateşe yol açar. Ağır zatürre ölüme neden olabilir.   Kimler risk altında? Gelişmekte olan ülkelerde 5 yaş ve özellikle 2 yaş altı çocuklar risk altındadır. Yaşlılar (65 yaşın üzerindekiler) risk altındadır. Sigara dumanı ve kapalı mekanlarda hava kirliliğine maruz kalmak riski artırır. Bazı hastalıkları (kronik akciğer hastalığı, kronik kalp hastalığı, koroner kalp hastalığı, KOAH ya da astım gibi solunum yolu hastalıkları, şeker hastalığı, kronik böbrek yetmezliği ve kronik karaciğer hastalığı, bağışıklık problemleri vb.) olan çocuk ve yetişkinler daha büyük risk altındadır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olması sebebiyle yetersiz beslenme çocuklarda riski artırır.   Zatürre, hem çocuklarda hem yetişkinlerde en çok ölüme neden olan hastalık! Tıp dilinde pnömoni olarak adlandırılan zatürre, dünyada hem çocuklarda hem yetişkinlerde en çok ölüme neden olan hastalıktır. Zatürrenin en sık görülen nedeninin diyafram denilen akciğer ve karın boşluğunu ayıran zar üzerinde pnömokok bakterisi kaynaklı görülen enfeksiyonlar olduğu bilinmektedir. Dünyada en çok öldüren bakteri olan pnömokok bakterisinin zatürrede, kulak iltihaplarında, sinüzitte, menenjitte, kana bakteri karışması anlamına gelen bakteriyemide en sık görülen etken olduğunu belirtilmiştir. ‘Zatürre aşısı’ diye bilinen aşı sadece zatürreye karşı korumaz. Bu hastalıklara karşı da korur. Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında bu aşı tüm çocuklara yapılmaya başlandığından beri pnömokok bakterisine bağlı menenjit vakalarında çok büyük azalma görülmüştür. Mesela, iki sene önce çocuklardaki menenjit oranı yüzde 40 iken, bu sene yüzde 14’e kadar düşmüştür. Çünkü çocuklara yaygın olarak bağışıklık uygulanmaktadır. Dünyada bildirilen zatürre vakalarında ise yüzde 40 azalma görülmüştür.   65 yaş üzeri kişiler 5 yılda bir zatürre, her yıl grip aşısı yaptırmalı! Kronik hastalığı olanlar da mutlaka aşılanmalı. İşgücü kaybını engelliyor, sağlık harcamalarını azaltıyor. Sigara içenler de risk altında. Aşı uygulaması gerektiren diğer risk gruplarını şöyle sıralayabiliriz: Kanser hastaları gibi bağışıklık yetmezliği olan hastalar, doğuştan bağışıklık sistemi yetersiz olanlar, kullandığı kortizon ilaçları sebebiyle bağışıklığı düşenlerde en önemli ölüm nedeni zatürredir. Kanserden ölüm nedeni şu kadar diye oran verdiğimizde orada altta yatan kanser ama ölüm nedeni zatürredir. Koroner kalp hastalığı olanlarda aşılamayla kalp enfarktüsüne bağlı ölüm riskini yüzde 40 azaltıyorsunuz. Bazı daha küçük risk grupları var. Örneğin menenjit geçirenler. Kistik fibroz dediğimiz Türkiye’de oldukça yaygın metabolik bir hastalık var. Bu hastalığa sahip bireylerin aşılanması lazım. Yoksa 18 yaşını aşkın her kesimin pnömokok aşısı olması gerekmiyor. Hangi yaşta olursa olsun çocuk-yetişkin fark etmez, bahsettiğim hastalıkları taşıyan herkesin aşılanması lazım. Sigara içenlerde pnömokok hastalıkları daha ağır seyrediyor. Dolayısıyla onlara da aşılanma öneriliyor. O yüzden risk grubunda olanlar ve 65 yaşı geçkin kişiler aşılanmalıdır. Son yıllarda bunun için çalışmalar başladı. Dünya Zatürre Günü bilinçlenme bir miktar artırıyor. Sağlık Bakanlığı bu konuyu çok ciddiye alıyor.