“Akıl değil hesap verin!”

19 Mart Cumartesi günü bu kez İstanbul’da meydana gelen terör saldırısı, Eğitim Sen Milas Temsilciliği’nden yapılan açıklamayla lanetlendi.

“Yüzümüzü nereye dönsek, hangi yana göz ucuyla baksak şiddet ve katliam haberleri bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Yiten canlara her gün yenileri ekleniyor. Akıl sağlımız, can güvenliğimiz, yaşam hakkımız tehdit ediliyor, nefes alamaz hale getiriliyoruz!” sözleriyle başlayan açıklamada daha sonra şöyle denildi:

 

“Hükümet derhal

istifa etmelidir!”

19 Mart 2016 Cumartesi günü İstanbul Taksim’de gerçekleştirilen saldırı, şu ana kadar edindiğimiz bilgiye göre 5 kişinin yaşamını yitirmesine, onlarca kişinin de yaralanmasına neden olmuştur. Sivil halkı hedef alan bu saldırıyı kınıyor, hükümeti hesap vermeye çağırıyoruz.

Eğitim Sen olarak, sivil halka yönelik saldırıların insanlık suçu olduğunu bir kez daha belirtiyor, yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.

Bizler için bu kadar acı ve gözyaşıyla yaşamak her gün daha fazla zorlaşırken, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hükümetin iktidarını korumak pahasına tüm ülkeyi uçurumun kenarına getirmesine daha fazla seyirci kalınmamalıdır!

“Ben gidersem devlet yıkılır” diyerek hukuku askıya alanlara,

Kendi can güvenliklerini en üst düzeyde sağlayıp, halka “teyit edilmemiş bilgilere” inanmayın diyenlere,

“Terörle yaşamaya alışmalıyız” diyerek topluma akıl verenlere,

“Ya Başkanlık Ya Kaos” manşeti atarak yandaşlığın zirvesine bayrak dikenlere,

Televizyon ekranlarına çıkıp saldırılara ve katliamlara engel olmanın demokrasiyle değil, diktatörlükle mümkün olacağını savunan “terör uzmanlarına” karşı tüm emek ve demokrasi güçleri “yeter artık!” demeli, savaşa karşı barışın, ölümlere karşı yaşamın sesini daha gür haykırmalıdır! Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki bu süreçten tek çıkış yolu güçlü bir demokrasi inşasından geçmektedir.

Yüzlerce insanın yaşamını söndüren bir süreçte bir defa dahi siyasi sorumluluk üstlenmeyen, barış talep eden akademisyenleri tutuklayan, gazetelere baskın yapıp gazetecileri tutuklayan, toplumun tüm muhalif kesimlerini “terör suçu” ile ilişkilendiren, kendisinden olanı makbul, olmayanı ise potansiyel suçlu ilan eden siyasi akıl, topluma daha fazla acı ve gözyaşı dışında bir şey sunamayacaktır!

İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü ve İstanbul Valisi başta olmak üzere tüm sorumlular derhal görevden alınmalı, halkının can güvenliğini sağlamaktan aciz olan, attığı her adımda daha fazla acı ve gözyaşı yaratmaktan başka bir işe yaramayan hükümet derhal istifa etmelidir.