Ankara Kurtuluş Park’ta sürüyor
ÖNDER Haber - Milas ve Yatağan Enerji ve Maden İşçileri, Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santralları ile kömür ocaklarının özelleşytirilmesine karşı direnişlerini Ankara’ya taşıdılar

ÖNDER Haber -
Milas ve Yatağan Enerji ve Maden İşçileri, Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santralları ile kömür ocaklarının özelleşytirilmesine karşı direnişlerini Ankara’ya taşıdılar.
Özelleştirme İdaresi karşısındaki Kurtuluş Park’tan, başta Ankara halkı olmak üzere tüm Türkiye’ye bir çağrıda bulunan Milas ve Yatağan’dan Enerji ve Maden İşçileri, "Bu kurumlar devletin değil, devlete zimmetlenmiş milletin malıdır. Memleketimize ve geleceğimize sahip çıkalım" diyerek, Ankara halkına, mücadelelerinde, yanlarında olma çağrısı yaptılar.
Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, "Ülkenin damarlarında dolaşan kan enerjidir.
Milli Ekonomimizin damarlarındaki kanı yağmalıyorlar. Emeğimizi ve bağımsızlığımızı, yani ekonomik istiklalimizi yağmalıyorlar.
Termik Santrallerimiz ve Kömür Ocaklarımız yağmaya açıldı.
Maden ve enerji işçileri olarak, 10 Nisan 2014’te, Yeniköy, Kemerköy Santrallerinin özelleştirilmesi için teklif verilmesinin son gününde özelleştirme idaresinin önünde bir kez daha "yağmayı durdurun" diye haykırdık.
İktidar uyarılarımıza rağmen özelleştirme inadından vazgeçmiyor. Biz de haklı ve meşru mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Buradan tüm Türkiye’ye ve Ankaralılara sesleniyoruz;
Bu zenginliklerimiz, bu kurumlarımız bizim işyerlerimizdir, ancak mülkiyeti millete aittir. Bu kurumlarımız İstanbullularındır, İzmirlilerindir, Erzurumluların, Karslılarındır, Mersinlilerindir, Samsunlularındır, Ankaralılarındır.
Ilgaz dağlarındaki çobandan, Çubuk çayının kenarındaki yoksul köylüye kadar herkesin hakkı vardır bu santrallerde.
Kavgamız sadece özelleştirme kavgası değildir.
Kavgamız, emperyalist saldırı ve batı dayatması olan özelleştirmeye karşı emek ve bağımsızlık kavgasıdır.
Kavgamız, milletin mallarının yandaşa yağmalatılmasınadır.
Kavgamız güvencesiz çalışmaya, sendikasızlaştırmaya, işsizliğe, yoksulluğa ve yolsuzluğa karşı çıkma kavgasıdır.
Kavgamız, hak arayanların olağanüstü tedbirlerle susturulmadığı, biber gazı ile, tazyikli su ile, toma ile bastırılmaya çalışılmadığı daha "ÖZGÜR" bir Türkiye özleminin kavgasıdır" dendi.
Açıklama, "Bu kurumlar devletin değil, devlete zimmetlenmiş milletin malıdır. Memleketimize ve geleceğimize sahip çıkalım" vurgusu ve ‘Bu haklı mücadelemizde, Ankara halkını yanımızda olmaya çağırıyoruz" çağrısıyla sona erdi.





