Zeytin Diyarı Milas
Osman BERBEROĞLU - İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi İstanbul Ticaret Borsası Sekreteryası’ndan Zeynep Hanım, Milas 2
Milas Önder Gazetesi
Osman BERBEROĞLU - İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi
İstanbul Ticaret Borsası Sekreteryası’ndan Zeynep Hanım, Milas 2. Zeytin Hasat Şenliği davetini telefonda bildirmesi üzerine, bu davet; işlerimin önüne geçip hemen ‘evet’ dememe neden oldu. Milas’tan, zeytinin anavatanından gelen davet, beni yıllar öncesine yani 1989 yılına götürdü. Yıllar ne çabuk geçmişti. Bafa, Selimiye, Akarcaların çiftliği, Ağaçlıhöyük’te Menteşelerin çiftliğindeki zeytin ağaçları nasıldı şimdi acaba? Yine yıllara dik durmuş, kıvrım kıvrım olmuş gövdeleri sırım gibi yeşilden sarıya çalan yeşil, pembe, vişneçürüğünden siyaha kadar tüm renk cümbüşlerini taşıyan zeytin taneleri ile bezenmişler miydi bu yıl da?
Benim yoldaşım, birçok sevincimi hüznümü neşemi benimle birlikte paylaşmış bavulumu bir çırpıda hazırladım. Sabah erken THY uçağında yerimi cam kenarı olarak belirledim. Tamam, hazırdım ama uykuya dalmakta zorlandım. Başucu kitabım, bu akşam beni çekmez oldu. Söke ovasını geçtikten sonra Bafa Gölü ve Herakleia antik kalıntıları, yılan balıklarının nefis lezzeti ve Pınarcık köyünde odun ateşinde demlenen çayın tadı halâ damağımda. Hayallerim; beni bir çırpıda tünelden geçirip engin zeytin ağaçları deryasında Euromos antik sütunları arasından, pırıl pırıl akan Labranda sularının içinden Mylasa’ya (Milas) getiriyordu.
Rüyamda uzun boylu, sarı saçlı, mavi gözlü, atletik yapılı, antik kıyafetli genç; beni mermer sütunların arasından geçirip, her tanesi üzerinde mis kokulu zeytinyağı damlaları olan, zeytin ağaçlarını gösterip, elindeki mızrağı bembeyaz mermerler üzerindeki zeytin kümesine hızlı hızlı batırıp güneş ışınlarının altında parlayarak süzülen zeytinyağını gururla bana takdim ediyordu…
21 Kasım 2015 sabahının ilk ışıklarıyla, Atatürk Havalimanındaki Milas-Bodrum uçağında pencere kenarındaki yerimi alıyorum. Pencere kenarından amacım, yüksekten o uçsuz bucaksız Milas’ın zeytin deryasını seyretmekti… Kalkışımızdan bir saatlik süre içinde pırlanta bir gerdanlık şeklinde Ege’nin girintili çıkıntılı koylarını, Kuşadası, Didim, Akbük, Kıyıkışlacık’ı geride bırakarak Güllük limanından süzülüp Milas-Bodrum Havalimanına ulaştım.
Muğla Büyükşehir Belediyesi dolmuşuyla Koruköy, işte ardında Ağaçlıhöyük Köyünü takiben vadideki o güzel zeytin ağaçları; günlük güneşlik bir havada Güllük körfezinin denizden gelen iyotlu havası, zeytin tanelerindeki yağ keseleri tüm insanlığa polifenol ve onlarca sağlık iksirini taşımak için hazır. Milas’a vardığımda, Bodrum-İzmir karayoluna yürüme mesafesinde olan evim sıcaklığındaki Siler Otel’e yerleştim.
Kortej yürüyüşüne katılmak için bir koşuda Atapark’a vardım. Kortej, caddede insan seli gibi tüm heybetiyle başta Milas Kaymakamı Sayın Fuat Gürel, Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer, Üniversitelerimizden Profesörler, Doçentler, Araştırma görevlileri, işadamları, basın mensupları, panelistler, kamu ve sivil temsilciler, zeytin üreticileri, sanayicileri, zeytin dostları, üretici, köylü-kentli, misafirler ve davetliler tüm halk; coşkulu bir şekilde, dört kutsal kitapta yer alan zeytine, adeta minnet duygularını gösterircesine Milas sokaklarını şenlik havasına büründüyordu...
Zeytindostu Derneği Muğla Temsilcisi ve aynı zamanda Dernek Temsilcisi Feridun Kaykı, beni hemen bu etkinliğin baş mimarları olan protokolle tanıştırdı. İstanbul Ticaret Borsası’nın ve şahsımın katılımını ilgi ve takdirle karşılayıp teşekkürlerini sundular. Ayrıca etkinliğin başmimarı, çalışkan proje adamı Sayın Kaymakam, Rize’de Vali Yardımcılığı görevi esnasında Yönetim kurulu Başkanımız Sayın Ali Kopuz’la tanışıyorlarmış. Selamlar, sohbetler başladı. Memnuniyetler, duygusal anlar birbirine karışarak zeytin şenliğinin köklerinin güçlenmesi sağlandı.
Panelistler Prof. Dr. Uygun Aksoy, Sema Köseoğlu, Yrd. Doç. Dr. Figen Çukur, Doç. Dr. T. Sabri Erdil, Eczacı-zeytinyağı sanayicisi Sn. Atilla Totoş; Yrd. Doç. Dr. Mehmet Günlük’ün oturum başkanlığında bizleri, zeytinyağının üretimi, organik olabilme safhalarını, markalaşmasını ve sağlık açısından faydalarını fevkalade doyurucu bir şekilde izah edip bilgilendirdiler. Akşam; Ali Osman Menteşe, tarihi evlerinde bizleri kabul etti. Aile tarihini, Memecik zeytinindeki en yüksek polifenol değerlerini, uluslararası zeytinyağı yarışmalarındaki şampiyonluklarını, bir cerrah gibi zeytin ağacının nasıl budanması gerektiğini en ince detaylarına kadar davetlilerle paylaştı ve zarafet içinde ikramlarını geç saatlere kadar biz misafirlerine sundular…
22 Kasım 2015 Pazar günü sabah erkenden kalkıp hasat için Şenköy’e gidiyoruz. Hürriyet gazetesi yazarları Sn. Yalçın Bayer ve Şükrü Küçükşahin, Gecce yazarı Dilara Pekel, Artı Prodüksiyondan Ayhan Tecer, Günaydın’ın eski muhabiri Olay Tan, ulusal ve yerel basın hazır. Şenköy’de; Muhtar, köy sakinleri, ninelerimiz, annelerimiz ve gençlerimiz, otantik kıyafetlerini giymiş kızlar, başlarındaki taçları, adeta binbir çiçekle bezenmiş bir halde, ellerinde demet demet mis kokulu çiçeklerle bizleri karşıladılar.
Bölge ilçe tarım mühendisleri, iyi tarım uygulamaları hakkında bilgiler verdikten sonra, yeni zeytin silkme makineleri eşliğinde heyecanla, yıllarca soğukta zeytin toplamaya alışkın nasırlı eller, hasadını başlattı. “Hayırlı olsun, Allah Halil İbrahim bereketi versin” diye dileklerde bulunduk. Şenköy’ün daracık patikaları, sokakları insan seli olup taşıyor. Yeni restore edilen Şeyh Bedreddin türbesi ziyaretinde, lokmalar yenip Milas’ın popüler muhtarı Recep Panay’dan Milas şiirleri dinlenildikten sonra, hasatta toplanan zeytinlerle birlikte doğruca Selimiye’deki Günlüklere ait zeytinyağı fabrikasının yolunu tuttuk.
Yörenin en usta ellerinde ipek gibi incecik açılıp pişirilen otlu börekler yenip, çaylar, ayranlar içiliyor. Sohbetler koyulaşıp, rekolte, hava şartları, zeytin üretimindeki olumlu ve olumsuzluklar konuşuluyor. İşte ilk yağ damlacıkları mis kokular arasında süzülüp geliyor. Hemen bir yudum alıp yoğun zeytin kokuları içinde bitki aromalarını (portakal, mandalina, sakız ağacı gibi kokuları) almak için ağzımın içinde dolaştırıp hafifçe diş aralarımdan hava alıp, bu yoğunluğun genzimde bırakacağı hafif acılık ve asitliği hissetmek istedim. Her özelliği ile tamamdı. Sofralarda lezzet festivalini sağlayan, bedende sağlık iksiri olan kaliteli zeytinyağı; şimdi yolculuğuna hazır...
Neşeli sohbetler eşliğinde Belediye salonundaki ‘Sınır Tanımayan Şefler Derneği’nin tertip ettiği yemek yarışmasında, Kalamata’dan Cristos’la, Bodrum’dan Ahmet’in yemek düellosuna tanık oluyoruz. Yöre kadınlarının hazırladığı zeytinyağlı yemeklerin tadına baktım ve Zeytindostu Derneği’nin tertip ettiği Zeytinyağı Tadım Eğitimini ilgiyle izledim. Katılım inanılmaz derecede fazlaydı. Milaslı halk, bilgiye ve yeniliğe hasret, güzel gözler açık, can kulağı ile dinleyip bilgi dağarcıklarını geliştiriyorlar.
Zaman akıp geçiyor. Dostlarla ilkbaharda; dağlarda papatyalar, ovalarda portakal, mandalina, limon çiçekleri açtığında tekrar buluşmak üzere sözleşip Milas-Bodrum Havalimanına doğru yola koyulduk. Günün ilk saatlerinde, lodos fırtınasında usta manevralarla pilotumuz Atatürk Havalimanına teker değdiriyor. 26 yıllık Milas özlemimi böyle mutlu bir şekilde sonlandırıyorum…
Burada son olarak Milas Kaymakamı Sayın Fuat Gürel için birkaç söz söylemek istiyorum. Mülki yöneticiler, görev yaptıkları yerlerin potansiyellerini değerlendirme, bunları tanıtma ve markalaşmaları doğrultusunda çalışmalar yapmalı. Oda ve STK’larıyla işbirliğini geliştirmeli. Milas’ta bu şenlik kapsamında Kaymakam Bey’in öncülüğünde güzel bir işbirliği örneğini gördüm. Bu açıdan Milaslılar çok şanslı. Böyle yöneticilerin değeri bilinmeli, takdir edilmeli…
Milas’ta, bu sene güzel bir zeytin hasat şenliği yaşandı. Seneye, ‘3. Zeytin Hasat Şenliği’nde buluşmak dileğiyle hoşça kalın!..