“20 dakikada pişen tavuğu yemeyin!”

ÖNDER Haber - Slow Food Bodrum Grubu tarafından, "Yaveş Gari" sloganıyla gerçekleştirilen "Toprak Ana Günleri" etkinlikleri kapsamında ilçemizde de bir seminer düzenlendi…  Milas Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek ve İçecek Bölümü öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen ve İs-tanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr

“20 dakikada pişen tavuğu yemeyin!”
  • 12 December 2014, Friday 8:12
ÖNDER Haber - Slow Food Bodrum Grubu tarafından, "Yaveş Gari" sloganıyla gerçekleştirilen "Toprak Ana Günleri" etkinlikleri kapsamında ilçemizde de bir seminer düzenlendi…  Milas Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek ve İçecek Bölümü öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen ve İs-tanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar tarafından sunumu yapılan seminerde sağlıklı beslenme konusunda bilgiler aktarıldı… Milas Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek ve İçecek Bölümü öğrencilerine yönelik dün saat 14.30’da okulun konferans salonunda Onkolog Dr. Yavuz Dizdar tarafından ‘Sağlıklı Beslenme’ konusunda seminer verildi. Etkinliğin başında kısa bir konuşma yapan Okul Müdürü Abdullah Er, "Okulumuzda beslenme semineri gerçekleştireceğiz. Hocamız Yavuz Dizdar’a buraya geldiği için teşekkür ederim. İnşallah yapılacak sunum hem hocamız hem de bizim için verimli olur" dedi. Amaç, sağlıklı, doğru ve dengeli beslenme ve halkımızın bilinçlendirilmesi Er’in ardından seminerin açılış konuşmasını Slow Food Bodrum Gönüllüsü ve Bodrum Kent Konseyi Tarım Çalışma Grubu Başkanı Deniz Kurtsan yaptı. Etkinlikle ilgili kısa bilgi veren Kurtsan, sağlıklı beslenmek ve yerel mutfaklara sahip çıkmak adına Bodrum’da "Yaveş Gari" sloganıyla bir çalışma başlattıklarını belirterek, merkezi İtalya'da olan ‘Slow Food'un dünya üzerindeki yaklaşık bin 200 yerel grubla birlikte dünyada; iyi, temiz ve adil gıdayı, sürdürülebilir tarım ve balıkçılığı destekleyen bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade ederek, "Biz Bodrum’da bu örgütün gönüllüleriyiz. Hiçbir ücret talep etmeden, kendi cebimizden katkılarımızla şefler, akademisyenler, lokanta sahipleri olarak yerel kültürümüze, geleneklerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Çalışmalarımızda öncelikle yöremizde unutulmaya yüz tutmuş ürünleri aradık. Amacımız çiftçilere destek vermek ve tüketicilerin sağlıklı, taze, doğal, ekolojik ve doğru ürünlere yönelmelerini sağlamak. Toprak Ana Günleri kapsamında bugün Milas’ta sağlıklı beslenme semineri düzenliyoruz. Seminerdeki esas konu; sağlıklı, doğru ve dengeli beslenme ve halkımızın bilinçlendirilmesine yöneliktir" dedi. Hastalıklar arttı Yapılan konuşmaların ardından Dr. Yavuz Dizdar tarafından,  Gıda ve Hastalık ilişkisi üzerine bir sunum yapıldı. Beslenme konusunun aslında uzmanlık alanı olmadığını, ancak zaman içerisinde üzerine kalan bir konu haline geldiğini ifade eden Dr. Dizdar; "Bir sofrada gıdalar çeşitlilik göstermeli. Gıdalar yeterince iyi ve kaliteliyse iki çeşit yemek de yeterli olacaktır. Ben onkoloğum. Hastalarımızı tedavi etmeye çalışıyoruz. Bizlere öğretilenler başkalarının bize öğrettikleridir. Benim bu işten şahsi kazancım öğrendiklerimden ibarettir. Hastalıklar arttı. 20 yıl öncesine göre insanlarda cep telefonu yoktu. Şu anda herkesin telefonu var. Manyetik alan var denildiğinde farklı şeyler söyleniyor. Hastalıkların arsında örneği tiroid hastalıkları vardır. Bu tür konularda çok fazla takıntılı olmayın. Örneğin birçok insanda tiroid kanseri var, ancak bu ilerlemiyor. Kansere paralel bazı hastalıklar da artıyor. Bunlara örnek; Diyabet, Alzheimer, otizm, psikiyatrik hastalıklar, doku bozuklukları, otoimmün" dedi. ‘Hamburgeri seviyor musunuz’ Sağlıklı beslenme konusunda toplumu bilinçlendirmeye çocuklardan başlanılması gerektiğine de dikkat çeken Dizdar, "Bir okulda çocuklara ‘Hamburgeri seviyor musu-nuz’ diye sorduğumuzda ‘Eve-t’ diyorlar. ‘Yiyor musunuz’ di-ye sorduğumuzda ise ‘Yemi-yoruz’ diye yanıt veriyorlar. Okul kantinlerinde tüketilen raf ömrü uzatılmış yiyeceklerden çocuklarınızı uzak tutun, evinizde hazırlayacağınız yiyeceklerle çocuğunuzu okula gönderin. Toros yaylalarındaki çiftçi, şehirdeki süpermarketten yoğurt ve beyaz ekmek alır hale geldiyse, sağlıklı beslenme konusunda ne kadar geride kaldığımız bir gerçektir" dedi. Yemeyin Sunumunda özellikle ‘piliç-tavuk-yumurta’ üretimiyle ilgili ayrıntılı bilgiler aktaran Dr. Dizdar, gıda sektörü ve en-düstrinin tavuğun genetiğiyle çok fazla oynadığını ve bir ta-vuğun günde üç kez yumurt-ladığını belirterek, "Dolayısıy-la o tavuktan çıkan süt beyaz yumurta, ki normalde yumur-ta kar beyaz mermer gibi ol-maz, gri olur. O yumurta yen-mez. Yetiştirilen tavuğa ba-kın, köyde tavuğu yakalaya-mazsınız, yakalamak için ağ atarlar. Ama fabrikalarda yetişen piliç yürümekte bile zor-lanıyor. Canlıyken bütün ke-mikleri kırılıyor, tavuk 20 da-kikada pişiyorsa o tavuğu ye-meyin, ‘Göz görmeyince gö-nül katlanıyor’ diye piliç ye-meyin, et olarak koyun keçi ve tabii ki deniz balığını ter-cih edin" dedi. Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer ve Oda Genel Sekreteri Kazım Sarıoğlu’nun da izlediği seminer, öğrencilerin yönelttiği soruların yanıtlanmasıyla sona erdi.
Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık