Akasya ve yaprağı

Bana göre de ...        Raşit CENGİZ Sokağımda boydan boya Akasya ağaçları. Bir işe yaradıkları yok, çiçeğinde koku dersen, bööög! Meyvesi dersen, keşke olmasa. Her yer pislik, her yer pis bir koku. Mahallelinin hali ise illallah! "Kim dikmiş bunları?" diye sorsan, tanıdık biri değil. Yıllar önce uzaklardan biri gelip dikmiş. Belediyeden diye duydum. Kesin bu mahalle ile alakası yok. Baharın ucu görüldü ya, Akasya’da bir ıkınma, bir ıkınma , tomurcuk yapıp yaprak doğuracak. Yaprak dersen, bir hevesli, bir hevesli bahara çıkıp işe yarayacak. Sanki  bir önceki yaprağın sonbahardaki halini bilmiyor gibi. Kimbilir? Belki de bilmemektedir. Oysa; Geçen ilkbaharda da böyle başlamıştı hayata dalda yaprak. Sonra, güneşli havalar, bol su ve okşayan rüzgar. Dalla yaprak arasında bir aşk, bir meşk. Biri su taşıyor öteki besin. Biri güç veriyor öteki delil. Yemyeşil bir dünya, toz pembe hayaller. Bitmeyecekmiş gibi hayat. Birikmiş pislikleri düşünen yok, anında arıtan da. Dal yaprağın cebine doldurmuş hep, çaktırmadan. Cep şişmiş, cep dolmuş, cep taşmak üzere. İlkbahar yaz derken sonbahar gelmiş. Aralığın on yedisi gibi. Güneyden esen ılık meltem bitmiş, kuzeyden bir rüzgar…. soğuk..  sert. Adı poyraz. Dal, ilkin cebi en dolu olanları veriyor rüzgara, sarı öküz gibi. Kalanları da haftasına ve halâ. Dalın tuvaleti yok ki! Ne yapsın? Hep bildiği, bellediği, yaptığı bu. Bir torbaya doldurup ağzını bağlayıp, sokağın ortasına atmak. Sızlandığına bakmayın siz, dal arınacağından umutlu, o nedenle de mutlu. Yaprak mı? O, dala muhtaç. Dal yoksa kendisi de yok. Bile bile lades, koyunun kasaba aşkı gibi. Aşk, beşerde bir düzine yıl sürse de, yeşilde üç mevsim. Aldatıldım diye ağladığına bakmayın siz, yaprağa, yaşadıkları yeter. Yeter mi? Yetmemiş belli ki; ağacı sokağın ortasına yıkmaya çalışıyor. Ha gayret. Siz kendinize ağlayın ey işciler! ey köylüler! ey mahalleli! ey ahali, Akasyanın yaptıklarının kokusuna katlanmak da sana düşecek, pisliğini arıtmak da. Anla artık. Sorun geçen yılki dal ile yaprağının ihanetli kirli aşkında değil, sorun AK ASYA’nın  mahallende olmasında. (25.02.2014)