‘Akfen Güllük’ davası sürüyor

ÖNDER Haber - Güllük’teki arıtma tesisinde 2013’te 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan metan gazı zehirlenmesi olayı ile ilgili davanın 4. duruşması yapıldı. Davada sanık sayısı 21’den 25’e çıkarken, AKFEN firmasının yabancı ortaklarına Türkiye’ye giriş yaptıklarında yurtdışı çıkış yasağı getirildi. 17 Haziran 2013 tarihinde Güllük’teki arıtma tesisinde metan gazı zehirlenmesi sonucu 7 kişinin hayatını kaybetmesi ile ilgili davanın 4. duruşması, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya AKFEN firmasının yönetimi kurulu üyesi İbrahim Süha Güçsav ve Güllük eski Belediye Başkanı Mehmet Yavuz Demir de sanık olarak katıldı. Davada, aralarında şirket sahibi ve yöneticilerinin de bulunduğu 21 kişi hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek’ suçunu işledikleri iddiasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Yabancı ortaklara yurt dışı yasağı Duruşmada, AKFEN yönetim kurulu üyesi İbrahim Süha Güçsav ile Mehmet Yavuz Demir’in adres, kimlik ve aylık gelir durumlarının tespiti yapıldı. Sanık olarak dinlenen iki kişi de suçlamaları kabul etmediklerini söylerken, Mehmet Yavuz Demir, o dönem belediye başkanı olmadığını söyledi. Duruşmada, AKFEN firmasının yabancı ortakları Yvo Gleene ve Alone Moshe Yegnes’in savunmalarının temini açısından CMK’nın 109-3-a maddesi gereğince yurt dışına çıkış yasağı konulması kararı çıktı. Duruşma sonrası AKFEN firmasının avukatları ile ölen işçilerin ailelerinin avukatları arasında adliye binası çıkışında uzun süre tartışma yaşandı. Sanık sayısı 25 oldu Duruşma çıkışı açıklama yapan işçi ailelerinin avukatı Murat Kemal Gündüz, duruşmada sanık sayısının 4 kişi daha arttığını belirterek, "21 sanıklı davada sanık sayısı 4 kişi daha artarak 25’e çıktı. AKFEN şirketinin en yetkili kişisi İbrahim Süha Güçsav ve Güllük eski Belediye Başkanı Mehmet Yavuz Demir de bugün yapılan duruşmaya katılarak sanık olarak dinlendi. Fakat halen firmanın iki yabancı ortağı dinlenememiş durumda. İsviçre ve İsrail adli makamlarına talimat için yazı yazıldı. İki yabancı uyruklu haricindeki tüm sanık ve tanıkların ifadeleri tamamlandı. Kazadan önce işyerinde havalandırma tertibatının olmadığını, gaz maskesinin ve gaz uyarı sisteminin bulunmadığını, iş güvenliği eğitimlerinin verilmediğine dair İş Teftiş Kurulu’nun tespitleri var. Her ne hikmetse 17 Haziran 2013 tarihindeki 7 ölümlü iş cinayetinden sonra İş Teftiş Kurulu’nun müfettişleri gelerek bu eksiklerin tamamının giderildiğini tespit etmişler. Denetim sorumluluğunu yerine getirmediği için hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına mahkeme nezdinde yaptığımız itiraz kabul edildi. Soruşturma izni çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ‘soruşturma izni verilmemesi’ kararının iptali için Danıştay’a başvuruda bulunduk" dedi. Hayatını kaybeden işçilerin yakınları ise Adliye önünde işçilerin fotoğrafları ve dövizlerle basın açıklaması yaptı.