Zeytinlik alanlar -şimdilik- kurtuldu!

ÖNDER Haber - Zeytin alanlarının endüstriyel işletmeciliğe açılması ile ilgili olarak hükümet tarafından hazırlanan yönetmeliğin yaşama geçirilmesinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2013/157 sayılı kararıyla durdurulduğu öğrenildi

Milas Önder Gazetesi
ÖNDER Haber - Zeytin alanlarının endüstriyel işletmeciliğe açılması ile ilgili olarak hükümet tarafından hazırlanan yönetmeliğin yaşama geçirilmesinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2013/157 sayılı kararıyla durdurulduğu öğrenildi. Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatlarının üstlendiği dava ile ilgili karar geçtiğimiz hafta içinde davalılara gönderildi. Kararda, "3573 Sayılı Kanun hükümlerine aykırı düzenlemeler içeren Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik’in 4. Maddesinde yer alan zeytinlik saha tanımında ve 23. Maddesinde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Bunun için Yönetmeliğin yürütmesinin durdurulmasına 20.6.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi" deniliyor. Zeytinlik alanların endüstriyel işletmeciliğe açılması yönetmeliğine karşı; Kuşadası-Kirazlı Köyü Muhtarlığı, Kirazlı Köyü Ekolojik Yaşam Derneği ve Dernek Başkanı Nihat Fırat’ın yanısıra 129 köylü yurttaş ortak bir dava açmış, bu kişiler adına davayı Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları üstlenmişti.   Bakanlığın itirazı reddedildi Daha önce de yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması hakkında Danıştay 8. Dairesi olumlu karar vermiş ve fakat davalı durumda olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu karara itiraz etmişti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, geçtiğimiz hafta içinde davalılara gönderdiği kararda, bu itirazı reddederek yürütmeyi durdurma kararı lehine karar verdi ve Danıştay 8. Dairesi kararını onayladı.   ‘Şimdilik’ kaydıyla.. Madencilerin, Maden Yasasıyla yapamadıklarını Zeytin Yasası Yönetmeliğini değiştirerek yapmaya çalıştıkları biliniyordu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararıyla şimdilik zeytinlik alanlarda maden vb. endüstriyel faaliyet yürütülemeyecek. Zeytinlik alanları madencilik vb. endüstriyel faaliyetlere açma çabası ile ilgili olarak 2011 yılı başında Cumhuriyet gazetesine görüşünü açıklayan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nden Murat Narin; "Zeytin alanlarını madencilik faaliyetine açmak için Maden Yasasına hüküm ekletemeyen çevreler, söz konusu istemlerini yönetmelik yoluyla gerçekleştirmeyi planlıyor. Zeytincilik Yasasında yer alan; ‘zeytin alanlarının 3 km yakınında zeytinyağı işliği dışında hiçbir endüstriyel tesis kurulamaz’ yönündeki hükmü yönetmelik değişikliği ile aşmaya ve koruyucu hükümleri bu yolla çiğnemeye çalışıyorlar. Zeytincilik Yasasının koruyucu hükümlerini bu yolla çiğnemek istiyorlar ama, hiçbir yönetmelik yasanın üzerinde yer alamaz" demişti.   Karar ne diyor? Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2013/157 sayılı ‘yürütmeyi durdurma’ kararında özetle, zeytinliklerin korunmasının ve amaç dışı kullanımı ile tahribinin önlenmesinin kamu görevi olduğu, bu alanların amacı dışında kullanılamayacağı ve küçültülemeyeceği, bu alanların 3 km yakınında -zeytinyağı fabrikası dışında- zeytinlerin gelişimini engelleyici tesis kurulamayacağı, yasa koruyucunun bu konularda genel prensipleri düzenleyici ve uygulayıcı olduğu, idarelerin yönetmelik düzenlemesinin yasalara uygun olması gerektiği, bunun şartlarının olduğu ve yönetmeliklerin yasalara getirilen hükümleri kısıtlayıcı nitelikte olamayacağı belirtilerek; "3573 Sayılı Kanunun geneline yaygın koruyucu hükümler dikkate alındığında, zeytinlik sahalarda ve sahalara üç km mesafede zeytinyağı fabrikası ve küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri dışında kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran bir tesisin yapılması mümkün değildir. Kaldı ki 3573 Sayılı Kanunda; Yönetmeliğin 23. Maddesinde sayılan tesislere belli şartlar altında dahi izin verilebileceği yönünde hiçbir hükme yer verilmemiştir … Zeytinlik alanların belirlenmesini asgari büyüklük koşuluna bağlayarak, bu büyüklüğün altında kalan zeytinlikleri Kanunun sağladığı korumanın dışında bırakmak ve zeytinlik alanlarda kimyasal toz ve atık bırakacağı tartışmasız olan madencilik, enerji üretimi gibi faaliyetlerin yürütülmesine imkan tanınması, Yönetmeliğin varlık amacına aykırı düzenlemeler içermesi çelişkili bir durumdur. Dava konusu Yönetmeliğin 4. Maddesinde yer alan ‘zeytinlik saha’ tanımı ile 23. Maddesinin yürütmesinin durdurulması gerekmektedir. 4. maddede belirtilen ‘tespit edilen alanlar yerel koşullar dikkate alınmak suretiyle bakanlık tarafından belirlenecek esaslara göre en az 25 dönümlük parseller halinde parsellenir’ ifadesi ile zeytinlik alanlar hakkında asgari büyüklük şartı getiren ‘zeytinlik saha’ tanımında hukuka uyarlılık bulunmamaktadır" deniliyor.   Kirazlı Köylülerinin bu mücadeleyi yıllardır veriyor Türkiye’nin ilk organik köy pazarına sahip ve tarım arazileri ‘Ekolojik Tarım Bölgesi’ ilan edilmiş; zeytin, üzüm, kiraz, erik, elma, incir, patlıcan, domates vb. birçok meyve ve sebzede sertifikalı organik tarımsal üretim yapılan Kuşadası’nın Kirazlı Köyü, 2010 yılında maden arama faaliyetlerinin hedefi haline gelmişti. Kirazlı Köyü Muhtarlığı ve Kirazlı Köyü Ekolojik Yaşam Derneği; köyün tarım arazileri içindeki alanda maden arama ruhsatlarının iptali için (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na karşı) Aydın 1.İdare Mahkemesi’nde üç farklı dava açmış, Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatlarının desteği ile açılan dava köylülerin zaferi ile sonuçlanmıştı. 7 Mart 2012 tarihinde Aydın 1. İdare Mahkemesi’nin 2010/ 696 Esas No ve 2012/ 284 sayılı kararında; "ruhsat alanı içinde köy organik tarım arazilerinin, 1. derece arkeolojik SİT alanlarının, Kuşadası ve Kirazlı Köyüne su sağlayan derin su kuyularının bulunduğu, ruhsat sahası içinde bulunan ve korunması gereken duyarlı alanların zarar göreceği hususu dikkate alınarak, dava konusu maden arama ruhsatlarında kamu yararı ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır" demişti. Bu kararla birlikte Kirazlı Köyünde maden arama ruhsatları tümden iptal edilmişti.